Konyaspor’a olanlara bir bakın. Ankaraspor ile berabere kalan yeşil beyazlılar 4 haftada 10 puan aldı. Bu puanların tamamını ligin ilk 5 sırasındaki ve son sırasındaki takımlardan aldı. Burası çok önemli gerçekten. 3 puanla bitirmesi gereken, Gençlerbirliği, Ankaraspor ve Denizlispor maçlarından hayal kırıklığıyla ayrıldı. Sakatlar ve eksiklerin çok olduğu dönemde alınan bu 10 puanın nasıl alındığını, aslında çözmek zor.
Sakın kimse, bu puanları Aykut Kocaman’ın dehasına falan bağlamasın. Öncelikle şans faktörü, bu 4 maçta, Konyaspor’un yanından hiç ayrılmadı. İşte fark burada ortaya çıktı. futbolcular, şans ve mücadeleyle kazandıklarını yine daha büyük mücadeleyle korumasını bildiler. Samsunspor maçında da aynı senaryo gerçekleşti. Küçük beceri gösterileriyle kazanılan bir gol, üstün mücadele ve rakibin stresinden iyi faydalanma sayesinde düşme hattında can çekişen bir takımdan 1 puan alınmasını sağladı. 3 puan alsalar çok daha iyi olacaktı.
Aykut Kocaman’ın burada yaptığı tek olumlu iş biraz da zorunluluktan oyuncuların yerlerini değiştirmesi oldu. Tayfun’u defansa çekmesi, Murat Hacıoğlu’nu, kafasına saksı düşmüşçesine, forvette değerlendirmesi, Kais’ten daha iyi faydalanma yolunu araması, Aykut Kocaman’ın sezon başından bu yana sergilediği umursamaz tavırların bittiğinin işaretleriydi. Umarız büyük idealleri olan, İstanbul’a geri dönmeyi hedefleyen Aykut Kocaman Konyaspor’da çok iyi işler yaparak, hem bu camianın hiç unutmayacağı bir teknik adam olur, hem de kendisine iyi bir referans edinir.
Konyaspor’un son haftalarda Süper Lig’de yaktığı ateşin sönmemesi için, Samsunspor maçının kazanılması gerektiğini söylemiştim. Rakibin stresi daha iyi değerlendirilebilirdi ancak alınan 1 puan da başarıdır. Sadece alevler büyümedi. Ama ateş yanmaya devam ediyor. Futbolcular ve teknik heyet sadece mücadele ederek nelerin yapılacağını gösterdi. Kimse rehavete kapılmasın. En büyük isteğimiz bu…