Hacıfettah Mahallesi’nde..

Adem Alemdar

Hacıfettah Mahallesi’nde hırsızlar cirit atıyor

Hacıfettah Mahallesi ve civarında hırsızlık olayı yaşanmayan gün geçmiyor. Bir yakınım aradı önceki gün, evde otururlarken girmiş hırsızlar bunların eve. Bir anda evin içinde hırsızla yüz yüze gelmişler. Bir başka eve de geçen Cuma akşamı girmişler ve soyup soğana çevirmişler. Mahalleli tedirgin, hırsız bize ne zaman gelecek diye endişeyle bekliyor…

Acaba diyorum, dışarıdan Konya’ya bir hırsızlık şebekesi mi geldi? Birden bire sıra dışı bir şekilde arttı hırsızlık olayları…

Emniyet yetkililerine adres veriyorum, ‘Huzur Şehri Konya’yı huzursuz eden hınzırları bulsunlar diye…

 

Resimden al haberi

Geçtiğimiz ay Ziraat Mühendisleri Odası Konya Şubesi’nde seçim oldu ve seçimi eski başkan Özkan Taşpınar kazandı. Diğer aday İsmail Toklu da yeni yönetime girmeyi başardı. 7 kişilik yönetime Özkan Taşpınar’ın listesi dışından giren tek kişi İsmail Toklu olunca gazetecilerin çektiği resim beni hüzünlendirdi. İsmail Toklu sevdiğim bir dostumdur. Kendisini diğer altı kişi içinde yalnız hissediyor biliyorum, ama yapacak bişey yok, mesleği için görmezden gelecek ve koşturmaya devam edecek. Bu resmin bize anlattığı manzarayı en kısa zamanda aşacağına ve yönetimdeki diğer isimlerle kaynaşacağına inanıyorum. Bu vesile ile başkanlığa yeniden seçilen Özkan Taşpınar’ı, kısa sürede seçmenlerinin gönlünü alan ve yönetime girmeyi başaran İsmail Toklu’yu ve diğer yönetim kurulu üyelerini kutlar, başarılar dilerim.

 

Liberallerden buraya kadar mı?

Muhafazakar kesimle liberaller arasındaki ilk flört 28 Şubat sürecinde başlamıştı. İşten çıkarılan gazeteci ve köşe yazarlarına iş verildi muhafazakar gazetelerde. TV yorumlarında beğeniyle izlendiler, köşe yazılarında ağırlıkla takip edildiler…

Daha sonra AK Parti iktidarına çoğu destek verdi. Askeri vesayetin bitirilmesi, ileri demokrasiye geçilmesi ve pek çok çağdaş(!) adımın atılması adına muhafazakarlarla uyumlu bir şekilde birlikte oldular…

Ta ki şu son birkaç aya kadar. Şimdilerde ağız değiştirmeye başladılar. Başbakan’ın çok güçlenmesinden korkmaya, kimi demokratik adımlara yan gözle bakmaya ve iktidarın yıprandığını mırıldanmaya başladılar. En son emekli genelkurmay başkanı İlker Başbuğ’un tutuklanmasına bozuldular. KCK tutuklamalarına da çok bozulmuşlardı…

Demek ki buraya kadarmış. Huylu huyundan vazgeçmezmiş. Mayaları kaldırmıyormuş…

 

Taraf Gazetesi’ne halktan tokat!

İlk çıktığında ben de dahil pek çok tanıdığım destek verdi Taraf gazetesine. Müthiş haberlere de imza attılar Allah var. Lakin tırnakları tutmaya, elleri para kazanmaya başlayınca unuttular nereden geldiklerini ve aslına rücu ettiler. Özellikle Ahmet Altan ‘PEKEKE’ lehine yazılar yazmaya, hükümete belden aşağıya vurmaya başladığında anladı pek çok okur…

Ama Taraf’cılar anlayamadılar ve kendilerini bişey sanıp gazeteyi halka açmaya, büyütmeye kalkıştılar. Geçen hafta ön talep topladılar ve durumun sandıkları gibi olmadığını anladılar. Halk rağbet etmedi Taraf hisselerine. Satıştan vazgeçip popolarının üzerine oturdular…

Halkın tarafı olmayı değil, küçük bir azınlığın tarafı olmayı seçerseniz olacağı budur…

 

Atanamayan Öğretmenler Platformu!

Atanamayan öğretmen olur mu hiç yahu? Bilmem ne üniversitesi fen edebiyat fakültesini bitirmiş, kalkıp bağırıyor, atanamayan öğretmen olduğunu iddia ediyor. Sana kim öğretmenlik ünvanını verdi de atanamadın? Böyle bir kepazelik olur mu hiç?

Bir kişi vazifeye başladıktan sonra öğretmen olur. Ondan öncesi işsizdir. Örneğin benim de mezun olduğum iletişim fakültesinden mezun olanlardan hiç duydunuz mu atanamayan gazeteciyiz dediklerini. Onlara bir yerlere atanacaklarına dair bir yazılı söz mü verilmiş. Garip bir ülkeyiz vesselam…

 

 

Yorum Yap
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.