KIRIKKALE (AA) - Kırıkkale'de eski eşi Emine Bulut'u 10 yaşındaki kızının yanında boğazından bıçaklayarak öldüren sanık Fedai Varan, hakim karşısına çıktı.
Kırıkkale 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, "canavarca hisle tasarlayarak öldürme" suçundan hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle iddianame hazırlanan ve Bolu F Tipi Kapalı Cezaevinde tutuklu bulunan sanık Fedai Varan (43), maktul Emine Bulut'un ailesi ve çok sayıda avukat katıldı.
Emine Bulut'un kızı F.B.V (10), duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile başka bir salondan bağlandı.
Emine Bulut'un başka suçlardan cezaevinde bulunan kardeşleri Bekir ve Mikail Bulut da SEGBİS ile duruşmaya katılırken, diğer kardeşleri Kazım ve Feyyaz Bulut salonda hazır bulundu.
Polis, duruşma nedeniyle adliye önünde ve içinde geniş güvenlik önlemleri aldı.
Çeşitli sivil toplum kuruluşu üyesi çok sayıda kadın, duruşmayı izlemek üzere adliyeye geldi.
Duruşmayı takip etmek için birçok ilden baro temsilcileri, sivil toplum örgütleri, kadın dernekleri ile öğrencisi tarafından öldürülen Ceren Damar Şenel'in babası Mustafa Şenel de Kırıkkale'ye geldi.
Çok sayıda basın mensubunun takip ettiği duruşma için gelen çok sayıda kişi, salonda yer kalmayınca içeri alınamadı.
- Duruşma
Kimlik tespitlerinin ardından duruşmaya geçildi.
Barolar ve kadın derneklerinin dosyaya müdahil olma talebi mahkeme heyetince kabul edilmedi. Mahkeme heyeti, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatının davaya müdahil olma talebini ise kabul etti.
Duruşmada söz alan sanık avukatı Ersoy Aytaç, Emine Bulut'un öldürüldüğü olaydan iki saat önce kızıyla birlikte, Fedai Varan'dan şikayetçi olmak için karakola gittiğini, buna ilişkin görüntülerin dosyada mevcut olduğunu söyledi.
Bulut'un karakola gittikten iki saat sonra öldürüldüğünü hatırlatan Aytaç, "Kendisini korumak için devlete sığındı. Burada onu koruyamayan polisler de sorumlu, gerekli soruşturmanın ilgili polisler hakkında da başlatılması gerekiyor." dedi.
Aytaç, dava dosyasında bulunan görüntüler ve delillerin tamamı kendileriyle paylaşılmadan savunma yapamayacaklarını belirterek süre istedi.
- Sanık susma hakkını kullandı
Sanık Fedai Varan da dosyadaki delillerin avukatına verilmediği gerekçesiyle susma hakkını kullanacağını ifade etti.
Duruşmaya farklı bir salondan SEGBİS ile bağlanan maktul Emine Bulut'un kızı F.B.V ise mahkeme başkanının "Şikayetçi misin?" sorusu üzerine, babasından şikayetçi olduğunu belirtti.
Emine Bulut'un başka suçtan cezaevinde bulunan ve SEGBİS ile duruşmaya katılan kardeşi Bekir Bulut ile mahkeme salonunda bulunan diğer kardeşi Kazım Bulut arasında tartışma yaşandı.
Bekir Bulut, salonda bulunan kardeşi Kazım Bulut'un ablasını defalarca ölümle tehdit ettiğini ileri sürdü. Bunun üzerine kardeşine tepki gösteren Kazım Bulut, mahkeme salonunu terk etti.
- Emine Bulut'un kardeşleri sanığa saldırdı
Emine Bulut'un öldürüldüğü ana ilişkin görüntülerin izlettirilmesi sırasında duruşma salonunda gerginlik yaşandı. Emine Bulut'un annesi Fadime Bulut, görüntüleri izlerken fenalaştı. Bunun üzerine maktulün kardeşleri Kazım ve Feyyaz Bulut, sanık Fedai Varan'a saldırdı.
Polis ve jandarmanın müdahalesiyle olay büyümeden yatıştırıldı, sanık dışarı alındı.
Mahkeme heyetinin kararıyla Emine Bulut'un yakınları duruşma salonundan çıkarıldı.
Sanık Fedai Varan'ın salona yeniden alınmasının ardından duruşmaya devam edildi.
- Emine Bulut'un kızı F.B.V: "O kişi diyelim"
Duruşmaya başka bir salondan SEGBİS ile bağlanan Emine Bulut'un 10 yaşındaki kızı F.B.V, babasının yanında sadece bir kere kaldığını belirtti.
F.B.V, babasının görüşmek istediğinde annesinin herhangi bir engel çıkarmadığını ancak bazen derslerinde geri kalmaması için izin vermediğini ifade etti.
Babasıyla genellikle çarşıda buluştuğunu dile getiren F.B.V, olay günü yaşadıklarını anlatarak, "Annemle o gün çarşıya gittik, biraz gezdik. Sonra annemle bir iş merkezine gittik. Annem orada mescide namaz kılmaya girdi. Annem abdestini aldı mescitte duruyordu, o anda mesaj attı 'nerdesiniz' diye." şeklinde konuştu.
