BURSA (AA) - MİRAÇ KAYA - Merkezi Bursa'da olan Nilüfer Arama Kurtarma (NAK) ekibinde görevli 5 kadın, iş yerlerinde yorucu bir tempoda çalışmalarına rağmen arama operasyonlarına da katılarak hayat kurtarıyor.
Deprem, heyelan, çığ ve sel gibi doğal afetler ile orman ve bina yangınları, kazalar ve kayıp vakalarında zorlu şartlara rağmen görev üstlenen gönüllü kadınlar, hayatlarından fedakarlık ederek arama kurtarma çalışmalarında yer alıyor.
NAK ekibinde görevli 46 yaşındaki 2 çocuk annesi Nebahat Kılınç, ekipte görev almasının yanı sıra fuarlarda görevli olarak çalıştığını söyledi.
Kılınç, zamanı çok iyi değerlendirmek ve ihtiyacı olanlara yardım etmek gerektiğini düşünen biri olduğunu, bunun için NAK'a katıldığını ifade ederek, şöyle konuştu:
"2 çocuk büyüten bir anne ve daha önce de kreşlerde eğitim vermiş biri olarak özellikle kadınların çok daha eğitimli ve donanımlı olması taraftarıyım. Çocuk, annenin bilgi ve deneyimleriyle şekillenir. Kadınlar, donanımlı eğitimli olmak için ömür boyu kendilerini geliştirmelidirler. NAK'ta bulunmak bana her anlamda çok şey katmıştır. Burada çok değerli insanlar var. Gönüllerimizle, kalplerimizle insan hayatına önem vererek, beraber operasyonlara gidiyoruz. Bu işin kutsallığının tarifi yok.''
- "İnsanlara merhamet duygusunu tekrar hatırlatıyoruz"
Ekipte görevli olması nedeniyle olumlu tepkiler aldığını dile getiren Nebahat Kılınç, şöyle devam etti:
''Çocuklarıma iyi örnek olduğumu düşünüyorum. Çocuklarım ileride büyüyüp bir meslek sahibi oldukları zaman daha farklı işlerle de ilgilenebilmeleri için onlara örnek oluyorum. Bu tür işler çok önemli. Gönüllü olduğu için insanlara merhamet duygusunu tekrar hatırlatıyoruz. Bu tarz gönüllü kuruluşların daha da artırılması gerekir. Burada maddi herhangi bir beklenti olmuyor. Buradaki insanlar, manevi olarak kendilerinden her şeylerini katıp, kendi canları pahasına bir insanın, canlının hayatını kurtarmaya çalışıyorlar.''
- ''Hem bedensel hem de ruhsal açıdan rahatlıyorum''
Sosyal Güvenlik Kurumunda biyolog olarak çalışan Çağla Topçu da işi gereği arazide çalışmalar yaptığını, bu yüzden arama kurtarmaya merak saldığını söyledi.
Topçu, nereye başvurabileceği konusunda internet üzerinden araştırma yaptığını, bu sırada 1,5 yıl önce NAK ile tanıştığını hatırlatarak, önce zorlu eğitimlere ve tatbikatlara, sonra da gerçek operasyonlara katıldığını anlattı.
Bir arama kurtarma operasyonu çıktığı zaman iş yerinden izin aldığını belirten Çağla Topçu, "Ev hayatımda da NAK'ta olmam beni çok olumlu etkiliyor. Hem bedensel hem de ruhsal açıdan rahatlıyorum. İnsana, hayvana, bitkiye dahi yardım etsek bu bizim için çok büyük bir avantaj. Bir operasyon haberi geldiği zaman ailem bile benim çantamı hazırlayıp bana destek olarak motive ediyorlar.'' ifadelerini kullandı.
Uludağ Üniversitesindeki (UÜ) bir kantinde görevli olan Güliz Arda da evli olduğunu ve eşinin bu konuda kendisine çok destek verdiğini belirterek, ''Eşim, gece operasyon çıktığında beni ya kendisi getiriyor ya da taksiyle gönderiyor. Elimizden geldiğince kendi özel hayatımızdan biraz fedakarlık göstermemiz gerekiyor.'' dedi.
- ''Bu iş bir süre sonra yaşam tarzı haline dönüşüyor''
Arama kurtarmalarda 7 yıldır görev yapan Pınar Bulmuş ise herkesin bu tarz faaliyetlerinde yer alması gerektiğini vurguladı.
Bulmuş, en küçük bir desteğin bile ekibe çok şey katacağını ifade ederek, ''Derneğimizde çok fazla bayan yok, 5 kişiyiz. 5'imiz de operasyonlara gidiyoruz. İstiyoruz ki daha fazla bayan olalım. Bu işte insan bir süre sonra mutlu olmaya başlıyor. Ne kadar yorulursak yorulalım, gittiğimiz operasyonlarda canlı buluyorsak, o ailelerin bize minnet duymaları bizim bütün yorgunluğumuzu alıyor. Bu iş bir süre sonra yaşam tarzı haline dönüşüyor. Herkese yardım etmek istiyorsunuz.'' diye konuştu.
AA