BURSA (AA) - Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, "Köylerimizde gençlerimiz kalmıyor, kalmaları için bakanlık olarak biz her ne gerekiyorsa yapmaya hazırız. BAĞ-KUR primlerinin ödenmesine kadar. Genç kardeşlerimizin köylerinde kalmasını istiyoruz, diliyoruz." dedi.
Pakdemirli, Bursa'nın Karacabey ilçesinde düzenlenen ziraat odaları toplantısında yaptığı konuşmada, bakanlık olarak köylünün dertlerini dinleyip çözmek için ne gerekiyorsa yapacaklarını söyledi.
Yaklaşık 4 aylık bakanlık döneminde, 35-40 ili ziyaret ettiğini belirten Pakdemirli, "Bugün itibarıyla toprağı ve suyu artık birlikte idare edeceğiz, yakın bir zamanda inşallah havzaların başlarına yöneticiler atıyor olacağız. Problemleri yerinde çözüyor olacağız. Size daha yakın yetkili ve etkili yöneticiler olursa, problemler yerelde çok daha rahatlıkla çözülebilir hale gelecek." diye konuştu.
Pakdemirli, Uludağ'ın 4 mevsim turizme açılması için sürdürülen çalışmaya katılacaklarını belirterek, "Tabiatsever, Tarım ve Orman Bakanı ve kayaksever biri olarak Uludağ'ın 4 mevsim turizme açılmasını çok istiyorum, Uludağ'ın gerçekten Davos gibi bir yer olup katma değerin alındığı, otellerimizin, şehrimizin kazandığı katma değerin şehrimize kaldığı bir yer olmasını ben de arzu ediyorum." ifadesini kullandı.
Buğday ve arpada 5 kuruş olan desteği 10 kuruşa çıkardıklarını bildiren Pakdemirli, şöyle devam etti:
"Dünya fiyatlarıyla alacağımıza dair söz verdik, buğday ve arpadaki gübre desteğini de 4 liradan 8 liraya çıkardık. Tüm desteklerin hepsine, A'dan Z'ye hepsine çalışıyoruz. Zeytinle ilgili de tane zeytinde bir teşvik yok, zeytinyağında teşvik var. Zeytinyağındaki bir teşvike benzer, tane zeytinin verilebilmesini mutlaka çalışacağız."
Tarımda yeniliklerin süreceğine değinen Pakdemirli, genç neslin, tarımın içerisinde olmasını istediğini vurguladı.
Pakdemirli, "Yaşlanan bir nesil ve yaşlanan bir üretici kitlemiz var. Köylerimizde gençlerimiz kalmıyor, kalmaları için bakanlık olarak biz her ne gerekiyorsa yapmaya hazırız. BAĞ-KUR primlerinin ödenmesine kadar. Genç kardeşlerimizin köylerinde kalmasını istiyoruz, diliyoruz. Şehirde çok da güzel bir şey yok, asgari ücret var. Dert sigorta ise bunu da halletmenin bir yolunu buluruz diye düşünüyorum." dedi.
- "Türkiye Avrupa'da üretimde birinci sıradadır"
Türkiye'nin bölgesel avantajlarını kullanması gerektiğini vurgulayan Pakdemirli, şunları kaydetti:
"Türkiye Avrupa'da üretimde birinci sıradadır. Hasılada da Avrupa'da 1'inci sırada. Dünya'da 7'nci, ama buna rağmen toprak varlığında da 17'inci sırada. Yani toprak varlığı kısıtlı olmasına rağmen Türkiye bir başarı hikayesi yazmış gözüküyor. Geçmiş başarı, bize geleceğin garantisi değil. O yüzden bizim geleceği mutlaka garanti altına almamız gerekiyor. Bizim bu bölgenin zenginliğinden mutlaka pay almamız lazım. Ukrayna'nın hububatını, Kazakistan'ın, Rusya'nın arpasını, buğdayını alıp satabiliyorsak. İşte o zaman tarımsal hasılamızın ötesinde çok büyük söz sahibi olabiliriz."
Tarımda ve hayvancılıkta yapılan destekleri anlatan Pakdemirli, "2 milyar lira olan destekler 15 milyar liraya gelmiş, bitkisel üretimimiz aşağı yukarı yüzde 20 artarak 98 milyondan 115 milyon tona çıkmış. Büyükbaş üretimimiz yüzde 60 artmış, küçükbaş üretimimiz de 32 milyondan 44 milyona çıkmış. Yani burada bir başarı var ama tabii ki, bu desteklerle ilgili konuda 2019 yılında 16 milyar lira destek ödeyeceğiz." diye konuştu.
- "Biraz daha fazla balık yememiz lazım"
Pakdemirli, 2002 yılında kişi başına 6 kilogram et tüketildiğini dile getirerek, "Şu an 14-15 kilogram tüketiyoruz. 2002 yılında 10 kilogram tavuk tüketiyormuşuz, şimdi 26 kilogram tüketiyoruz. 2002 yılında 6,7 kilogram balık tüketiyormuşuz, 5 buçuk kilogram balık tüketiyoruz. Demek ki balığı tüketme konusunda iyi değiliz. Biraz daha fazla balık yememiz lazım diye düşünüyorum. Özellikle belli yaşın üzerindeki insanların et tüketimine değil de balık tüketimine yönelmesi gerekir." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'deki tohum üretiminde artış görüldüğünü aktaran Pakdemirli, "2002 yılında 150 bin ton tohum üretiyormuşuz, şimdi 1 milyon 50 bin ton. Dünya'da 11. sıradayız, 750 milyon dolar da sertifikalı tohum piyasasında pazarımız var. Bugün tarlaya ektiğimiz her tohumun aşağı yukarı yüzde 60-70'i yerli. Yeterli mi, değil. Onu yüzde 100'e nasıl çıkartırız bakacağız. Çünkü yabancı tohuma parayı verdiğimiz zaman katma değer yurt dışında kalıyor." ifadesini kullandı.
Pakdemirli, konuşmaların ardından, Tarım İl Müdürlüğünün düzenlediği eğitim kursunu tamamlayan çiftçilere sertifikalarını verdi.