Bir ilim, irfan ve medeniyet şehri olan Konya’mızda birçok kültürel programlar yapılmaktadır. Konya’mız 06-07 Mayıs 2011 tarihlerinde S.Ü. İlahiyat Fakültesi Kelam ve Mezhepler Tarihi Anabilim Dallarının düzenlediği çok önemli uluslar arası bir sempozyuma ev sahipliği yapacaktır. Bu sempozyumun konusu, uluslar arası günümüz İslam toplumlarında inanç problemleridir. Yerli ve yabancı çok sayıda bilim adamı birbirinden değerli bildiriler sunacaktır.
Günümüz İslam toplumlarında inanç sorunları sempozyumunda birçok güncel konu tartışılacaktır. Diyanet İşleri Başkan’ımız Sayın Prof. Dr. Mehmet Görmez’in sunumlarıyla başlayacak olan bu toplantı, Mısır’dan Prof. Dr Muhammed Abdulfadel Alqussi, Fas’tan Prof. Dr. Mustafa b. Hamza’nın açılış dersleriyle çalışmalarına başlayacaktır.
Bu sempozyumda başta ruh göçü, reenkarnasyon olmak üzere, modern Müslüman düşünürlerde vahiy algısı, son günlerin popüler konuları arasında yer alan Mesih ve mehdi inancı gibi konulara değinilecektir. Çünkü bizim toplumumuzda bu konular, canlı bir şekilde konuşulmakta ve tartışılmaktadır. “Mehdi gelecek mi, Hz. İsa inecek mi?” gibi sorulara bu sempozyumda doyurucu ve ikna edici cevaplar aranacaktır, diye düşünüyorum.
Yaşadığımız İslam dünyasında mezhebi farklılıkların ortaya çıkardığı inanç sorunları vardır. Maalesef, Sünni anlayışta “ehl-i kıble tekfir edilemez” inancı, kimi Müslüman ülkelerde terk edilerek Müslümanlar birbirlerine silah çekmeye başladılar. Başta Irak, Afganistan, Pakistan gibi ülkelerde etnik ve mezhepsel şiddet hareketleri görülmektedir. Birbirini tekfir eden bazı mezhep mensupları, birbirlerinin camilerine ve cemaatlerine saldırmaktadırlar. Mezhepler arası yakınlaşma, diyalog ve uzlaşı nasıl sağlanacaktır? Umarım bu soruya İran’dan ve Arap dünyasından katılacak çok sayıda Müslüman ilahiyatçı cevap arayacaktır. Şii-Sünni dünya arasında usul tartışmaları ve tarihe yeniden dönüş gibi meselelerin açıklığa kavuşturulması, sorunun üstesinden gelmeye katkı sağlayacaktır.
İnanç olayı –ister inansın-isterse inanmasın- insan olan herkesi ilgilendirmektedir. İnanç problemleri sadece inananların evreninde değil, modern insanın zihin dünyasında da yaşanmaktadır. Bunların başında kötülük problemi, kişisel gelişim, küreselleşen dünyada psiko-sosyal inanç engelleri gibi konular gelmektedir. Son yılların popüler inanç konuları elbette bunlardan ibaret değildir. Bizimkisi sadece programın tartışma konuları hakkında okuyucularımızı bilgilendirmekten ibarettir. Elbette birçok inanç sorununa değinilecektir.
Öte yandan Müslüman dünyanın en etkili sorunları arasında sekülerleşmenin getirdiği inanç sorunları gelmektedir. Sekülerleşme, insan zihninde inanç konularının değersizleştirilmesi, helal ve haram duyarlılıklarının zayıflaması, dine mesafeli yaklaşımlar şeklinde anlaşılabilir. Maalesef sekülerleşme, başta cenneti bu dünya olarak algılama biçimi şeklinde tezahür etmektedir. İnsanın bakışlarının öteden buraya, şimdiye çevrilmesi anlamına gelen sekülerleşme, ahiret inancını da zayıflattı. Hayat sistemini ahrette hesap verme inancı üzerine kurmayan birey ve toplumların geleceği iyi görünmemektedir. Bu sebeple modernleşme ve sekülerleşmenin bireysel dindarlık üzerinde olumsuz ve yıkıcı etkileri vardır. İslam ve sekülerleşme arasındaki çatışma alanları bu sempozyumda irdelenecek ve çözüm önerileri ortaya konacaktır.
Çağımız biraz da insanlar arası ilişkilerde benmerkezciliğin yaşanması hasebiyle “öteki” sorunu ortaya çıkardı. Acaba İslam ve Batı dünyası farklı inanç gruplarıyla bir arada nasıl yaşayacaktır? Dini ve kültürel çoğulculuktan ne anlamamız gerekir? gibi sorunlar, karşımızda dimdik durmaktadır. Ben inanıyorum ki bu sempozyumda hayatî bir sorun olan öteki ve bir arada yaşama tecrübesi üzerine çok değerli konuşmalar ve çözümlemelerde bulunulacaktır.
Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi konferans salonunda icra edilecek bu sempozyum iki gün sürecektir. Böyle güzel bir sempozyumu tertip eden başta İlahiyat Fakültesi Dekanlığı’na ve anabilim dalları mensuplarına yürekten teşekkür ediyor, bütün okurlarımı bu sempozyuma davet ediyorum.