Gazeteci-Yazar Hikmet Genç, Akit’e konuştu.
Türkiye yoğun bir gündem yaşıyor. Cumhurbaşkanlığı seçimi, MİT yasası ve Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) kararları tartışılıyor. İlk olarak 17 Aralık’tan başlayalım isterseniz... 17 Aralık operasyonunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
- 17 Aralık operasyonu bir sürecin devamıdır. 17 Aralık operasyonundan önce AK Parti Hükümeti’nin, Paralel Yapı ile mücadelesi Mavi Marmara olayı ile beraber başlamıştır, 7 Şubat MİT krizi ve dershane olayıyla da devam etmiştir. Şimdi, 17 Aralık operasyonuna neresinden bakarsanız bakın, bir darbe girişimidir. Çünkü operasyonun atış noktalarına baktığınızda, Türkiye’nin en önemli iç dinamiklerini hedeflediğini görürsünüz. 3. Havaalanı, 3. Köprü, Kanal İstanbul ve Halk Bankası gibi Türkiye’nin ekonomik anlamda gelişmesini sağlayacak olan projelere karşı yapılmış bir operasyondur. 17 Aralık diğer taraftan da, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve çevresine yönelik yapılmış seçim endeksli bir operasyondur.
Operasyonun seçim endeksli olarak yapıldığını söylüyorsunuz... Peki, 17 Aralık operasyonu 30 Mart Yerel Seçimlerini nasıl etkiledi?
- 17 Aralık’ta, 30 Mart Yerel Seçimlerinde AK Parti’nin oyunu düşürmek için aleyhte algı operasyonu yapıldı. Algı operasyonu seçimlerde ise ters tepti ve AK Parti’nin oyunu düşürmesinden ziyade artırdı. Fetullah Gülen örgütünün, yıllardır kendisine “F tipi” diyen ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun imzasıyla kendisi hakkında soruşturma önergesi verilen CHP ile dost olması, sert tepki çekti. Gülen örgütü; mensuplarına, AK Parti’nin bölgedeki en güçlü rakibi kimse ya CHP’ye ya da MHP’ye oy vermelerini söyledi. Bu çok ahlâksız bir tekliftir. CHP ve MHP ise yenilmişlik refleksi ile bu duruma balıklama atladı. Halk ise kirli ittifakı gördü. 367 olayında da aynısı oldu ve kelebek etkisi yaptı. Halk cebindeki paraya, yani reel politiğe bakar. Türkiye’de işler iyi gidiyor ve yaşam standartları uygun. Bu yüzden bu iktidar kolay kolay devrilmez.
Önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçimi için neler söylemek istersiniz?
- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığına aday olursa kazanır. Başbakan Erdoğan’ın şu anki görevinde devam etmesini istiyorum. Çünkü söz konusu Paralel Yapı’nın temizlenmesi gerekiyor. Erdoğan, Paralel Yapı’nın yani Gülen örgütünün inlerine gireceğini söyledi. Bir vatandaş olarak bu konunun takipçisiyim ve inlerine girilmesini bekliyorum. Paralel Yapı diye bir tehlike gördük ve zaten bu da ispatlandı. Bu yüzden bu yapının temizlenmesi gerekiyor.
MİT yasası çok tartışılıyor. Şimdi MİT yasası, MİT’i Avrupa standartlarına mı taşıyacak, yoksa Türkiye’yi bir istihbarat devletine mi dönüştürecek?
- İstihbarat örgütleri bir ülkenin ulusal güvenliği açısından çok kıymetli ve önemli bir kurumdur. Bu istihbarat kurumları istihbarat için çalışırlar ve dış politika konumlarını güçlendirmek için bilgi alışverişi yaparlar. Türkiye’nin istihbarat kurumu MİT ise bugüne kadar kendi halkı ile uğraştı. “İslam ve şeriat geliyor” bahanesiyle Müslümanlarla, “komünizm geliyor” bahanesiyle de solcularla uğraştılar.
MİT yeni yasayla beraber bölgesel aktör, uluslararası bir güç olmayı hedefliyor. MİT artık sınırlarını aşmaya çalışıyor. Yurtdışında operasyonlar yapmayı düşünüyor. Şu anda bir MİT elemanı, yurtdışında kontrespiyonaj faaliyetlerinde bulunacak olsa ve Türkiye’ye döndüğünde bu faaliyetleri rapor edildiği zaman, bunlar anayasal suça da girebilir. Çünkü kanunlarımız tamamen muğlaktır. Dünyada ise bu işi en iyi CIA ile MOSSAD yapıyor. Özetle şunu demek istiyorum, Türkiye’nin artık bir dünya vizyonu varsa, bu durumda MİT yasası gereklidir.
‘MİT TIR’larının durdurulması nokta atışlı bir operasyon’
Suriye’ye yardım götüren MİT’e ait TIR’ların Adana’da durdurulması olayı ile ilgili tutuklanan kişilerin serbest bırakılmasını nasıl görüyorsunuz?
