İSTANBUL (AA) - Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kendilerini, halkı üzerinde gören bu kesim, diğer alanlarla birlikte siyasette de hep hak etmediği bir gücü kullanmanın peşinde olmuştur. Darbelerin ve cuntaların gerisinde işte bu anlayış vardır. Milletten alamadıkları yetkiye, tehditle, baskıyla, zulümle, gerektiğinde doğrudan can alarak sahip olmaya çalışan bu zihniyetin kalıntılarına hala rastlıyoruz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Taksim Meydanı'nda düzenlenen Geleneksel Beyoğlu İftarı'nda yaptığı konuşmada, 6 hafta boyunca millete hakikatleri anlatacaklarını ve tercihlerin en doğru, seçimlerin de en sağlıklı şekilde yapılmasını sağlayacaklarını söyledi.
Seçimin yenilenme kararının tamamını, okuma, anlama, değerlendirme zahmetine bile girmeden, bu konuda büyük büyük laflar edenlerin sözlerini, sandıkta yutturmanın herkesin boynunun borcu olduğunu ifade eden Erdoğan, "Geçmişte bu konuda çok mahcup olan oldu. Affınıza sığınarak söylüyorum; Taksim'de anırmaktan koltuğunu bırakmaya kadar nice büyük laflar edenlerin hepsi de sözlerinin üzerine yattı. İnşallah bu defa da öyle olacaktır." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin demokrasi tarihinin en belirgin özelliğinin, küçük ama sesi çok çıkan, eli çok uzun, köşe başlarını tutmuş bir kesime karşı, milletin kahir ekseriyetinin hak arama mücadelesi olduğunu dile getirerek, sözlerine şöyle devam etti:
"Kendilerini, halkı üzerinde gören bu kesim, diğer alanlarla birlikte siyasette de hep hak etmediği bir gücü kullanmanın peşinde olmuştur. Darbelerin ve cuntaların gerisinde işte bu anlayış vardır. Milletten alamadıkları yetkiye, tehditle, baskıyla, zulümle, gerektiğinde doğrudan can alarak sahip olmaya çalışan bu zihniyetin kalıntılarına hala rastlıyoruz. Üstelik bunların sadece darbe çığırtkanlığı ve teşebbüsüyle kalmayıp, milletimizin büyük mücadeleler sonunda elde ettiği hak ve özgürlüklerini de ellerinden almaya çalıştıklarını görüyoruz. Çünkü bunların demokrasi yaldızını kazıdığınız zaman, altından katıksız bir despotizm, katıksız bir medeniyet düşmanlığı çıkar. Ülkemizi işte bu zihniyetin elinden tamamen kurtarmakta kararlıyız."
- "Siyaset meydanı, er meydanıdır"
İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçiminin yenilenmesi kararının, yaptıkları işin ne kadar doğru olduğunu göstermesinin yanı sıra önlerinde katetmeleri gereken daha çok yol bulunduğunu da gösterdiğini kaydeden Erdoğan, "Türkiye'nin demokrasiyle yönetilen bir hukuk devleti olduğu gerçeğini eninde sonunda herkes kabul edecek. Siyaset meydanı, er meydanıdır. Kendine güvenenlere bu meydan hep açıktır. Kendine güvenmeyenler ise tıpkı geçmişteki Gezi olaylarında tencere tava çalma hadiselerinde olduğu gibi kendileri çalar, kendileri oynar ama sonuçta sağda solda taşkınlık yapanların değil, milletin dediği olur." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Kültür Merkezi'ne Gezi olayları sırasında asılan pankartlara dikkat çekerek, şöyle devam etti:
"Atatürk Kültür Merkezi'nin gövdesine bunlar hangi pankartları astılar? Bize yakışmayan, bize uymayan ne kadar dünyada meşhur aşırı uçlar varsa onların kan kokan pankartlarını astılar. Değerli kardeşlerim, o pankartların hepsi sökülüp atıldı. Şimdi biz burada, hemen arkamızda Türkiye'nin inşallah en büyük, dev opera salonunu yapıyoruz ve bu salon Türkiye'ye değil, dünyaya örnek olacak. Bakın biz iş üretiyoruz. Onlar ise bu tür salonları cam çerçeve indirmekle hep meşgul oldular. Şimdi 23 Haziran'da bir kez daha milletimizin hakemliğine gidecek olmaktan memnunuz. İstanbul için çok büyük hayallerimiz, projelerimizin olduğunu da biliyorsunuz. Bugüne kadar ülkemizi 2023 hedeflerine ulaştırma kararlılığımızdan en küçük bir taviz vermedik. İnşallah ülkemizi bölgemizde ve dünyada yaşanan sıkıntılı süreçten de en güçlü şekilde çıkartmakta kararlıyız. Türkiye'nin sadece 82 milyon vatandaşından ibaret olmadığını aynı zamanda yüz milyonlarca insanın da umudu olduğunu biliyoruz. Eski Türkiye bakiyesi bir avuç seçkinin kendi ihtirasları adına bu umudu söndürmesine asla göz yumamayız. Büyük Türkiye davasına sahip çıkmak, milletimizin birlik ve beraberliğini gözetmek hepimizin ortak görevidir. Bu sebeple biz her fırsatta Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli'den ilhamla 'Bir olalım, iri olalım, diri olalım, kardeş olalım, hep birlikte Türkiye olalım.' diyoruz."
Her fırsatta millete birlik, asgari müşterekler etrafında buluşma çağrısı yaptıklarını aktaran Erdoğan, gelecek dönemde de 82 milyonun kardeşliğini savunmayı sürdüreceklerini ifade etti. Erdoğan, "Hiç kimseyi dışlamadan, kuşatıcı bir anlayışla İstanbul'umuz ve ülkemiz için gece gündüz çalışmayı sürdüreceğiz. Rabb'im yar ve yardımcımız olsun ve Rabb'im bizleri ramazana kavuşturduğu gibi Ramazan Bayramı'na da kavuştursun. Sizleri gerçekten kutluyorum, hepinizi Allah'a emanet ediyorum." diyerek konuşmasını tamamladı.
- Notlar
Beyoğlu Belediyesince düzenlenen "Geleneksel Beyoğlu Soframız" iftar programı, Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
Ezan okunup oruç açıldıktan sonra Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, yemek duası etti.
Erdoğan'ın konuşmasının sonunda, Anneler Günü dolayısıyla sahneye 82 yaşındaki Nadiret Hiçdönmez davet edildi. Erdoğan, Hiçdönmez ile yakından ilgilendi ve elini öptü.
Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız ve annesi Havva Yıldız, Şafak Tavkul tarafında yapılan Tenzile Erdoğan'ın yağlı boya tablosunu Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hediye etti.
Daha sonra Yavuz Bingöl ve Hasan Kaçan ile "Diriliş: Ertuğrul" ve "Payitaht: Abdülhamid" dizilerinde rol alan bazı oyuncular, sahneye davet edildi. Erdoğan, sanatçılarla bir süre sohbet ederek fotoğraf çektirdi.
(Bitti)