Hüseyin Gülerce, sanıkların hakimler yerine kamuoyuna konuşmasını Ergenekoncuların en büyük numarası olarak gördü. Yazar Başbuğ'un açıklamalarını da bu numaraya örnek gösterdi.
İlker Başbuğ'un tutuklanmasıyla tansiyon yeniden yükseldi. AK Parti, yargı, ve cemaat hedef tahtasında. Cemaate yönelik eleştirilere Zaman yazarı Gülerce, bugünkü köşesinde cevap verdi. Yargı yoluyla netice alamayacaklarını öne süren yazar, Ergenekoncuların en büyük numarasını yazdı.
TAKTİK DEĞİŞTİRDİLER
(...)Bu çaresizlikle bir taktik geliştirdiler. Ben buna, Ergenekoncuların en büyük numarası diyorum. Hâkimlere değil, kamuoyuna konuşuyorlar. Hedef kitleleri de, AK Parti'ye ve Gülen hareketine (buldukları tabirle cemaate) hasım olanlar... Çünkü Türkiye'de, belli medyanın organize çalışmasıyla ve CHP ile MHP'nin, Ergenekon sanıklarını milletvekili seçtirmeye kadar varan sahiplenmeleriyle, manipüle edilmiş bir kamuoyu var. AK Parti ve Gülen hareketi hakkında, söylenen her şeye sorgulamadan inanan bir geniş kitle var. Bu kitle Cumhuriyet, laiklik ve yaşam tarzları konusunda, sürekli korkutuluyor ve her türlü dezenformasyona inanmaya hazır hale getiriliyor."
BAŞBUĞ'A YÜZDE 58 İLE CEVAP
Gülerce numara iddiasına Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un tutuklanırken sarfettiği sözleri örnek gösteriyor. Başbuğ'u numaracı olarak gören yazar, paşanın açıklamalarını alaniz ediyor.
(...)Başbuğ tutuklanma öncesi yaptığı konuşmada; "Takdir yüce Türk milletinindir." dedi. Kastettiği, o korkutulan, endişeleri ve kaygıları sürekli beslenen kitleydi. Yoksa "millet", referandumda yüzde 58 evet demiş, Ergenekon davalarını destekleyen bir irade ortaya koymuştu... Şunu da belirtmeliyiz ki, Başbuğ'un ve Ergenekon dostlarının bütün çabalarına rağmen, artık o kitle de vicdanındaki tereddüdü tavırlarına yansıtmaya başladı. 26. Genelkurmay Başkanı tutuklandı, yüz binler sokağa dökülmedi. İzmir'de bile yüz tane İşçi Partili bir araya ancak gelebildi. Hele 17. Genelkurmay Başkanı Kenan Evren'in yargı önüne çıkacağı şu günlerde, "26. Genelkurmay Başkanıyım" demenin bir kıymeti harbiyesinin olmadığı da ortada..."