Türkiye, Google'da 1 doların 24,05 lira olarak gösterilmesinin şaşkınlığını yaşadı. Ünlü ekonomist İslam Memiş, bu olaya ilginç bir yorum getirdi.
Google'da arama yapanlar 1 doların 24,05 lira olduğu sonucuyla karşılaştı. Herkesin kafası karıştı, normalde 28 liranın üzerinde olan doların neden 4 lira daha düşük göründüğü merak konusu oldu.
Google bunun teknik bir hata olabileceğini belirtip durumu inceleyeceğini belirtti.
Doları 24,05 lira görenler Altın ve Para Piyasaları Uzmanı İslam Memiş'e de bu konuyu sordu. Çok sayıda soru gelince İslam Memiş tv100'deki yazısını bu konuya ayırdı.
Memiş, "Beni arayanlara böyle bir şeyin bugünkü ekonomik koşullarda mümkün olamayacağını anlattım" dedi.
"Nihayet piyasa açıldığında 24,05 lira seviyesinin yanlış, 28,16 lira seviyesinin doğru olduğunu görmüş olduk.
Sosyal medyaya malzeme, insanlara da konuşacak bir şey lazım olduğu için birkaç saat oyalanmış oldular.
Sorsanız inanan var mı? Hiç kimse.
İnanmayacağın bir şeyi neden yayarsın ki?
Bir de dün 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla “Cumhuriyetin 100.yılı” o güne de denk getirerek manipülasyon da yapmış olabilirler.
Yapan yapar da, inananan neden inanır?
Yatırım yaptığı doların değer kaybetme korkusu da olabilir!
Korkmayın, doların sahipleri dolarını 24 liradan size verip yüzde 35 faize gelmez. Dolar biriktiren arkadaşlar; Korkma zarar etmezsin ama Euro, altın ve borsadan da çok kazanamazsın.
Finansal okuryazarlığın olsaydı zaten doları bir yatırım aracı olarak görmezdin, dolar ile borçlanmaz, doların bu kadar değer kaybedeceğine inanmazdın
Anlayacağınız sosyal medyaya malzeme lazımdı, fikri olan da olmayan da kullandı.
“Vavvv” “Bakın gördünüz mü” vesayır gibi konulara giremediler.
İnanmadılar, gerçek ortaya çıkınca paylayacaklarını biliyorlardı. Dolar o seviyelere hiç gelmez mi?
Gelebilir, olabilir. Bu hayatta hiç bir şey imkansız değil. Ancak şartların oluşması gerek. Oluştu mu ben size söylerim."
Memiş, doların bu kadar değer kaybetmesinin imkansız olduğunu belirterek, bunun bir manipülasyon olabileceğini söyledi. Doları bir yatırım aracı olarak görmediğini ve finansal okuryazarlığın önemine dikkat çekti.