Tiyatro sanatçısı Gülriz Sururi T24'ten Hazal Özvarış'a vermiş olduğu röportajda tartışma yaratacak açıklamalarda bulundu. Mustafa Kemal Atatürk'e olan hayranlığını abartılı bir ifadeyle dile getiren Sururi, Nutuk'u dünyaya inmiş son kitap olarak nitelendirdi.
'Atatürk bugün gönderilmiş olsaydı, asker olarak gelmezdi' diyen Gülriz Sururi, "Bir lider olarak gelirdi, ama herhalde asker olarak değil. Çünkü pek çok vasfı vardı. Harikulade bir politikacıydı" ifadelerine yer verdi.
İşte Gülriz Sururi ile yapılan röportajın bir kısmı;
NUTUK DÜNYAYA İNMİŞ SON KİTAP
- Peki Atatürk bugün gelse 1920'lerdeki politikalarını aynen izler miydi, yoksa döneme göre değişikliğe gider miydi sizce?
Ben bu soruyu almamış olayım. Çünkü benim için Atatürk'ün "Nutuk"u dünyaya inmiş son kitaptır.
- Siz de kendi kutsalınızı mı yaratıyorsunuz?
Olabilir. Halkımızı daha iyi tanımaya başlayınca Atatürk'ün dehasının sandığımdan da daha yukarıda olduğunu gördüm.
BAŞÖRTÜSÜ YAPAY BİR MODA
- Atatürk kadınların başörtüsüne müdahale etmezken bugün başörtülü kadınların ciddi bir ağırlık taşıdığı ülkede Köşk'te başörtülü bir first lady'nin olması sizi neden rahatsız ediyor?
O gün böyle bir tesettür yoktu. Onlarınki çok daha farklı, sıkı sıkı kapanmayan bir model. Benim büyükannem de başörtüsü takıyordu. Başörtüsü takmak, üşürken bere giymek ya da kalpak giymek gibi bir şeydi. Ama şimdi böyle bir şey yok. Bugün saçlarını tamamen örtüyorlar. Tamamen yapay bir moda var.
SAÇI KAPALI KIZLARIN GÖĞÜS ÇATALI GÖZÜKÜYOR
- İnançlarını böyle yaşamayı tercih eden kadınların bu tavrı sizi neden rahatsız ediyor?
- Kimin?
Bazı kızların. Başlarda tesettür var, ama takma kirpikler, tayt, makyajlar, piercingler... Kadının dişiliğini göstermesinden sonuna kadar yararlanıyorlar ki kadının seksapelini göstermesi dünyanın her yerinde çok gizli olmalıdır. Bunu ayan beyan gösterenlere iyi gözle bakılmaz. Mini etek tamam, ama onunla müstehcen oluyorsanız tamam değil.
TESETTÜRLÜ KADINLARA NİŞANTAŞI'NDAKİ KAFELERDE OTURMALARI EMREDİLDİ
- Başı açık kadınlara "etek dediğin diz altı olmalıdır" gibi nasıl giyinmesini söyleyenlerin yaptıklarını siz de şimdi başörtülülere yapmış olmuyor musunuz?
Hayır. Bakın, insanlar hür iradeleriyle kapanabilir. Bunu kabul ediyorum. Ancak 10-12 yıl önce bunlar neredeydi? Sistematik olarak geldiler. Nişantaşı kafelerinde oturmaları emredildi, oralarda oturdular. En beklenmedik restoranlara, en beklenmedik kafelere, sinemalara, tiyatrolara her yere yayıldılar. Örtünmek çok kolaydır, giyinmek zor. Onları giydiremiyorsan sokarsın bir çarşafın içine, her açıdan susturursun, erkek karşısında da yok edersin.