Millet tek yürek olmuş.
Büyük bir milli mücadelede veriliyor.
Vatanın yiğit evlatları, hainlere karşı vuruşa vuruşa ilerliyor.
Bir “Hilal” uğruna Afrin dağlarında can veriyor…
Bombalar düşüyor bir yandan, Hatay’a Kilis’e…
Aziz’ler Fatma’lar memleket için toprağa düşüyor.
Ne büyük iman, ne büyük vatan sevgisi…
***
Afrin’de; Türkiye düşmanı, Kur’an ve Ezan düşmanları, insanlık düşmanı, kiralık alçaklar, Mehmetçik tarafından saklandıkları inlerinden bir bir çıkarılıyor.
Mehmetçik, oradaki bir masum sivilin canına halel gelmesin diye büyük bir hassasiyetle kendisi için de her türlü riski göze alarak bu operasyonu gerçekleştiriyor.
***
Mehmetçik teröriste vurdukça, Avrupalısından Amerikalısından ses geldiği gibi Ankara’dan İstanbul’dan, Diyarbakır’dan birilerinden de sesler çıkıyor.
İçimizdeki PYD’liler, mandacılar rahatsız!
Atılan her top mermisinin sesi kulaklarında çınlıyor, geceleri uykularını kaçırıyor…
***
Dayanamıyorlar…
Bebek katili, kadın katili terör seviciler, sözde “barış”, “savaşa hayır” sloganlarının arkasına saklanarak ortaya çıkıveriyorlar…
“Özgür Suriye Ordusu terörist” diyorlar…
Milleti aptal yerine koyma aptallığından vazgeçemeyen aptallar;
“Türkiye Cumhuriyeti teröristlerle iş tutuyor” demeye getiriyorlar.
“Türk askerleri teröristlerle kolkola girmiş ‘gerillaları!’ öldürüyor” demeye getiriyorlar.
“Cumhurbaşkanı Erdoğan savaş suçu işliyor” demeye getiriyorlar.
“Lahey’de yargılanmalı…” demeye getiriyorlar.
Biz de safız ya, anlamıyoruz, yiyiyoruz!!
Ruhlarını da öğrendik, cibilliyetlerini de…
Dün, “Türkiye DAEŞ’e silah gönderiyor” , “15 Temmuz’da halk askerleri katletti”,
“Devlet SİHA’larla sivilleri vuruyor” diyenler yeni taktikler de geliştiremiyorlar.
Hep aynı numara aynı taktik…
Çapları da bu kadar ayrı konu!
***
‘Muhasebeci Kenan’lar var bir de…
Ankara’nın göbeğinde Meclis’te oturduğu yerden guya teröristlere meydan okuyor.
Musul konsolosluğu bastığında DAEŞ’e, “-Savaş çok kötü bir şey ama, savaşa hayır, barış istiyoruz, lütfennnn ama” diyemeyip görevli kahraman polise kendisini koruması için gerekirse ölmesini isteyen “Muhasebeci Kenan”, Türkiye’nin göbeğinde Başkent’te, TBMM’de diye ucuz kahramanlık yapıyor.
Sahi 15 Temmuz’da FETÖ’cü hainler, Meclis’i bombalarken neredeydin, Meclis’te miydin, ne yapıyordun?
- “Atın bombalarınızı, korkmuyoruz, buradan ancak ölümüz çıkar” derken göremedik Meclis kürsüsünde…
Teröristlerden bu kadar korkan Muhasebeci Kenan;
Afrin’e, “düğüne gidiyoruz” diyen yiğitleri nasıl anlasın!
“Bekleme anne, dönmem” diyen cengaverleri nasıl anlasın.
“Bunca yıldır bugün için askerlik yaptım, bugünü bekledim, Allah gidip de dönmemeyi nasip etsin, şehit olayım” diyen iman dolu mangal yürekleri nasıl anlasın.
***
Altını kalın harflerle çizerek söylüyorum;
CHP yönetimi, Zeytin Dalı’nı destekliyor falan değildir!
Buna inanacak kadar saf olanlar var mı bilmiyorum!
Kimse kendini kandırmasın.
Duyduklarınıza değil, gördüklerinize inanın!
