Radikal Genel Yayın Yönetmeni Eyüp Can'a göre Özel, Kandil’e girmenin zorluğu ve anlamsızlığını anlatmak için 3 şartı sıraladı.
Asker gerçekten Kandil'e girmek istiyor mu? Genelkurmay Başkanı Necdet Özel'in basına yansıyan sözleri gündeme bomba gibi düştü. Kandil'e girmek için üç şart sıralayan Özel, aslında ne demek istedi?
Radikal'in tepe ismi Eyüp Can, bugünkü köşesinde Kandil'in şifresini araladı. Can, o açıklamaların arka planını yazdı:
DESTİCİ'NİN TEMENNİSİNE CEVAP
"İşte bu ortamda BBP Genel Başkanı helikopterin düşmesiyle ilgili soruların ardından Genelkurmay Başkanı’na “Kandile niye girmiyoruz?” diye sordu.
Sorudan çok, milliyetçi bir partinin genel başkanının temenni cümlesiydi bu.
“Daha ne bekliyorsunuz, girin Kandil’e ve altını üstüne getirin” anlamında hayli yaygın bir temenni.
Bunun üzerine Genelkurmay Başkanı 3 başlıkta Kandil’e girmenin askeri, siyasi ve insani açıdan zorluklarını anlattı.
“Devlet kararı gerekir” dedi, “Amerika ve Irak’ın ikna edilmesi gerekir” dedi ve en önemlisi “Muhtemel ağır kayıplara kamuoyunun hazır olması gerekir” dedi.
Askerin Kandil’e karadan girmek istediğini ne ima etti ne de bu anlama gelebilecek bir cümle kurdu.
Aksine, bu üç şartı Kandil’e girmenin zorluğu ve anlamsızlığını anlatmak için saydı.
Fakat BBP Genel Başkanı Destici, Özel’in saydığı şartları askerin Kandil’e girme şartları olarak anladı. Ya da öyle anlamak istedi.
Nitekim Ömer Şahin’e o görüşmede geçen konuşmaları kendi anladığı ya da anlamak istediği şekliyle aktardı.
ASKER ÜZÜLMEKTE HAKLI
Konunun hassasiyetini ve tek yanlı aktarımın sakıncalarını bildiğimiz için biz bu haberi Radikal’de ‘Asker Kandil’e girmek istiyor’ tonunda vermedik.
Fakat buna rağmen Ömer’in kulis haberi ertesi gün birçok gazete ve internet sitesinde sanki asker Kandil’e girmek istiyor, hükümet ya da ABD engel oluyormuş gibi sunuldu.
Bunun üzerine Genelkurmay, “O görüşmeye farklı anlamlar yüklenmesine üzüldük” açıklaması yaptı. Genelkurmay üzülmekte haklı.
Asker her fırsatta bu sorunun sadece güvenlik sorunu olmadığını, asimetrik bir savaşta düzenli ordu mantığıyla hareket edilemeyeceğini, Kandil’e kara kuvvetleriyle girmenin zorluklarını, girilse bile bu sorunun Kandil’e girerek çözülemeyeceğini anlatıyor ama hâlâ bazı siviller askere “Kandil’e gir” gazı veriyor.
“Daha önce girildi de ne oldu?” diyen yok.
“Sonuç alınır, alınmaz?” soran yok.
“Kaç cana mal olur?” önemi yok.
“Gir Kandil’e, kazı PKK’nın kökünü!”
“30 yıldır kan akıyor, kök nerede, Kandil nasıl bir yer?” düşünen yok."