- Paralel Yapı tarafından tutuklanan kişiler serbest bırakıldı. Bu tür planlar çok ciddi ve nokta atışlıdır. Burada Gülen örgütü hepsini organize bir şekilde gerçekleştiriyor. Örgütte, tape bölümü, yargı bölümü, emniyet bölümü, askeriye bölümü var. 17 Aralık operasyonuna başladığında bunun A, B, C, D planı var. MİT’in TIR’larının durdurulması ve tutuklananların serbest bırakılması, öyle bir anda gerçekleşen bir olay değildir.
‘Örgüt bundan sonra çarpışarak geri çekilecektir’
Türkiye’nin gidişatını nasıl görüyorsunuz?
- Çok iyimserim. Çünkü seçimlerdeki sonuçlarda devletin sinir uçlarını yıpratan herhangi bir operasyonun tutmayacağı ortaya çıktı. Halk tercih yaptığı zaman doğru tercihi her zaman yapıyor. Bu saatten sonra iddia ediyorum, Paralel Yapı paçayı kurtarma, en azından sermayeyi koruma ve tekrar hücrelerine geri dönme sürecine girdi. Cemaat; paralel grup ve medyası çarpışa çarpışa geri çekilecektir. Zaten bu süreç başlamıştır. Bu geri çekilme sırasında Cumhurbaşkanlığı süreci çok ağır geçmeyecektir. 17 Aralık, 25 Aralık ve 13 Mart’taki meseleler, bu vatan hainlerini deşifre etmiştir. Gülen örgütü vatan hainidir.
‘Paralel medya Sözcü’nün dilini kullanmaya başladı’
Paralel medyanın son olaylar karşısındaki tutumunu nasıl buluyorsunuz?
- Paralel medya çok ani ve sert bir şekilde dönüş yaptı. Bu zamana kadar iktidarı destekleyen paralel medya organları, bir anda Sözcü gazetesinin dilini kullanmaya başladı. Muhafazakâr, demokrat çizgide olan ve halkın destek verdiği bir iktidarı 12 yıl boyunca destekliyorsunuz ama şimdi bir anda “tu kaka” olduğunu ifade etmek için elinizden geleni yapıyorsunuz!.. Paralel medya bu mizanseni kurguluyor.
‘Gülencilere hiçbir zaman güvenemedim!’
Hikmet Genç olarak Gülen grubu ile bugüne kadar aranız nasıldı?
- Bugüne kadar Fetullah Gülen örgütünü hiçbir zaman desteklemedim. Her zaman mesafeli durdum. Çünkü eğer bir çizgi/ideoloji/inanç/siyasi görüşün merkezi bu ülke toprakları dışında ise “milli değildir”. Bu yüzden Gülen örgütüne hiçbir zaman güvenemedim. Böyle bir grubun merkezinin yurtdışında olmasını da bir türlü anlayamamışımdır.
‘Haşim Kılıç, Mirzabeyoğlu için kılını bile kıpırdatmazken Twitter’ın peşine düştü’
Cumhurbaşkanlığı seçimleri için Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Haşim Kılıç’ın ismi de geçiyor. Bir de AYM’nin; Twitter ve HSYK kararları ile Kılıç’ın YSK ile ilgili sözleri de tartışılıyor. Bu olayları nasıl okuyorsunuz?
- Haşim Kılıç’ın kendisinin bizzat aday olduğunu açıklamamasından dolayı analiz yaparak, sizin de sorduğunuz gibi süreci okuyoruz. AYM’nin son aylardaki tutumunun, “zamanlamasını manidar” buluyorum. Twitter’ın tekrar erişime açılmasında Haşim Kılıç’a asla katılmıyorum. AYM Başkanı Haşim Kılıç; hiç kimseyi öldürmemiş, hiçbir soygun yapmamış 28 Şubat mağduru Salih Mirzabeyoğlu gibi bir insan hakkında iki defa verilmiş olan ağırlaştırılmış müebbet cezası için kılını bile kıpırdatmazken; Twitter’ın onurunun peşine düşmüş.
Kılıç’ın; bu kadar sıkıntılı bir süreçte sürekli AK Parti’ye muhalefet yapan bir pozisyonda durması insanın aklına farklı düşünceler getiriyor. Aylarca, yıllarca konuşmayan veya çok ufak tefek açıklamalar yapan AYM Başkanı Haşim Kılıç, şimdi çıkıyor sürekli AK Parti muhalifi açıklamalarda bulunuyor. Twitter ve HSYK kararları, YSK ile ilgili söylediği sözlerden dolayı Kılıç’ın, Paralel Yapı’ya hizmet ettiği görüntüsü ortaya çıkıyor. Burada Gülen örgütü, AK Parti’nin düşmanı kim olursa olsun fark etmez, onu destekliyor. Erdoğan’sız bir Türkiye ve AK Parti’nin hezimete uğratılması için “düşmanımın düşmanı dostumdur” mantığıyla hareket ediliyor. Hüseyin Kulaoğlu-Y. Akit