ERZURUM (AA) - Erzurum'da 2007 yılında şikayet üzerine ortaya çıkan "15 yaşındaki zihinsel engelli kız çocuğuna cinsel istismar olayı" ile ilgili soruşturmanın, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) lideri Fetullah Gülen'in cinsel istismarla suçlanan akrabalarını korumak için kapatıldığı öne sürülüyor.
Erzurum'da 2007'de şikayet üzerine ortaya çıkan "15 yaşındaki zihinsel engelli kız çocuğuna cinsel istismar olayı"nın FETÖ/PDY üyesi emniyet mensuplarınca kapatıldığı iddialarına ilişkin 7'si tutuklu 16 şüpheli polis hakkında hazırlanan iddianamenin Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilmesiyle açılan davanın ilk duruşması 14 Nisan'da yapılacak.
Sanıkların, "terör örgütüne üye olma", "kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği", "suç uydurma", "hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetme" ve "haberleşmenin gizliliğini ihlal" suçlarından cezalandırılmalarının istendiği iddianamede, Fetullah Gülen'in yakın akrabaları hakkındaki cinsel istismar iddialarının, örgüt üyelerince üzerinin kapatılması sonucu daha önce bir sonuca bağlanamadığı belirtildi.
Cinsel istismar soruşturmasının yürütüldüğü dönemde gerek asayiş gerekse istihbarat şube müdürlüğünde çalışan, dönemin emniyet mensuplarının FETÖ/PDY dahilinde hareket ettikleri belirtilen iddianamede, "Mağdure S.Ö. ile (cinsel istismara ilişkin soruşturma münasebetiyle) irtibatı bulunan şahısların dinlenmiş olması, soruşturmanın olağan seyrinde gitmediğinin bir kanıtıdır. Gerçekten de bazı faillerin suçsuz olması veya mağdurenin apaçık şekilde atfı cürümde bulunması durumunda dinleme yapma ihtiyacı ve gerekçesi bulunmayacaktı. Başka bir ifadeyle mağdurenin iddialarının subuta ermesi ihtimaline binaen birileri rahatsızlık duymuş olmalı ki meseleyi tesadüflere bırakmayıp ilgililerin dinlenmesi yoluna gitmişlerdir. Dolayısıyla bu durum, neden ve sonuç ilişkisine bağlı olarak usulsüz dinleme işlemlerinin sebebi olan mağdure ile ilgili soruşturmanın da usulsüz olduğunu göstermektedir" denildi.
- "Fetullah Gülen'in akrabaları korunmak istenmiş"
Mağdurenin peş peşe yaptığı başvurularla yaklaşık 80 kişi hakkında şikayetçi olmasına karşın etkin bir soruşturma yürütülmediği için suçun ortaya konulamadığına işaret edilen iddianamede, şunlar kaydedildi:
"Etkin bir soruşturma yapılması halinde mağdurenin ifadelerinde ismini verdiği pek çok failin tespiti yapılabilir, bu faillerin HTS (telefon trafiği) raporları vasıtasıyla görüşmelerinin ayrıntıları ve mağdure ile irtibatları rahatlıkla ortaya konulabilirdi. Özellikle Seyfullah Gülen'in oğlu olan ve asıl ismi Ammar olan 'İbo' adıyla maruf kişinin kimlik bilgileri tespiti aşamasında sahte evrak tanzim edilmesi, Seyfullah Gülen ile mağdureyi gördüğü ifade edilen bekçi hakkında teşhise yönelik bir çalışma yapılmaması diğer hususlar ile birlikte değerlendirildiğinde soruşturmanın basit bir ihmal boyutunda olmadığını FETÖ/PDY terör örgütünün kurucusu ve lideri olduğu iddia edilen Fetullah Gülen'in akrabalarının korumak saikini taşıdığını göstermektedir.
Mağdurenin mevcut beyanları doğrultusunda muhtelif faillerinin ve eylemlerinin tespiti mümkünken, kasıtlı olarak soruşturma yapılmaması sonucu mağdure müfteri (yalancı) durumuna düşürülmüş, sözlerine ehemmiyet verilemeyeceği gibi bir algı oluşturulmuştur. Bunun doğal sonucu olarak mağdurenin iddialarını destekleyecek delil bulunmadığından bahisle 2 ve 3. soruşturmalarda bahsi geçen tüm failler hakkında Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar (KYOK) verilmiştir. Tekrar ifade etmek gerekirse mağdurenin şikayetçi olduğu şahıslar arasında Fetullah Gülen'in yakın akrabalarının bulunması nedeniyle kasıtlı olarak tahkikatın tamamında etkin soruşturma yapılmayarak mağdurenin müfteri durumuna düşürülmesi cihetine gidilmiştir. Fetullah Gülen'in yakın akrabalarının dışındaki şahıslar hakkında da etkin soruşturma yapılmamasının sebebi budur."
Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesinde 14 Nisan'da başlayacak davada, tutuklu sanıklar 3 emniyet müdürü ve bir emniyet amiri için 5 yıl 6 aydan 58 yıla kadar, diğer polisler için de 5 yıl 6 aydan 44 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.
- Olay
Erzurum'da, 29 Ekim 2007'de Dadaşkent Polis Merkezine gelen 15 yaşındaki zihinsel engelli kız çocuğu S.Ö, birçok erkek tarafından tehdit ve zorlamayla cinsel istismara maruz kaldığı iddiasıyla şikayetçi olmuş, acil koruma kararı alınarak Nenehatun Kız Yetiştirme Yurduna yerleştirilmişti.
Açılan ilk soruşturmada 8 kişi tutuklanmış ve derinleştirilen soruşturmada aralarında Fetullah Gülen'in yeğeni ve 2014'te vefat eden kardeşi Seyfullah Gülen'in de bulunduğu 90'a yakın şüpheli belirlenmişti. Bu aşamadan sonra hem soruşturma savcısı değiştirilmiş hem de kız çocuğu başka kente gönderilmişti. Genişletilen soruşturmada şüpheli olarak belirlenen, aralarında Gülen'in kardeşi Seyfullah Gülen ve yeğeninin de bulunduğu kişiler hakkında takipsizlik kararı verilmişti. Bu dosyaların kapatılmasının ardından ilk soruşturmada tutuklananlar da tutukluluklarına itiraz ederek, 8 Kasım 2012'de serbest bırakılmıştı.
"Soruşturmanın FETÖ/PDY üyesi emniyet mensuplarınca kapatıldığı" iddiaları üzerine Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında İstanbul, Ankara, İzmir, Balıkesir, Bartın, Eskişehir, Hatay, Kastamonu, Kayseri, Kırklareli, Van ve Sinop'ta 18 Ocak 2016'da düzenlenen eş zamanlı operasyonlarda 13 polis gözaltına alınmıştı. 3'ü emniyet müdürü, biri emniyet amiri, 3'ü polis memuru 7 şüpheli tutuklanmış, 6 polis memuru ise yurt dışı çıkış yasağı konularak serbest bırakılmıştı.
AA