Batum’un sözlerini değerlendiren Akif Beki, “Şimdiye kadar CHP’den askere dönük başka serzenişler duyduk. CHP, ana muhalefet partisi olarak iktidarla rekabet içinde olması beklenen bir hareket, bir siyasi parti fakat, zor zamanlarında hep askeri darbeyi kışkırtan eylemleri hep destekledi ama bu düzeyde bir çıkış şimdiye kadar hiç duymamıştık, onun şaşkınlığı var herkeste. Bu sefer doğrudan askeri hedef alan ve demokrasi dışına çıkmadığı için askeri suçlayan, hukuk süreçlerine müdahale etmediği için askeri kağıttan kaplana benzeten bir söylem ortaya çıktı CHP’de Genel Başkan Yardımcısı düzeyinde.” Dedi.
Beki sözlerine şöyle devam etti: “CHP, biz bildik bileli geleneği gereği hep Ordu+ CHP= İktidar formülüne inanmış bir siyasi hareket, öyle bir gelenekten geliyor. Orada ciddi bir kırılma yaşıyoruz. Beklentileri son süreçte ordu tarafından karşılanmadığı için, beklendiği oranda bir güç kullanımı, beklediği oranda bir müdahale askerden gelmediği için, siyasete açıkça müdahale etmesini istiyor askerin, böyle bir müdahale gelmediği için CHP’den daha önce de serzenişler duyduk ama bu sefer bodoslama “Vay işte bir işi beceremediniz, kağıttan kaplan” diye bir çıkış geldi Genel Başkan Yardımcısı’ndan.”
Habertürk spikerinin Batum’un “ Ben darbeci değilim, 27 Nisan’ı, 28 Şubat’ı, kozmik odanın aranmasını kastettim, Hilmi Özkök’ün yargılanmamasını kastettim, genelde değil yanlışları ortaya çıkardım” sözlerini vurgulaması üzerine ise Beki: “ Nesini kastetmiş, 27 Nisan bir e- muhtıra, askerin siyasete müdahalesi, 27 Nisan’ı kastettim derken nesini eleştiriyor, e- muhtıraya itirazı mı varmış, Yaşar Büyükanıt, o bildirinin arkasında durmadığı için eleştiriyor, ne demek bu, darbecilik demek. Askeri bildiri verdiği için, siyasete müdahale ettiği için mi eleştirmiş, onu mu kastediyor, Büyükanıt’ı bir bildiri yayınladı, arkasında duramadı, kağıttan kaplan diye eleştiriyor. Trajikomik bir şey bu. Herkesi salak mı zannediyor Süheyl Batum? O dönemde CHP 27 Nisan e-muhtırasına destek verdi. Bugün de Batum, muhtıra verdiniz arkasında duramadınız diye eleştiriyor, bu kadar basit” dedi.
Beki’nin konuşması esnasında araya girerek “Köşe yazarları tarafından da trajikomik olarak değerlendirilen bir durum var. O da Bülent Arınç’ın açıklamaları. Dün “TSK’yı hedef almıştır Süheyl Batum” dedi. Ancak kendisinin de Ergenekon iddianamesinde adı geçen generallerle ilgili “İyi ki bu orduyla savaşa girmemişiz” şeklinde açıklamaları hatırlatıldı bugün gazetelerde. Acaba AK Parti’de ordu üzerinden siyaset yapıyor mu? Özellikle 12 Eylül referandumu öncesini de değerlendirirseniz” cümlelerini sarfeden spikeri, Akif Beki önce eleştirdi, daha sonra da spikere uyarılarda bulundu.
Beki: “ Bir şeyi sürekli karıştırdığınızı görüyorum. Askeri darbelere karşı çıkmakla, askeri darbeleri desteklemek ordu üzerinden siyaset kategorisine sokulamaz. Her düşünce sistemi, her bakış açısı belli değerler üzerinden hareket eder, nereden durup bakıyorsunuz, biz herkesin demokrasiden ve hukuktan yana baktığını varsayıyoruz. Bu düzlemden bakarak bir şeyi eleştiriyoruz, reddediyoruz, çok çirkindir diyoruz, ya da değildir, bu doğrudur, bu yanlıştır diyoruz. Neye göre doğru yanlış, kriterin ne, önce onda anlaşmak lazım, demokrasi ve hukuktan yana bakarsan eğer ikisi arasında mahiyet farkı var. Bülent Arınç’ın söylediği ile Süheyl Batum’un söylediği arasında mahiyet farkı var. Demokrasilerde hiçbir kurum eleştiri üstü değildir, asker de eleştirilir, askeri eleştirmek başka, “Darbe yapamadın, vay beceriksiz, vay kağıttan kaplan” demek başka bir şey. 12 Eylül askeri rejimini ve onun uygulamalarını eleştirmek asker üzerinden siyaset yapmak demek değildir hanımefendi, alakası yok. Bu mantık Mozambik’te olabilir bu ama askerin sivil otoriteye itaatsizliği, sadakatsizliği, demokrasi dışına çıkan söylem ve eylemleri dolayısıyla eleştirilmesi asker üzerinden siyaset değildir ve askerin eleştirilmesi çok doğaldır. Burada Süheyl Batum’un tepki görmesinin sebebi askeri eleştirmiş olması değildir. Süheyl Batum’un da askeri eleştirme hakkı var ama, niye demokrasi dışına çıkmadı diye askere çıkışmak, darbe çığırtkanlığı yapmak, darbeye kışkırtmak… Burada sorun var. Yani hem de bir siyasetçi olarak Ana Muhalefet Genel Başkan Yardımcısı olarak yapıyorsunuz bunu.” Dedi.