ANKARA (AA) - YEŞİM SERT KARAASLAN - Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yapılan "Yaşam Memnuniyeti Araştırması"na göre, vatandaşların 2003 yılında yüzde 39,5 olan sağlık hizmetlerinden memnuniyet oranı 2016 yılında 75,4'e yükseldi.
Sağlık Bakanlığınca hayata geçirilen "Sağlıkta Dönüşüm Programı" ile daha kaliteli ve hızlı hizmet sunumu, ilaca ve tedaviye erişim olanaklarının artırılması, dünya ile eş zamanlı olarak yüksek teknolojik cihazların ve ürünlerin tanı ve tedavide yer almasıyla, zaman içinde vatandaşların hizmet sunumundaki beklentisi ve memnuniyet oranı artış gösterdi.
"Herkes için sağlık" anlayışıyla uygulamaya konan programlar ve ilgili yasal düzenlemeler ile hekim sayısından hastane ve yatak sayısına, yoğun bakım ünitelerinden ambulans sayısına kadar birçok alanda değişim yaşandı.
- Yoğun bakım yatak sayısı 14 bini geçti
Sağlıkta Dönüşüm Programı kapsamında, 2002 yılında 869 olan yoğun bakım yatak sayısı 2016'da 13 bin 233'e, 2017'de 14 bin 200'e çıktı.
Koruyucu ve temel sağlık hizmetleri için ayrılan bütçe 2002 yılına oranla yaklaşık 5 kat artarak, 2017 yılında 12 milyar 706 milyon liraya yükseldi. 2002 yılında 256 bin olan sağlıkta insan gücü, her yıl artış göstererek 2016 sonunda 570 bin oldu.
Ülkede 2002 yılında 91 bin 949 olan hekim sayısı, 2015 yılında 141 bin 259'a çıkarak, yüzde 54 oranında arttı. Hemşire sayısı da 2002 yılına göre yaklaşık iki kat artarak, 152 bin 803 olarak gerçekleşti.
- Sağlıkta dönüşümün birinci fazı, memnuniyet oranlarını artırdı
TÜİK tarafından yapılan "Yaşam Memnuniyeti Araştırması'nın "Sağlık Hizmetlerinden Memnuniyet" bölümünde çarpıcı sonuçlar yer aldı.
Araştırmanın bu bölümde, "Sağlık hizmetlerinden memnun musunuz?", "Hastalandığınızda genelde ilk nereye başvuruyorsunuz?", "Muayene veya tahlil için randevu almakta sorun yaşıyor musunuz?", "İlaç fiyatlarında sorun görüyor musunuz?, "Doktor ve sağlık personeli sayısını yeterli buluyor musunuz?, "Doktorların hastalara davranışında sorun var mı?", "Yapılan muayeneden memnun musunuz?" ve "Hastalandığınızda, tedavi, ilaç gibi masraflarınızı genellikle hangi kanalla karşılıyorsunuz?" şeklinde çok sayıda soru yer aldı.
Araştırma, Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın birinci fazı kapsamında hayata geçirilen uygulamalardan, devlet, üniversite, özel muayenehane, özel poliklinik, özel hastane ve aile sağlık merkezlerinden alınan sağlık hizmetlerinden duyulan memnuniyetin arttığını ortaya koydu.
- Devlet hastanelerinden memnuniyet yüzde 77,8
"Sağlıkta Kamu Hizmetlerinden Memnuniyet Araştırması" bölümünde yer alan verilere göre ise 2003 yılında yüzde 39,5 olan sağlık hizmetlerinden memnuniyet oranı 2016 yılında 75,4'e yükseldi. 2003 yılında yüzde 41 olan devlet hastanelerinden memnun olan vatandaşların oranı da 2016 yılında yüzde 77,8'e çıktı.
Vatandaşların özel tıp, üniversite, devlet, muayenehane, aile sağlığı merkezlerini kapsayan sağlık kuruluşlarının hizmetlerinden memnuniyet oranlarına bakıldığında, devlet hastanelerinden memnuniyet oranlarının üniversite ve özel hastanelerin üzerinde seyrettiği görüldü. Bu oranlar üniversite hastanelerinde yüzde 69,3, özel hastanelerde yüzde 64,3 oldu.
Aile sağlığı merkezleri ise yüzde 76,3 oranı ile devlet hastanelerinden sonra 2016'da vatandaşların en çok memnun olduğu sağlık kuruluşu olarak belirlendi.
Kişilerin genel sağlık durumlarından memnuniyet oranlarına bakıldığında, vatandaşlar 2003'te yüzde 57 oranında "kendini iyi hissettiğini" belirtirken, bu oran 2016'da yüzde 72'ye yükseldi.
Sağlıkta dönüşümün ikinci fazı ile değişen hastalık yükü çerçevesinde, sağlıklı yaşamı teşvik programları ve koruyucu hekimlik uygulamalarının geliştirilmesi, kaliteli hizmete erişimin sürekli kılınması, vatandaşların ekonomik açıdan daha etkin korunması, sağlık yatırımlarının tamamlanması, şehir hastanelerinin ve sağlıklı yaşam merkezlerinin tamamlanmasıyla vatandaşların sağlık hizmetlerinden memnuniyetinde yüzde 80'in üzerine çıkılması hedefleniyor.
- Vatandaşın tedavi ve ilaç için harcadığı para azaldı
Yapılan düzenlemelerin ardından vatandaşın tedavi ve ilaç masraflarına ödeyeceği ücret de büyük oranda azaldı.
Araştırmaya göre, 2004 yılında tedavi ve ilaç masraflarını kendi imkanlarıyla karşılayanların oranı yüzde 28,1 iken, bu oran 2016'da yüzde 7,5'e indi. Buna göre, 2004 yılında her 100 vatandaştan 28'i tedavi ve ilaç masrafına kendi cebinden para öderken, bu sayı 2016'da 100 kişiden 7 olarak tespit edildi.
Sosyal Güvenlik Kurumunca, 2004 yılında halkın tedavi ve ilaç masraflarının yüzde 61,8'i karşılanırken, bu oran 2009'da yüzde 70,8'e, 2013'te yüzde 78,9'a, 2016'da ise yüzde 81,9'a yükseldi. Yüzde 7,9 oranındaki yeşil kartlı kişiler de eklendiğinde bu oran yaklaşık yüzde 90'lara ulaştı.
AA