Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Mevlâna Müzesi'nin arkasındaki Şems İlkokulu'nda ziyarette... Öğretmenler, öğrenciler sevinç içinde; Mustafa Kemal Paşa, okullarında ve karşılarında..
Şems İlkokulu'nun ikinci sınıf öğrencisi, sekiz yaşında Nuriye İdil, Mustafa Kemal Paşa'ya "öğrenciler namına çiçek vermekle görevli.. Yıl 1922'dir; Türk halkı " ulusal egemenliği için" silaha sarılmıştır; "Düşmanı vatanın haremi ismetinde boğmak için ordular Akşehir'de toplanmaktadır.
Yukarıda resimde gördüğünüz gibi, Nuriye İdil, "Kemal Paşa"ya çiçeği verir; Paşa Nuriye'yi kucağına alır.. Başındaki evde bulunan bir kumaştan dikilen şapkası için; "-Aferin, ilk şapka giyen hanım sen oldun" er; bir isteği olup olmadığını sorar... Nuriye, çocuklar için, dünya çocukları için bir bayram ister; Kemal Paşa, "Kurtuluş"tan sonra, çocuklar için bir bayrama söz verir.
Nuriye İdil, Ermenekli Osmanlı Tokat Başsavcısı Hüseyin Sıtkı Gür'ün kızıdır; babası "Kuvayı Milliyeciler"e katılmıştır. Saray, yaptığı eylemler sebebiyle hakkında ölüm fermanı çıkarmıştır..
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin onbir kurucusundan biri olan, Gazi'nin arkadaşı, hukukçu kuvayı milliyeci Hüseyin Sıtkı Gür'ün kızı Nuriye İdil, 15 Mart 2013'te, İzmir'in Urla ilçesinde 102 yaşında vefat eder...
Nuriye İdil, vefatından kısa bir süre önce, yapılan bir söyleşide Gazi ile Konya'da, Şems İlkokulu'nda karşılaşmasını şöyle anlatır. Yukarıdaki resimi de Nuriye'ye söz verdiği için, "Türk'ün Ateşle İmtihanı" yılında Nuriye'ye gönderir.
GAZİ MUSTAFA KEMAL'E “23 NİSAN ÇOCUK BAYRAMI" İLHAMINI VEREN NURİYE İDİL DİYORKİ
"..TBMM'nin 11 kurucu milletvekilinden savcı Sıtkı Gür'ün kızı olan Nuriye İdil, uzun yıllar okul kitaplarında yer alan ve birçok yerde yayınlanan fotoğrafın öyküsünü şöyle anlattı:
"Fotoğrafın çekildiği gün okuldaydım. İkinci sınıftaydım. Atatürk Konya Mevlana Türbesi'ne yakın bir yerde olan Şems isimli güzel okulumuza geldi. 1922 senesiydi. Yengem ve dayılarım benim için şapka yaptırmışlardı. Atatürk geldiğinde o şapkayı takmıştım. Öğretmenlerim Atatürk'e götürmem için bana bir buket çiçek verdiler, yanına gittim, korkuyla çiçekleri takdim ettim.
Bana kimin kızı olduğumu sordu, sevinçle beni kucağına alarak 'Aferin, ilk şapka giyen sen oldun. Arkadaşlarını, çocukları, okulunu seviyor musun?' diye sordu. 'Çok seviyorum Paşam' dedim. Atatürk de 'O halde her sene dünyanın her yerinden çocukları davet edelim birlikte oynayın, kaynaşın' dedi. 23 Nisan Çocuk Bayramı'nın oluşumunda benim Atatürk ile olan bu diyalogumun da payı olmasının sevinç ve gururunu yaşıyorum."
İdil, Atatürk'ün fotoğrafı daha sonra Konya'ya kendisine hediye olarak gönderdiğini anlatarak, "Fotoğraf çekilirken Atatürk'ün yanında olduğumdan çok heyecanlıydım, zangır zangır titriyordum. Atatürk öyle bir adamdı ki gözlerine bakamazdınız. Projektör gibi gözleriyle içinizi okuyan çok yakışıklı, çok güzel bir adamdı. Sesi gayet mülayim, otoriter bir asker sesi değil, tatlı bir sesi vardı" diye konuştu.
Atatürk, babasının da kocasının da hayatını değiştirmiş
İdil, babası Hüseyin Sıtkı Gür'ün, 1918'de Osmanlı Tokat Başsavcısı iken, Kuvayı Milliyecilere katıldığını, yaptığı eylemler nedeniyle hakkında ölüm fermanı çıkarıldığını kaydetti. Çok küçük olmasına karşın yaşadıklarını iyi hatırladığını belirtti.