Samsun genelinde 100 farklı projenin finalist olarak belirlendiği Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) lise öğrencileri araştırma projeleri bölge yarışması başladı.
Türkiye genelinde 12 bölge merkezinde eş zamanlı olarak yapılan TÜBİTAK lise öğrencileri araştırma projeleri bölge yarışması, Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Beden Eğitimi Spor Yüksekokulu Spor Salonunda başladı. 8 şehri kapsayan Samsun bölgesinde 12 farklı alanda bin 292 proje, Türkiye genelinde ise 15 bin 273 proje başvurusu yapıldı. BESYO Spor Salonu'nda düzenlenen yarışmada Samsun bölgesinde 100 proje finale kalarak Diyarbakır'da yapılacak Türkiye finali için yarışacak.
Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan açılışın akabinde kürsü konuşmalarına geçildi. İlk olarak konuşmasını gerçekleştiren TÜBİTAK Bölge Koordinatörü Prof. Dr. Hasan İçbudak, TÜBİTAK'ın düzenlemiş olduğu bu proje yarışmalarının temel amacının, genç beyinleri düşünmeye, gözlem yapmaya, merak etmeye, merak ettiklerini araştırmaya teşvik etmek olduğunu belirtti. Yarışma sonunda verilen ödüller, bu sürecin "amacı" değil, gençlerin bilimsel çalışma yapmaya motive eden bir araç olduğunu vurgulayan İçbudak, "En önemli ödül öğrenci ve danışman öğretmenlerimizin proje sürecindeki kazanımlarıdır. Bu proje yarışmaları, ülkemizde bilim ve teknoloji potansiyelini geliştirmek için çok değerlidir. Bilim kilim dokumak gibidir, ilmek ilmek ilerler. Bizim burada yaptığımız ilmek sayısını arttırmaktır. Bir projeyi başından sonuna kadar yürütmek ve bölge sergisine seçilmiş olmak, siz gençler için büyük bir başarıdır" dedi.
"Türkiye'yi bu gençler yönetecek"
Kürsüye gelen OMÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Kuran ise, "Ülkenin rekabetinde bilgi, bilgiyi üretmek bunu hayata geçirmek, yeni teknolojiler üretmek son derece önemlidir. Bilimsel araştırmanın temelini oluşturan hipotez kurma, bir projeyi oluşturma en temel unsurdur. Dolayısıyla gençlerin lise çağında bu düşünceye alışmalarını sağlamak bilimsel düşünce sistemlerini tanımalarına ışık tutmak onlara yön göstermek TÜBİTAK'ın düzenlemiş olduğu bu etkinlik son derece kıymetlidir. Bu projeler içinde bazı projeler ve bunların yürütücüleri bundan 20- 30 yıl sonra Türkiye'de bilim camiasını oluşturan insanlardan oluşacaktır. Türkiye'yi bu gençler yürütecektir" diye konuştu.
Kürsü konuşmalarının akabinde Samsun İl Milli Eğitim Müdürü Coşkun Esen ve beraberindekiler projelerin olduğu stantları gezdi.
Yarışmada en çok ilgiyi danışman Öğretmen Lale Yenice koordinatörlüğünde gerçekleştirilen Atakum Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencilerinden Hayrunisa Sarı ve Sıla Bal'a ait olan "Karadeniz'de Halk Hekimliği Örneğinde Sarı ve Bal Ocakları" adlı proje gördü. Türk halk tıbbı ve halk hekimliği, değişik kültürel kaynaklardan beslenerek günümüze kadar mirası araştırarak kayıt altına almayı amaçlayan proje takdir topladı.
"Günümüze kadar gelen yanık kreminin patentini aldı"
Günümüze kadar gelen yanık kreminin kendi aile geçmişinden çıkarak patentinin aldığını belirten Hayrunisa Sarı, "Biz projeyi yaparken projemizi "Ocaklı" kavramı üzerine inşa edip temellerini ise kendi ailelerimize dayandırdık. Projenin çıkış noktası kendi ailelerimizdir. Biz bu süreçte "Ocaklı" kavramının farkında değildik ve Ocaklı ailelerinin birçoğu bu kavramın farkında değiller. Biz projemizi 3 ana başlık altında topladık. Türk halk tıbbı, halk hekimliği ve kültürel mirası kayıt altına alabilmek. Bunun yanı sıra Ocaklı ailelerinin üretmiş olduğu tedavi yöntemlerini kayıt altına alıp sizlere sunabilmektir. Büyük teyzem 17 çeşit ottan yanık kremi yapmıştır. Bunu sonra kendi doktor oğluna devretmiştir. Oğlu bu krem üzerine patent almıştır" şeklinde konuştu.
Sıla Bal ise, "Dünya Sağlık Örgütü'nden bulduğumuz grafik ile birçok farklı ülkeden geleneksel tıp ile ilgili birçok veri varken Türkiye'de veri bulunmadığı fark ettik. Bundan yola çıkarak kendi bulgu tablomuzu hazırladık. Bu tabloda da kendi etrafımızı bulunan halk hekimliği adına altında bulunan kişileri ile mülakat yaptık. Bu mülakatta gördük ki mülakat yaptığımız kişilerin en fazla yaşı 1922 ile 1969 doğumlu kişiye kadar geliyor. Bu kültür 1. kuşağa kadar gelmiş olsa da 2. ve 3. kuşaklara da kadar gelememiştir" açıklamasında bulundu.
"Can veren robotu"
Yarışmada ilgi gören bir diğer proje ise Alaçam Şehit Erdal Bolat Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencilerin yapmış olduğu "Can Veren Robotu" oldu. Karadeniz Bölgesi'nde artan boğulma vakalarının önüne geçmeyi hedefleyen proje 3 ay içerisinde tamamlandı. Proje hakkında bilgi veren lise öğrencisi Baran Bıyıklı, Robotumuz denizde boğulan bir vatandaşımızın yanına gidiyor. Arkasında bulunan can simidini bırakıyor. Böylelikle vatandaş boğulmaktan kurtuluyor. Robotumuz da ardino, su boruları, RF alıcı, verici ve güç kaynağından söktüğümüz pervaneler kullandık" ifadelerini kullandı.
Projelerin kazananları 12 Mart Perşembe günü düzenlenecek tören ile belirlenecek.