Konya’da yaşayan ve keçe sanatıyla ünlenen Fatma Gül Girgiç, 8 yaşından itibaren yünlerle uğraşmaya başladı. Sanatla iç içe büyüyen Girgiç, babasından ahşap işleme, annesinden ise nakış ve resim yapmayı öğrendi. Keçe sanatıyla tanışmasının ardından, çocukluğunda öğrendiği tüm sanatların bu sanatta birleştiğini fark ettiğini belirten Girgiç, yıllar içinde kendini bu alanda geliştirdi.
Girgiç, "2011 yılında atölyemi açtım ve Kültür ve Turizm Bakanlığı Somut Olmayan Kültür Mirasçısı olarak keçe ustalığına devam ediyorum. Çocukluğumdan beri el sanatları ile uğraşıyorum ve bu birikimlerimi keçede buluşturmak beni mutlu ediyor" dedi.
Geleneksel ve Modern Çalışmalar
Fatma Gül Girgiç, keçe sanatı ile ilgili daha çok geleneksel çalışmalar yaptığını ancak modern eserlere de imza attığını vurguladı. Sufi ve Mevlevi temalı eserlerinin yanı sıra günlük kullanıma uygun yelekler, şallar, patikler ve takılar da üreten Girgiç, sanatını çeşitlendirdiğini belirtti.
Girgiç, "Geleneksel çalışmalarda sufi ve Mevlevi temalar ön planda, ancak modern tasarımlarla da ilgileniyorum. Keçeyi hem sanatsal hem de günlük yaşama uyarlamak benim için önemli" ifadelerini kullandı.
Yünlerin Toplanmasından Sanat Eserine
Keçe sanatının sabır gerektiren bir iş olduğunu dile getiren Fatma Gül Girgiç, yerel yünleri çobanlardan toplayarak işlediğini anlattı. Yünlerin toplandıktan sonra büyük yıkama alanlarında temizlendiğini ve ardından boyandığını belirten Girgiç, el emeğiyle şekillendirilen keçelerin bazen günlerce süren bir çalışmanın ürünü olduğunu söyledi.
Girgiç, "Yünleri kırkılma zamanı çobanlardan topluyoruz, ardından yıkanıp boyanıyor ve atölyemize geliyor. Keçeyi yapmak ise sabır istiyor. En kısa sürede tamamlanan ürün bile 1-2 günde bitiyor" dedi.
"Sağlığım El Verdiği Sürece Sanatıma Devam Edeceğim"
Fatma Gül Girgiç, sanatıyla ilgili makineleşmenin mümkün olmadığını ve her aşamanın el emeği ile yapıldığını belirterek, beden sağlığının bu iş için çok önemli olduğunu vurguladı. Sanatını sağlığı el verdiği sürece devam ettirmek istediğini ifade eden Girgiç, "Her şey sıfırdan başlıyor ve el emeğiyle şekilleniyor. Makineleşme yok, bu yüzden de beden sağlığımız çok önemli. Sağlığım el verdikçe bu sanatı yapmaya devam edeceğim" dedi.