Gözyaşından kazanılan para hayır getirmez
Türkiye nüfusunun yüzde 12.29’u, Konya’nın da yüzde 13.4’ü engelli.
AK Parti (Adalet ve Kalkınma Partisi) hükümeti, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir ilke imza attı, TBMM’deki muhalefet partilerinin de desteğiyle “Engelliler Yasası”nı çıkarttı. Bu yasanın uygulama talimatları da büyük ölçüde yayınlandı. Yasanın sağladığı haklar kullanılmaya başlandı. Bütün engel gruplarının yıllardır çektiği çileler azaldı, yüzlerindeki burukluk azaldı, gülümseme sinyalleri çıkmaya başladı.
Başbakan Recep Tayip Erdoğan başkanlığındaki hükümet, devletin sosyal yapısını engellilere yansıtmaya başladı. Kamuoyunda muhtaçlık ve engelli maaşı olarak bilinen 2222 sayılı yasayla getirilen hakların kapsamı genişletildi. Bu maaş döneminde bazı engelliler rapor oranlarına göre 1.500 milyar, bazıları 750 milyon lira, bazıları da 650 milyon lira maaş aldı. Coğrafyamızın çile çiçekleri çektikleri acı, gözyaşı ve dram dolu gecelerden aydınlık sabahlara ulaşmaya başladı.
HAYALİ ENGELLİ EĞTİMİ, HAYALİ İHRACATI SOLLADI
Geçtiğimiz günlerde, benimde mesleğe başladığım Yeni Meram Gazetesi’nin belgelerle kamuoyu gündemine taşıdığı “Hayali Engelli Eğitimi” bizim sorunu çözecek yetkililere aylar önce aktardığımız bir konuydu. Bir engelli olarak, ülkemizin kaynaklarına göz diken bazı fırsatçılarla başlatılacak hukuki savaşın ilk ateşini yakan meslektaşlarıma yürekten teşekkür ederim.
Bu şehirde ve ülkemdeki bazı çıkarcılar şunu unutmasın.
Gözyaşından kazanılan para hayır getirmez.
Şimdi gelelim işin bazı özel ayrıntılarına.
Konya’da kaç rehabilitasyon merkezi var?
Bizim elimizdeki verilere göre il genelinde 40’a yakın.
Kesin sayı veremiyoruz, çünkü, hemen hemen her gün bir yeni merkez açılıyor.
Rehabilitasyon merkezlerinin sahiplerinin iyi analiz edilmesi gerekiyor.
Küçük bir otel veya pansiyon açmak isteyen girişimcilerin yedi ceddini araştıran devlet (polis, jandarma, adliye, mülki idare), çile çiçeklerinin eğitileceği bu merkezlerin sahipliğine aday olmak isteyenler için devre dışı kalıyor.
Önce bu yanlış düzeltilmeli.
Sonra, ruhsat alan merkezlerin masraf faturaları vergi denetmenleri tarafından titizlikle incelenmeli. Masraf belgelerinin izi sürülmeli. Örneğin ismi bizde saklı bir merkezin masraf dökümleri altında her ay inşaat demiri faturaları kullanılıyor. Merkezde ise bir milimetrekarelik bir genişleme görülmüyor.
Sosyal devletin en üst düzeydeki yöneticileri, siyasi direktif sahipleri bu pislikleri mutlaka temizletmeli. Temizlik yapılmaz ise Konya’da ortalama aylık 3 trilyon lira olarak hesaplanan engelli eğitim yardımları ülke geneliyle çarpılırsa facianın, engelliler kullanılarak yapılan hortumlamanın gerçek boyutu ortaya çıkar. Buradan çıkan ateşler, önlem alınmaz ise çok kişiyi yakar.
Konya Sakatlar Derneği Genel Sekreter Yardımcısı sıfatımla bir önerim olacak.
Bu merkezlerin hepsinin ruhsatları iptal edilmeli.
Yeni belirlenecek çağdaş, objektif standartlarla ruhsatlandırmalar yenilenmeli.
Milli Eğitim Müdürlükleri bünyesinde oluşturmaya başlanan Rehberlik Araştırma Merkezleri (RAM), üç beş günlük kurslarla aldıkları belgelerle derslere girenler başta olmak üzere tüm öğretmen dokusunu gözden geçirmeli.
Ha, az kalsın unutuyordum.
Konya’da şu anda bu merkezlerden üzerlerinden para hortumlanan engelli sayısı 3 bin’in üzerinde gibi gözüküyor.
İşin en üzücü tarafı ise bu merkezlerde çocuklara ayda 10 saat, evet yanlış okumadınız sadece 10 saat eğitim veriliyor. Bu boyutuyla bir hesap yapılırsa çocuk başına aylık ödenen net 380 milyon liranın ne kadar ballı olduğu ortaya çıkmış olur.
Bu şehirde, bu ülkede gözyaşından kazanılan paralarla kimseye hayır gelmeyeceğini birilerinin anlaması gerekiyor.
Yukarıda, engellileri kullananları uyarmaya, yetkilileri bilgilendirmeye çalıştık.
İşlerini düzgün yapan, gözyaşı üzerinden para kazanmayan merkez sahiplerine bir diyeceğimiz olamaz
İşin en büyük yükü sevgili müfettişlerimizin boynunda.
Denetlemeye gittikleri merkezlerde rasgele raporlar yerine, eğitim verildiği iddia edilen tüm raporları masaya yatırmalılar.
Müfettişlerimizin sağlık uzmanı olmadıklarını dikkate alırsak, bu seçkin isimlerin mutlaka şaibesiz olduğu camia tarafından bilinen ehil bilirkişilerden yardım almaları gerekir.
Eğer, engellilerin üzerinden yapılan vurgun durdurulmaz ise yani, hayali engelli eğitimi ortadan kaldırılmaz, vurgun devam ederse, bu iş hayali ihracat gibi ülkemizin önünü tıkar.
Kişisel kanımı soracak olursanız, bu ülkenin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve onun akıllı siyasi kadroları en kısa zamanda bu ayıbı düzelttirir. Bunun işaretleri de görünmeye başladı. Yakında sizlerde göreceksiniz. Hem de çok şiddetli deprem gürültüsüyle…