Devlet kurumlarımızın en büyük, fakat bir türlü çözüme kavuşturulamayan sorunlarından birisi de şüphesiz atanan bürokrat problemidir. Güvenilir biri getirilse alanında yeterince uzman olmadığı için hata yapılır, Uzman biri getirilse büyük güçler tarafından yetiştirildiği için Türkiye aleyhinde kararlar alır zarara uğratır. Bu sorun Osmanlı’dan beri çözülemeden günümüze kadar geldi ve zararlarını millet olarak hep gördük. Bu sorunun en asıl temeli eğitimimizden kaynaklansa da bir türlü eğitim sistemimizi de düzeltemeyiz. Lafın kısası, Aşağı tükürsen sakal; yukarı tükürsen bıyık…
Şahsı olarak ülkemde en çok zoruma giden durumlardan biri budur! Yıllardır göz önündeki, ortada en belirgin olarak görünen sorun nasıl çözülemez? Hiç söylemek istemiyorum fakat, bu konuda en iyi devlet adamı yetiştiren millet Yahudiler, Amerikalılar ve İngilizler…
Bu milletlerin devlet adamı yetiştirilmesi ayrıca ele alınacak bir konu, lakin biz kaldığımız yerden devam edelim.
Yeterince Nitelikle bürokrattan bahsediyoruz. ‘Nitelikli’ deyince benim hatırladığım bürokrat Kemal Derviş…
Getirilen uzmanlardaki sıkıntılardan birkaç kesit hatırlatayım.
Kemal Derviş, 2001 krizinden sonra ekonomiyi düzeltmek için geldiğinde bir an ümitlendik, ‘Tamam, Derviş geldi çareyi buldu’ dedik… Yanıldık. Türk’tü ama Türkiye’yi bilmiyordu veya elinden geleni yapmak istemiyordu. Kötü giden tarımımız için bir uzman getirmek istedik, dışarıdan yetişen uzmanlara güvenemedik. Kendi yetiştirdiğimiz Tarım uzmanları ise tam anlamında tarımdaki kanseri durduramadı. Ülke bilimsellik alanında da yeterince güçlü olmadığı için yöresel uygulamalarla tarımdaki problemleri çözmeye başladık. Kendimize gelmemiz için milli bilinçli, bir o kadar da alanında uzman bürokratlar olması gerekiyor. Lakin elimizde iki özelliği de taşıyan çok az insan var.
Güvenilir bürokrat mı? Uzman bürokrat mı? Sorularına kendi kafamdan iki çözüm yolu getirmek istiyorum.
Birincisi; uzman bürokrat getirsek ne yapmalıyız?
Bu önerimde, ülkenin emniyeti ve Milli İstihbarat Teşkilatına büyük işler düşüyor. Uzman bürokrat geldiğinde ihanet yapmaması gerektiğini onu atayan bakanlar düşünmemeli. Bir bakan, kurumlara atayacağı bürokratın güvenilir olması gerektiğini MİT’ten ve Emniyet’ten öğrenmeli ki, herkes kendi işini yapabilsin. Bu iki kuruma atanacak kişileri de, büyüklerimiz hem güvenilir hem de uzman kişileri seçmesi gerekir.
İkincisi güvenilir kişi getirirsek neler yapmalıyız?
Güvenilir kişilerin fikir ve danışmanlık yapacağı kişiler gizli ve Profesyonel olmalı, yardım alacağı konular dışında başka hiçbir birimle alakası olmaması gerekir. Aynı zamanda bir tek profesyonel uzman değil birden çok olmalı ki net doğruyu bulmak için karşılaştırma yapabilelim. Gerçekten Türkiye için yararlı olan projeler ortaya çıksın ve sorular ortadan kalksın.
Günümüze geldiğimizde ortay çıkanları hepimiz görüyoruz. Ordu, Adalet, eğitim, ve bir çok kurumdaki uzman kişilerin dış güçler tarafından yönetildiğini gördük. Tüm her şey karıştı.
Artık yapmamız gereken elimizdeki az ve öz adamı doğru yerlere koymak.
İnşallah bundan sonra uzman ve güvenilir bürokratlar yerlerine gelmiştir de, 15 Temmuz’un cevabını tüm dünyaya göstermiş oluruz.