Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığındaki eylemlerle ilgili aralarında sözde "yurtta sulh konseyi" üyelerinin de yer aldığı 224 kişinin yargılandığı davaya devam edildi.
Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, sanıklar, yakınları, müştekiler ve avukatları katıldı.
Duruşmada esasa ilişkin savunma yapan sanık eski binbaşı Güven Keskin, daha önceki beyanlarını kabul etti.
Darbe girişiminin yaşandığı dönemde Kara Kuvvetleri Komutanlığında görev yaptığını belirten Keskin, mesai sonrası eve gittiğini, saat 22.30 sıralarında amiri yarbay Mehmet Aydın'ın arayıp çağırdığını söyledi.
Başika'da görevli tankçı subay ve astsubayların değişimiyle ilgili bir iş olduğunu düşündüğünü ve durumu garipsemediğini savunan Keskin, 23.30 civarında kuvvet karargahına giriş yaptığını bildirdi.
Keskin, amiri Aydın'ın terör saldırısı olacağını söylediğini ve onun emriyle kamuflajını giydiğini dile getirerek, daha sonra 2 No'lu nizamiyeye geçtiğini, burada da 1-2 saat bekledikten sonra odasına çıktığını anlattı.
Nizamiyede Genelkurmay'a saldırı olduğuna yönelik duyumları öğrendiğini ileri süren Keskin, ilerleyen saatlerde bir albayın emri doğrultusunda takviye amacıyla helikopterle Genelkurmay'a götürüldüklerini kaydetti.
Keskin, 03.06'dan önce Genelkurmay Başkanlığında yaşanan ölüm olaylarından da sorumlu tutulduğunu ve bu nedenle hakkında 53 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis istendiğini anımsatarak, ancak o sıralarda hala kuvvette olduğunu, Genelkurmay Başkanlığına ise 04.00'te gittiğini, bu yüzden suçu işlemiş olma ihtimali bulunmadığını öne sürdü.
Genelkurmay'a gittiğinde tankçıların yanına gidip ne olduğunu sorduğunu, onların da birlikten çıkıp buranın emniyetini almak için geldiklerini söylediğini iddia eden Keskin, daha sonra Ayyıldız bahçesi denilen alanda 09.00'a kadar beklediğini bildirdi.
Keskin, hiçbir kapalı mekana girmediğini de ileri sürerek, sabah saatlerinde yanına gelen, sonradan Genelkurmay 2. Başkanı'nın koruma ekibinden olduğunu öğrendiği sivil kıyafetli kişilerin, komutanların rehin tutulduğunu, birazdan da özel kuvvetlerin operasyon yapacağını bildirdiğini anlattı.
Bahçedeki diğer kişilerle konuştuklarını ve bu bilgiyi nereden aldıklarını sivil kıyafetli askerlere sorduklarında, Korgeneral Zekai Aksakallı ile irtibat halinde olduklarını söylediklerini savunan Keskin, daha sonra Aksakallı'nın telefonla arandığını belirtti.
Aksakallı'nın da bazı bilgiler aktardıktan sonra tüm tankların boşaltılıp emrinin beklenmesini söylediğini öne süren Keskin, bu sayede gerçeği öğrendiğini iddia etti.
Keskin, Aksakallı Paşa'nın emri doğrultusunda hareket ettiklerini ve bir süre sonra polis noktasına gittiklerini söyledi.
Kimseden darbeye yönelik emir alıp, kimseye bu yönde talimat vermediğini, başka birliğin emrine girmediğini, asker ya da sivil bir kimseye veya araca ateş açmadığını savunan Keskin, FETÖ ile bağının da bulunmadığını ileri sürdü.
Keskin, beraat talebinde bulundu.
Sanık eski binbaşı Asım Şanöz de savunmasında suçlamaları kabul etmedi.
Duruşmaya öğle arası verildi.