Okuyanlar az çok bilir ki siyasi konularda yazmayı da konuşmayı sevmem fakat iyi bir takipçi olduğum söylenebilir.
Geçtiğimiz hafta oldukça gergin geçti. Hep beraber 49.5'luk soğuk duş aldık. Böyle olması gerekir miydi? Şart mıydı?
Tamam kabul ediyorum siyaset zaten böyledir. Birileri gelir birileri gider fakat;
Anadolu'nun bağrından çıkmış, 'dik duruşumuzu Kıble kayasından alıyoruz" diyen Ahdulhamid Han'ın özlenen ruhu Ahmet DAVUTOĞLU biraz daha uzun kalamaz mıydı? Kalsa ne olurdu? Kime ne derece dokundu bilmiyorum ama iyi dokunduğuna eminim.
Doğru olmayan ne vardı? Doğru yapamadığı neydi? Ya da siyasete karşın fazla temiz birimiydi?
Kimin ne düşündüğünü bilemem bununla birlikte şahsım adına belirtmem gereken bir durum var ki; Hocaları seven biri olarak, Konya'nın Erbakan'dan sonra hatta bağrından çıkardığı, havasıyla suyuyla büyüttüğü Ahmet DAVUTOĞLU hocamızdır ve biz hocamızı çok sevdik!
MHP'lisi de sevdi,CHP'lisi de, SP'lisi de, BBP'liside çünkü hocanın yüreği büyüktü, dağlar kadar büyüktü. Ayrıştırmayı değil, toparlamayı seçti. Savurmayı değil,uzlaştırmayı, bir olmayı, birlik olmayı ve dirliğin birlikte olmakta olduğunun altını çizdi hemde kırmızı bir kalemle olanca derinlikte. Hoca olmanın bir diğer artısı daima doğru olanı yapma gayretidir, çünkü hocalık öncü olmak, 'başında bulunduklarınızın' sorumluluğunun farkına varmaktır. Bu sebeple devletin ve milletin zararı olacağı düşünülen pek çok şeyin de üstünü çizdi, tabir çok sert olacak belki ama pek çok Konya'nın kırmızı çizgisidir Sn. Başbakan....
Sonra gelelim neden sevdik? Bir başbakanı ilk defa bu kadar net bağrına bastı Konya'lı.
Çünkü biz;
Biz onun dik duruşunu sevdik.
Biz onun, zulme baş eğmeyişini, haksızlığa dur deyişini sevdik.
Seni DAVUTOĞLU'nu AHMET yapan mayayı sevdik..
Biz onun, bize selam verişini, makam ve mevkiye aldırış etmeden ham mayasını dipdiri tutmasını sevdik.
Biz onun Anadolu evladı oluşunu,
Allah'tan başkasına boyun eğmeyişini, "esselamu aleykum" deyişini sevdik..
Biz onu, Taşkent 'in bağrından, alemi İslam'ın umut ışığı oluşunu sevdik.
Biz onu, nerede mazlum, mağdur varsa kol-kanat germesini,
Önceliğinin Allah'ın rızası olmasını,Önceliğinin insan olmasını, Önceliğinin önceliğimiz olmasını sevdik.
Biz onu, çok sevdik Taşkent'in En Yiğit Evladı.
Ne olursa olsun Taşkent dik duruşunun, hocasının, evladının YANINDA..
Biz seni çok sevdik,çok seviyoruz, Seninleyiz,Terk Etmeyiz...
Veda konuşmasında dahi duruşundan zerre taviz vermeyen adam, dava adamıdır.
Mevlana torunu olmanın hakkını verdiniz 'kimseye kırgınlığım yok' dediniz, engin yüreğinizi bir kez daha gösterdiniz, şahidim.
Sizin ak yüreğiniz gibi ak olsun yolunuz.
Sayın Başbakanım;
Şahsım adına, Fatıma olarak teşekkür ederim.
Allah sizlerden razı olsun, hakkımız varsa helaldir. Sizlerde bizlere helal edin.
Mevlam yâr ve yardımcınız olsun