Giden gelmez …. Seydişehir Akseki değirmenlik Süleymaniye ortasında kalan dağlar … hikayesi büyük.. gerçekten de giden gelir mi gelmez mi bunu kış şartlarında denemesi çok zor…
Giden Gelmez’i üne kavuşturan kuşkusuz yaban keçileri yörenin deyimi ile geyikler… Dizinde derman olanları peşinden sürükleyen tekeler… İnsanlar zaten bu tekeler için gitmiş ama gelememişler…
Kış mevsimi geçit vermeyen dağlar, temmuz ayına kadar üstünden karın eksik olmadığı dağlar ,çelik gibi soğuk çeşmeleri insanı büyüleyen pınarları…
Temiz havadan insanın kafasını döndüren, rakımı1800 metreyi bulan dağlar…
Seydişehir’de biraz dağ tutkusu olan herkesin hayalidir tekeleri yakından görmek... Duyduklarımızdan izlediklerimizden bizde de oluştu bu tutku..
Seydişehir ve çevresinin gezmediğimiz tırmanmadığımız fotoğrafladığımız alan daralmaya başlayınca açılalım dedik... Hüseyin Bostancı, Mustafa Ünal Adnan Taşçı, Yavuz Görür ve küçük şanslı çocuk Hamza Ünal düştük yollara…
Giden gelmezi aşamazdık deneme şansımız zaten yoktu.. Biz gidip gelinen yerden ulaşalım dedik… Hava şartları çok uygun olmamasına rağmen düştük yollara… Fırından aldığımız taze taş fırın ekmekle ve evlerden kattığımız katıklarımızla Cevizli yakınlarında bulduğumuz bir çeşme başında meşe gözünde o resimlerde gördüğünüz isli çaydanlıklarda çayımızı demleyip gezinin en keyifli anlarından biri olan kahvaltımızı yaptık…
Kulağımızın dibindeki değirmenlik köyü…. İlk gittiğimde Şimdiye kadar niçin burayı görmedim diye hayıflandığım köy… ilk girişte bulun şehitlik temsili olarak 100 yılda köyden şehit düşen kişiler için yaptırılmış çok güzel bir konsept oluşturulmuş temsili şehitliğe Fatiha okuyoruz…
Köyün içindeki dağın bağrından çıkan ve insana hayat veren kıymeti hiçbir şeyle ölçülemeyecek su….
Köyün içini saran katran kokusu müthiş bir rahatlık veriyor hemen o hava solumak için kısa sürede makineyi alan gördüğü her yerin resmini ölümsüzleştirmek için çalışıyoruz…Kim tarafından yapılmışsa Allah razı olsun cami hemen girişinde kütüphane ve sedirler akan sunun üstüne yapılmış köprü üstünün altında gençler olta ile balık tutuyorlar…
Esas gidiş amacımız olan dağ keçileri… hemen köyün yakınında çıplak gözle görebiliyoruz.. almak istediğimiz görüntüm köyün içinde… Yaban Hayatını Koruma Sahası'ndaki Giden gelmez Dağları'nda kaçak avlanmaya izin verilmemesi ile kendilerini güvende hisseden yaban keçileri, köyün yakınındaki dağların yüksek kesimleri karla kaplanması nedeniyle köydeki evlerin bahçelerine kadar gelerek otluyorlar.
Genellikle sabah saatlerinde köye inerek otlayan yaban keçileri, hava kararmadan yeniden dağlara dönüyor.
Değirmenlik Köylüleri, Gidengelmez Dağları'ndaki yaban keçilerinin korunması için ellerinden gelen her şeyi yaptıklarını belirterek bölgede kaçak ava karşı çok dikkatli davranıyorlar. Köylüler yaban keçilerinin korunması ve sayılarının artması için kendi hayvanları gibi caba göstermeleri sayesinde yaban keçilerinin kendilerini güvende hissettiğini ve köy yakınlarına, hatta bahçelere kadar gelerek otladıklarını ifade ediyorlar.
Yaban keçilerinin bu kadar yakından gözlenebildiği köyde 40'ar, 50'şerli gruplar halinde gezebildiği, insanlara 15 metreye kadar yanaşabildiği, köydeki evlerin bahçelerinde otlayan başka bir yer daha yok.
Yöre halkının korumacı yaklaşımı sonuncunda bölgede yaban keçi sayının 2000 den fazla olduğu tahmin ediliyor…
Hızla davranıp yakında bulunan Süleymaniye köyünde eski evlerin görüntüsü almak için gidiyoruz … Süleymaniye virane tarihi evlerin yanında yeniden yapılmış çok güzel evler. 300 yıllık cami restore edilmiş korunuyor. Eski okul onarılmış müze haline getirilmiş ve köyden toplanan paralarla milletin tarihi geçmişi atalarının yaşamından parçalar olan değerler sergileniyor çok güzel her beldede mutlaka yapılması gereken bir çalışma…
Değirmenlik Süleymaniye giden gelmezden seydişehire 36 km ama kışın geçit vermiyor… Cevizli güzergahından 70 km gidiş gidilip görülmeye değer..
Yaban hayatı müthiş doğal hayat tertemiz hava fırsat bulursanız mutlaka gezin derim…