Mahkeme başkanının mesaj atanın babası olup olmadığını sorması üzerine F.B.V, "O kişi diyelim." diye karşılık verdi.
F.B.V, sonra babasının yanlarına geldiğini burada annesinin boğazını sıktığını anlattı.
Sonra yemek için bir yere oturduklarını, burada annesi ile babasının tartıştığını aktaran F.B.V, başka masaya oturtulduğu için tartışmanın konusunu tam olarak bilmediğini kaydetti.
Daha sonra oradan kaçıp emniyete gittiklerini belirten F.B.V, şöyle devam etti:
"Annemle konuştular. Onlar ayrı odadaydılar yine beni başka odaya aldılar. Sonra işler bitince annem yanıma geldi 'hadi gidiyoruz' dedi. Sonra annemle dolmuşa bindik. Dolmuş durağının orada bizi bekliyormuş o kişi. Oradan annemin kolunu sıktı, dolmuştan dışarı çıkardı. Sonra ben de indim. Tişörtünü havaya kaldırdı, anneme bıçağı gösterdi sanırım. Sonra annem 'sen bin git' dedi. Ben de gitmeyeceğim dedim. Annemi aşağıya indirdi, beraber yakındaki dönerciye girdik, orada olaylar oldu."
Dönercinin kapısında beklerken babasının yanındaki bıçakla annesinin boğazını kestiğini anlatan F.B.V, babasını engellemeye çalıştığını, elindeki poşeti ve tableti kafasına attığını ancak engelleyemediğini aktardı.
Annesinin babasına hakaret edip etmediğinin sorulması üzerine de F.B.V, "Onu hatırlamıyorum. O kişi benim babam değil, bunu da söylemek isterim." dedi.
F.B.V, mahkeme başkanından annesinin cep telefonunu da istedi.
Emine Bulut'un babası Ahmet Bulut da "Torunum 'babasız büyümesin' diye barışmalarını istedik. Evine gidiyordum, elektrik parasına kadar ben yatırdım. Çocuğuna bir litre süt almış mı? 9 sene boyunca hiç bilmedi kızını. 2017 yılında ikinci kez evlendi kızım. Rahat vermedi kızıma, rahatsız etti. Çocuk babasıyla görüşmek istemiyordu. Olay günü kızımı ve torunumu bıraktım. Sonra Fedai beni aradı, 'kızını kestim, sülaleni kurutacağım' dedi. Bir baba, 10 yaşındaki kızının önünde annesini öldürdü, buna ne diyeceğiz?" ifadelerini kullandı.
- "Asılmasını istiyorum"
Anne Fadime Bulut ise torununun babasıyla konuşmak istemediğini iddia ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kız 'yapma' deyince itmiş onu. Her zaman telefonlarda ağlatıyordu kızımı. Torunum, 'annemi dolmuştan indirdi, oraya ittirdi' diyor. 'Babayım' demeye utan. Torunum seni unutmayacak bundan sonra. Asılmasını istiyorum, onun anası da yaşasın benim yaşadığımı. Hiç olmazsa yaralı koysaydın. Torunum olaydan sonra bana konuştu; 'Anneanne dolmuşta kimse yoktu, 3 kişiydik'. dedi. Arkadan tutmuş çekmiş kolundan, içeri sokmuş. Seyretmişler. Hiç mi el insaf yoktu? Sandalyeyi kafasına vursalardı. 'Ben ambulans çağırın, yardım edin diye bağırıyordum ama kamera çekiyorlardı anneanne' dedi. Allah'tan korkmaz, yaralı koysaydın hiç olmazsa, ben bakardım ölene kadar kızıma. Sen nasıl uyku uyuyorsun? Benim kızım erkek gibiydi, hasta bakıcılığı yapıyordu. En ağır cezayı almasını istiyorum."
- Olay
Kırıkkale'de, 18 Ağustos'ta eski eşi Fedai Varan tarafından bir lokantada 10 yaşındaki kızının yanında boğazından bıçaklanan Emine Bulut, kaldırıldığı Yüksek İhtisas Hastanesinde yapılan müdahaleye rağmen kurtarılamamıştı. Kaçan Fedai Varan, Bahşılı ilçesi girişinde polis ekiplerince gözaltına alınmış ve ardından tutuklanmıştı.
Daha sonra olay anına ilişkin görüntülerin, sosyal medyada yayımlanması infial yaratmış, siyasetçiler, sanatçılar ve kadın sivil toplum örgütleri başta olmak üzere toplumun tüm kesimleri olaya tepki göstermiş, 81 ilde, basın açıklamaları ve protestolar gerçekleştirilmişti.
Milli Eğitim Bakanlığı, Emine Bulut'un 10 yaşındaki kızına öğrenim hayatı boyunca eğitim yardımı ile sosyal ve psikolojik destek verileceğini belirtmiş, Emine Bulut'un 10 yaşındaki kızına yapılan yardımların korunması ve güvence altına alınması amacıyla esas hakkında bir hüküm verilinceye kadar Enver Kılıç, yönetim kayyumu olarak atanmıştı.
Emine Bulut'un öldürülmesinin ardından Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma süreci etkin ve hızlı şekilde tamamlanarak, 5 gün sonra iddianame hazırlanmıştı.
Sanık Fedai Varan hakkında, "canavarca hisle tasarlayarak öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame, aynı gün Kırıkkale 1. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilmişti.