İSTANBUL (AA) - Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nun (BDDK) şikayeti üzerine aralarında gazeteci ve ekonomistlerin de bulunduğu 38 sanığın "piyasa dolandırıcılığı" suçundan 2'şer yıldan 5'er yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına başlandı.
İstanbul 3. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya 18 sanık ve avukatı katıldı. Duruşmada BDDK ve SPK avukatı da hazır bulundu.
Davaya konu haberi yapan muhabirlerden sanık Kerim Karakaya, haberin 10 Ağustos gece 23.00'de piyasa kapandıktan sonra yayınlandığını, BDDK'nın hafta sonu toplanacağını belirtiklerini söyledi.
BDDK'nın bir açıklama yayımlayarak haberlerinden rahatsız olduğunu ifade ettiğini kaydeden Karakaya,"Bunun üzerine açıklama doğrultusunda haberimizi güncelledik. Ben SPK'da belirtilen bilgi bazlı piyasa dolandırıcılığı suçunun unsurlarının oluşmadığını düşünüyorum. Kanun hazırlanırken görüşüne başvurulan kişilerdenim. Görüşümüz doğrultusunda kanuna, 'menfaat etme' koşulu getirilmiştir. Olayda menfaat temin etme olmadığı gibi sermaye aracı ile ilgili bir husus da söz konusu değil. Beraatimi talep ederim." diye kendini savundu.
- "Haberi kendi gözlemlerimizle yaptık"
Yaklaşık 7 yıldır Bloomberg'te muhabir olarak çalıştığını söyleyen sanık Fercan Yalınkılıç, "Sadece Türkiye hakkında değil, Avrupa piyasası hakkında da haberler yapıyorum. Tamamen gazetecilik etiğine uygun şekilde faaliyette bulunmaktayım. Biz söz konusu haberi kendi gözlemlerimize dayanarak ve gün içerisinde gittiğimiz banka şubeleri yetkilileriyle gerçekleştirdik. Gerçekten gittiğimizde banka yetkilileri bize, döviz veremediklerini, bir sonraki iş gününe müşterilerini çağırdıklarını beyan etmişlerdi. Zaten sonrasında BDDK da bu konuda herhangi bir yalanlamada bulunmamıştır." beyanında bulundu.
Sanık Merdan Yanardağ da ekonomik darbe girişimiyle suçlandıklarını, bu davayla asıl sorumluların gizlendiğini iddia etti. Ekonomik krizi gizlediğini öne sürdüğü BDDK ve SPK hakkında suç duyurusunda bulunduğunu belirten Yanardağ, davanın düşürülmesini talep etti.
Sosyal paylaşım sitesi Twitter'da çok sayıda takipçisi olduğunu kaydeden ekonomi yazarı Mustafa Sönmez, "Bu dava politik bir davadır. Hem ekonomi medyasını hem de muhalifleri sindirmek ve korkutmak için açılmış bir davadır. SPK ve BDDK araç olarak kullanılmıştır." iddiasında bulundu.
Duruşmada savunma yapan bazı sanıklar da tweet attıklarını, bu nedenle ekonomiyi bozacak hareketlerde bulunmadıklarını öne sürerek beraat talebinde bulundu. Sanık avukatları da müvekkillerinin suçsuz olduğunu belirterek beraatlerini istedi.
Sanıkların ve bazı avukatların derhal beraat yönündeki taleplerini reddeden mahkeme, sanıklardan Mehmet Selçuk Cimşir ve Mustafa Sarıtaş hakkında zorla getirme kararı çıkarılmasına karar verdi.
Kendilerine ulaşılamayan sanıklar Sinem Şahan, İskender Sezek ve Harun Odabaşı hakkında ise ayrı ayrı yakalama kararı çıkarılmasına hükmeden mahkeme, duruşmayı 17 Ocak 2020'ye erteledi.
- İddianameden
İddianamede 38 sanığın, Sermaye Piyasası Kanunu 107/2. maddesince düzenlenen "piyasa dolandırıcılığı" suçundan 2'şer yıldan 5'er yıla kadar hapis ile cezalandırılması talep ediliyor.
İddianamede İngilizce yayın yapan bir haber sitesinde 10 Ağustos 2018'de bir haber yapıldığı ve haberde ülkemizin bankacılık sisteminin 2001 yılından bu yana karşılaştığı en ciddi döviz krizi ile karşı karşıya olduğunun belirtildiği kaydedildi. Yürütülen soruşturmada haber siteleri dışında gerçek kişilerce oluşturulan sosyal medya hesapları üzerinden aynı amaca hizmet eder nitelikte saldırılarda bulunulduğunun belirlendiği ve tespit edildiği anlatıldı.
Sanıkların yapmış olduğu paylaşımların bir bütün olarak değerlendirildiği aktarılan iddianamede, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ekonomik düzen ve istikrarını hedef alır şekilde sermaye piyasalarında ve borsada işlem gören firma, kurum ve kuruluşlara ilişkin güvensizliğe yol açan, kaos oluşturacak mahiyette beyan ve açıklamalarda bulundukları vurgulandı.
Türkiye'nin ekonomisinin tamamen çökeceğine, piyasadaki tüm şirketlerin finansal açıdan faaliyet gösteremeyecek duruma geleceğine ilişkin bilimsel delil ve emare olmaksızın asılsız, yanıltıcı paylaşımlar yapıldığı belirtilen iddianamede böylelikle piyasalarda güvensizlik oluşturmayı hedef aldıkları ileri sürüldü. Sanıkların ülke ekonomisine ilişkin toplum nezdinde güvensizlik ortamı oluşturmaya matuf eylemde bulundukları, böylelikle manevi olarak menfaat temin ettikleri de kaydedildi. İddianamede, sanıkların paylaşımlarda bulunarak kendilerine manevi yarar sağladıkları ve maddi yarar sağlama beklentisi içerisinde olduklarının anlaşıldığı da kaydedildi.