Her çağda yaşanılan zamanın huzur iklimini sabote eden bir kavim. Son yüzyılda işledikleri vahşetle atalarının lanetliliğini tüm insanlığa ispatlayan soykırımcı terörist devlet. Bu yüzyıl ise insanlığın kaybolduğu yok hükmünde bir devire namzet. Yüzyıldır yaşatılan zulme karşı, Filistin direnişi “Gazze Zaferi” olarak tescillenmiştir. Allah’ın izniyle fikri sınırlı, küçük köleleşmiş beyinler kabullenmese de “Zafer” inanların olmuştur. Her insan Filistinlinin davasını görmüş, sahiplenmiş durumda. Filistin davası insanlığın davasına dönüşmüş. İnsanlık Gazzeli mazlumların direnişine, mücadelesine, adanmışlıklarına şahitlik etmekte. İnsanlığa düşen dik bir duruşla, şuurla kardeşlik, merhamet ve adaleti tesis gayesi olmalı. “Devrin Haramileri” sömürge ve hegemonyaları için teşekkül ettikleri merkezi BM (Birleşmiş Milletler) kurmuşlar. Hegemonyaları için kanlı katliamları temizleme merkezi imiş meğer BM. Gazze savaşı BM’in sömürge çarkına çomak sokmuştur. Aldatmaca olan caydırıcılık gücü, etkinliği ve geçersizliğini ortaya sermiştir. Gazze direnişine susarak, Siyonistleri aklama merkezine dönüşen beşli çetenin foyası ortaya çıkarmıştır, BM’nin hükmünü de sona erdirmiştir. Bunu Filistinli korkusuzlar başardı. Sıra uluslararası sömürge çarkının diğer çark dişlilerinin görevlerinin ne olduğuna bakmaya gelmiştir. Şimdi bu tuzaklanmış kuruluşların varlıkları da sorgulanmalı ve sonlandırılmalıdır geciktirilmeden. Bunun için dünya halklarına düşen görev, mücadeleye destek ve omuz vermektir.
Sorumluların başını çekecek güç ve inisiyatif de bizlere yani Müslümanlara düşmektedir. Uluslararası suç kaydı kabarık olan İsrail ve Siyonizm’in süper köleleri kendilerini afişe ettiler. İnsanlık bu zalimleri kafalarının bir köşesine not etmeli ki insanlık huzura kavuşsun. Dünyayı mafyavari hırsızlıkla talan etmeye soyunan Siyonist köleler, utanmadan alçakça insanlığa meydan okumaya başladılar. Bilmiyorlar kendi vahşi sömürge medeniyetinin sonuna doğru hızlıca gitmekte olduklarını. Filistinlileri sürgüne göndereceklerini, Gazze’yi cazibe Turizm beldesine dönüştüreceklerini söylüyor haramilerin uşakları. Filistin toprakları binlerce yıldır bu mazlum halkın vatan toprağı. En vahşi kıyımı yapsalar da Gazzelinin tek ve yegâne en büyük güç sahibine, Rablerine teslimiyeti ile savaştıklarını bilmiyorlar. Hangi güç Allah’ın gücünün üstünde? Kendilerini güçlü görmek kıt akıllı kâfirlerin özelliğidir. Haramiler düzeninin kovboyları 200 yıldır özgürlük, demokrasi yalanı ve satın aldıkları ile aldattılar dünyayı. Mazlum coğrafyaları ve kaynaklarını sömürerek kendilerini acımazsız katliamlarla büyüttüler.