İlk günkü guya destek açıklamalarında bile, “Suriye’nin toprak bütünlüğüne (ne bütünlük ama) zarar vermeden…” vs şeklindeki cümleler, her şeyi açıklamıyor mu?
(Ne bütünlük ama adam burnunun dibinde Kürt devleti kuruyor haberleri yok)
-Ne demek toprak bütünlüğünü zarara vermemek…
“ Türkiye işgalci devlet” demeye getiriyorlar…
Zaten gelinen noktada da, “Türkiye’nin Afrin’de ne işi var?” demeye başladılar.
Mehmetçik harekatı kesin olan zaferle sonlandırdığında da, Zeytin Dalı’na “kontrollü harekat” derlerse şaşırmayın.
***
Türkiye’nin geçtiği bu zorlu süreçte tam bir devlet adamlığı dersi veren sayın Devlet Bahçeli; “Haini bu kadar çok olan başka memleket var mıdır?” diye sordu.
Adamlar boş durmamışlar!
Osmanlı’yı ihanetlerle yıkanlar, 90 yıldır da hain yetiştirmişler!
Zaten öyle olmasa 2. dünya savaşından çıktıktan sonra uçup giden devletlerin yanında, 100 yıldır savaş görmeyen bu ülke bu halde mi olurdu?
İslam ülkelerinin her tarafı hain dolu…
Öyle olmasa Dünyanın dört bir köşesinde Müslüman kanı akmaya devam eder miydi?
Müslümanların canları, malları, ırzları böyle ayaklar altına alınabilir miydi?
Türkiye; Afrin’e vurdukça 7 düvelden ve içimizdeki PYD’lilerden ses geldiği gibi halkı Müslüman ülkelerinin kimi yöneticilerinden de ses geliyor.
Petrol parasıyla “adam oldum” zanneden zavallı, varlık nedenini borçlu olduğu, Osmanlı’ya dil uzatma gafletinde bulunuyor.
Mısır’da Mursi darbeyle iktidardan uzaklaştırılmasaydı bugün dünya siyasetinde Müslüman ülkelerin durumu böyle mi olurdu?
Düşünün Türkiye’nin, yanında Mısır gibi kadim bir medeniyete sahip büyük bir devlet olduğunu…
Her şey açık ve net…
Ama Müslüman halklar, “İslam ümmeti” ve dahi dini, dili, ırkı ne olursa olsun tüm “ezilmiş halklar” bizimle beraberdir bundan kuşkunuz olmasın…
***
Burnumuzun dibine geldiler, tonlarca silahı yığdılar…
Bugün bu savaşı Afrin’de vermezsek yarın Ankara’da veririz.
Bugün Kilis’e Hatay’a düşen roketler yarın Antalya’ya, Konya’ya Ankara’ya düşecektir.
Türkiye hem güvenliğini korumak hem de Büyük devlet olmanın gereğini yapmak durumundadır.
Türkiye bu büyük ve kutlu yolculuğa çıktı.
Bu yoldan dönüş yok…
Ya ekonomide, sanayide, silahta dışa bağımlı aç, sefil, 1 paket margarine, 3 cent’e muhtaç “eski Türkiye”…
Ya da güçlü söz sahibi Osmanlı’nın mirasçısı dünyaya adalet dağıtan büyük Türkiye…”
Ya zillet ya hürriyet, ya zulüm ya adalet…
Türk Milleti kararını vermiştir, geri olmayan yola girilmiştir.
Bu yolda bu milleti, hiçbir güç durduramaz.
Can sıkıcı, moral bozucu ama;
Bu millet savaşta, bu mücadelede, içindeki hainleri, satılmışları, kiralıkları, mandacıları da yenecek.
Bunlara her daim her platformda ağızlarının payını vereceğiz.
Devirlerinin bittiğini, bu memleketin gerçek sahibinin, onların hor görüp dışladıkları, hakaret ettikleri bu millet olduğunu onlara öğreteceğiz.
DAEŞ’ten, PKK’dan, PYD’den, Türkiye düşmanlarından korkanlar, bu Milletten de korkmayı öğrenecekler.
Korkacaklar…
Bu Milletin inancına, ezanına, bayrağına, dil uzatmaktan, bu vatana ihanet etmekten korkacaklar!