ANKARA (AA) - YEŞİM SERT KARAASLAN - Türkiye'de ölüm nedenleri arasında beşinci, enfeksiyonlara bağlı ölümlerde ise birinci sırada yer alan zatürreye kış aylarında sık görülen grip virüsünün yol açabildiği, hastalıktan korunmak için aşı yaptırılması gerektiği belirtildi.
Türk Toraks Derneği Solunum Sistemi İnfeksiyonları Çalışma Grubu Başkanı ve Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Füsun Öner Eyüboğlu, 12 Kasım Dünya Zatürre Günü dolayısıyla AA muhabirine yaptığı açıklamada, zatürrenin sık görülen ve ölüme yol açabilen hastalıklar arasında yer aldığını söyledi.
Dünyada hastane başvuruları ile iş ve okul günü kayıplarına neden olan zatürrenin, bakteri, virüs, mantar gibi çeşitli mikroplarla oluşan akciğer dokusunun iltihaplanmasıyla geliştiğini ifade eden Eyüboğlu, "Zatürre, Türkiye'de ölüm nedenleri arasında beşinci, enfeksiyonlara bağlı ölümler arasında ise birinci sırayı almaktadır." dedi.
Eyüboğlu, zatürrenin çocuklarda, 65 yaş üstü yaşlılarda, böbrek, şeker, kalp veya akciğer hastalığı gibi süreğen rahatsızlığı olanlarda, sigara içenlerde, bağışıklık sisteminin baskılandığı durumlarda sık görüldüğüne dikkati çekti.
Zatürrenin, genellikle hastanın kendi ağız, boğaz veya sindirim kanalında bulunan mikropların akciğere ulaşmasıyla oluştuğunu dile getiren Eyüboğlu, "Hastalık, en sık ateş, öksürük, balgam, göğüs ağrısıyla kendini gösteriyor. Nefes darlığı, bilinç kaybı, bulantı-kusma, sık nefes alıp verme, kas-eklem ağrıları, halsizlik görülebiliyor. Ağır zatürreli hastalarda şok tablosu gelişebiliyor." uyarısında bulundu.
- Aşı ile koruma mümkün
Kış aylarında sık karşılaşılan gribin zatürre gelişiminde önemli bir etken olabildiğine dikkati çeken Eyüboğlu, "Grip virüsü zatürreye yol açabildiği gibi diğer mikroorganizmalara bağlı gelişen zatürre riskini de artırır. Gribin ağır seyrettiği olgularda zatürre gelişebilir. Bu sebeple zatürre ve buna bağlı ölümlerin önlenebilmesi amacıyla grip aşısı önemli bir koruyucu tedbirdir." diye konuştu.
Zatürrenin önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık olduğunun altını çizen Eyüboğlu, sigara ve alkol kullanımından kaçınılması, kapalı ortam hava kirliliğinin azaltılması, hijyen önlemleri, doğru beslenme, anne sütüyle beslenmenin teşvik edilmesi, doğum öncesi bakım, altta yatan ek hastalıkların tedavisi, zatürre ve yıllık grip aşılarıyla zatürre sıklığı ile ölüm oranının azaltılabildiğini vurguladı.
Hastalara çoğunlukla akciğer grafisiyle tanı konulduğunu anlatan Eyüboğlu, bazı durumlarda kan ve balgamdan ileri tetkik yapılabildiğini belirtti.
Tedavide antibiyotikler, bol sıvı alımı, istirahat, ağrı kesiciler ve ateş düşürücülerin kullanıldığını aktaran Eyüboğlu, şu değerlendirmede bulundu:
"Çok ağır zatürreli olgular, oksijen tedavisi, yoğun bakım takibi ve solunum makinesi ile solunum desteğine ihtiyaç duyabilir. Zatürreye neden olan mikrobun belirlenmesi çoğu kez mümkün değil, ancak zatürre tanısı konduktan sonra en kısa zamanda hasta için en uygun olan antibiyotik tedavisi başlanır. Tedavi başlandıktan 72 saat sonra ateş düşmediyse hasta tekrar değerlendirilmeli. Takipte düzelmeyen olgularda verem hastalığı, akciğer kanseri gibi diğer bazı hastalıklarla ayırıcı tanı gerekebilir."
AA