Gazze direnişi ve mücadelesi onları uçurum kenarına kadar sürmüştür. Sömürgeci Siyonizm zulüm medeniyetinin uçuruma yuvarlanıp param parça dağılıp yok olacağı yerdir “Gazze”. Bugünlerde çılgın sarı adamın ağzının Siyonist ağzı olduğuna tüm insanlık şahitlik etmekte. Onlar açıktan niyetlerinin ne olduğunu vahşice kusmaktalar. O zaman vakit milletlerin Filistin halkının yanında durması, ona omuz vermesi, Terör Devletine ve destekçi süper görünümlü içi fos, şişirilmişlere karşı destek olma vaktidir. Her kulvarda set olma vaktidir. Gazzeli Müslüman, çağın utanç karesi, viraneye çevrilen Gazze’yi terk etmemeye yeminlidir. Üstelik bu savaş sadece Filistinlilere has bir durum da değildir. Bugün Filistin toprakları, sonrasında coğrafyaların bütününe çökme niyetindeki Siyonist haramiler azgınlaştıkça azıyor. “Hamas’ın Savaşçıları” bu lanetli eşkıyalardan korkmadıklarını bir asırdır dünyaya göstermişlerdir. Birleşik Haydutlar topluluğunun yüzyıldır Siyonist güçlerin hegemonyası altında olduğu gerçek bir vakadır. Bu haydutlaın ataları yerli Kızılderilileri katleden, topraklarını çalan harami kovboylar sürüsü bir topluluktu. Şimdilerde kendini tek güç olarak gören, Siyonist’e köle olmuş sarı kovboy haramilik yapmaya soyunmuş vaziyette. Harami başının sandalyesini çeken, kendisine verilecek talimatları alma ve uygulama sevdasında ayakta hazır kıta bekleyen bir piyon. Haramilik; insanlık adına soygun iklimini dünyaya yaşatan kirli medeniyetin adıdır. Bu şu anlamı ifade eder: “Biz haramiler, gözyaşı ve kanla beslenerek yaşam süren kirli harami medeniyetini insanlığa dayatıyoruz.” Katliamlarla haramiliğe soyunan insan müsveddeleri, insanlık sustukça daha da azmakta. Kan emici iştahları ile toprak ve ülke gaspçılığı yayılmacılığında. Bu hadsizlerin suç işleme özgürlüğünün bir gün mutlaka sonlanacağı aşikârdır. Gaspcılık medeniyetine elbet dur diyenler çıkacaktı. Nitekim çıkmıştır da.
Tarihinden aldığı mirasla İslâmın bin yıldır sancaktarlığını üstlenmiş bir güç var artık dünyada. Bu güç Siyonist terör devletini ve uşaklarını şaşkına çevirmiş, içlerine korku salmış durumda. Batının kirli harami medeniyetlerini ters yüz edecek cesaretle sesini yükseltmekte. Umutsuzların, mazlumların umudu olarak hakikat medeniyetinin yeniden inşası yürüyüşünde. Üstadın ifadesi ile sağına ve soluna bakınmadan “ben varım!” cevabını verici, “Benim olmadığım yerde kimse yoktur!” duygusuna sahip bir dâva ahlâkını pırıldatıcı bir ülke… Harami sürüsüne fırsat vermeyeceğini dünyaya göstermekte. Asırlarca mazlumlara liderlik ettik yeniden küllerimizden doğup bu sorumluluğu aldık niyetini göstermiş bir millet. Artık dünyada adil bir düzenin kurulmasında oyun kurucu görevini almış durumda. Harami medeniyetinin azgınlarının karşına diriliş ruhu ile dikilen, kendini hatırlatan bir güç. Benim olduğum dünyada; ‘’Haramilerin hükmü geçersizdir.’’diyen bir güç. Dönün, tarihin en azlı haramileri Firavunlara, Nemrutlara Ebuleheplere, Ebucehillere bakın. Zamanımızın zalim haramilerinin de dağılma, yok olma süreci ve sonu aynıdır. Batının sapkın haramiler zihniyeti şunu iyi bilmeli. Gazelliler insanlığa hakikat medeniyetini sundular. Hiç bir zaman ‘’Haramiler asla dünyaya hükümdar olamaz.’’
“Kâfirler seni tutuklamak, öldürmek veya sürgün etmek için plan yapıyorlardı. Onlar plan yaparlarken, Allah da plan yapıyordu. Allah, plan yapanların en hayırlısıdır.” (Enfal süresi 30.ayet).