HATAY (AA) - İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı Genel Başkanı Bülent Yıldırım, "Onlar istiyorlar ki yeryüzünde merhamet, adalet, hangi topraklarda ve nerelerden çıkarsa oralara acı düşsün ama biz diyoruz ki el birliğiyle gönül gönüle bütün saldırıları püskürteceğiz. Ne Beşiktaş'ı unuturuz ne Kayseri'yi ne de Halep'i unuturuz, gerekirse her yerde yürürüz dayanışma içinde oluruz her şeyimizi ortaya koyarız." dedi.
İHH İnsani Yardım Vakfınca düzenlenen "Halep'e Yol Açın" kampanyası kapsamında, Türkiye'nin çeşitli illerinden Halep'teki sivillere destek amacıyla Hatay'ın Reyhanlı ilçesine gelen konvoydakiler, Cilvegözü Sınır Kapısı yakınlarındaki alanda toplandı.
Çok sayıda kişi, ellerindeki Özgür Suriye Ordusu bayrakları ve "Halep bombalara terk edilemez", "Halep kuşatma altında", "Halep yanıyor" yazılı dövizlerle Halep'teki katliamları tekbirlerle protesto edip dualar okudu. Grup "Halep'e giden yollar açılsın" şeklinde slogan attı.
Ardından Suriye'de Beşşar Esed rejimi ve rejim yanlısı yabancı terörist grupların kuşatmasında hayatını kaybedenler ve Kayseri'deki terör saldırısında şehit olanlar için Kur'an-ı Kerim okundu. Suriyeli yetim çocuklar da ülkelerini anlattıkları şarkıları seslendirdi.
İHH İnsani Yardım Vakfı Genel Başkanı Bülent Yıldırım, yaptığı konuşmada, konvoya katılıp Reyhanlı'ya kadar gelen herkese teşekkür etti.
Kayseri'deki terör saldırısını kınayan Yıldırım, "Allah bu pis saldırıyı gerçekleştirenleri lanet etsin, yerin dibine batırsın. Onlar istiyorlar ki yeryüzünde merhamet, adalet, hangi topraklarda ve nerelerden çıkarsa oralara acı düşsün ama biz diyoruz ki el birliğiyle gönül gönüle bütün saldırıları püskürteceğiz. Ne Beşiktaş'ı unuturuz ne Kayseri'yi ne de Halep'i unuturuz, gerekirse her yerde yürürüz dayanışma içinde oluruz her şeyimizi ortaya koyarız." dedi.
Şu anda Halep'teki anlaşmanın oradaki bir takım güçler tarafından bozulduğunu anımsatan Yıldırım, şöyle devam etti:
"Dün 800 kişi esir edildi, aslında anlaşma yapılmıştı. Bu 800 kişiyi dövdüler, hırpaladılar. Çocuklarının gözü önünde anneyi ve babayı darbettiler, acımadılar. 3 veya 4 kardeşimizi şehit ettiler, dünyanın neresinde görülmüş esir olanlara böyle muamele yapmak vicdansızlar. Zannediyorsunuz ki onlar yalnız kaldılar. Yetmedi hırsızlık yaptılar, üzerlerindeki telefonları çaldılar, eşyaları çaldılar, onların onurlarını kırmak istediler ama gördünüz, küçücük çocuklar bile 'Ayağınızı sabit kılın, korkmayın, birgün gelip Halep'i tekrar alacağız' diyor. Çocuklar bile yüreğinde onlara karşı kin besliyorlardı ve asla korkmuyorlardı."
Konvoyu düzenleyerek Halep'i tüm dünyanın gündemine taşıdıklarını kaydeden Yıldırım, geçmişte buranın görmezden gelindiğini söyledi.
Yıldırım, dünyanın harekete geçmeyip, "Halep'te insanlar ölsün bu mesele bitsin" diye baktığını vurgulayarak, "Manipüle ediyorlardı. Çocukların gözyaşını görmemezlikten geliyordu ama konvoyun kararlılığı, sizin dualarınız devletleri harekete geçirdi, liderleri harekete geçirdi ve anlaşmalar yapıldı. Allah razı olsun arabuluculuğunu Türkiye yaptı, keşke İslam dünyasının liderleri el ele verip Halep'teki insanlar için masaya oturabilmeleri gerekirdi." şeklinde konuştu.
Halep'in bu noktaya gelmesine izin verilmemesi gerektiğine dikkati çeken Yıldırım, ordakileri yalnız bırakmayacaklarını bildirdi.
Halep'in sesini duyması için İslam ülkelerine seslenen Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ey İslam dünyası eskiden neydiniz siz? Bir yerde bir mazlumun başına bir iş gelse, bir Müslüman kadın esir edilse, malınızı satardınız, mülkünüzü satardınız her şeyinizle yollara çıkardınız, silahınız olmasa da yollara çıkardınız ama şimdi ne oldu? Ölüm korkusu yüreklerinize girdi sizin. Dünya sevgisi yüreklerinize girdi. Suyun üzerindeki çer çöp gibi oldu, çöplük gibi oldu. Zaman diriliş zamanıdır, zaman direnme, ayağa kalkma zamanıdır. Ayağa kalktınız, yürüdünüz illeri Reyhanlı'ya getirdiniz. Tüm dünya sizleri görüyor şimdi. Bakıyorlar, seyrediyorlar diyorlar ki 'Eğer katliam devam ederse hep beraber Halep'e gidilir ve o kardeşlerimize de kucak açılır.' O yüzden katliamı durdurun."
Yıldırım, tüm Türkiye'yi Halep için nöbete davet ederek, tahliyeler tamamlanıncaya kadar evlere gitmeyeceklerinin altını çizdi.
- "Suriye'nin kanı ucuz mu, sizin kanınız daha mı değerli?"
İslam ülkelerinin harekete geçmesi için çağrıda bulunan Yıldırım, "Uçaklarla, arabalarla gelin kardeşleriniz ölüyor Suriye'nin kanı ucuz mu, sizin kanınız daha mı değerli? Sizi değerli kılan villalarda oturmanız mı 5 yıldızlı otellerde yatabilmeniz mi lüks lokantalarda yemek yiyebilmeniz mi? Sizin hiç kimseden farkınız yok yola çıkın gelin ve Halep'teki kardeşlerimize, insani koridor açılana kadar burada bizimle beraber nöbet tutun." dedi.
Oluşturdukları konvoyu bir sefer olarak nitelendiren Yıldırım, şöyle konuştu:
"Şimdi sizi sefere çıkardık, yaşayasınız, zorluğu göresiniz diye. Bir görün bakalım, gece dışarıda kalmak nedir, banyo yapamamak nedir, üşümek nedir, tek başınıza bir odada kalamamak, yemek bulamamak nedir bir görün bakalım. Seferi kolay mı zannediyorsunuz? Herkes oturduğunda Allah yolunda yürüyeceğim diyor, nasıl yürümek işte görün. 6 yıldır yürüyor Suriyeliler, o kadınların sizden hiç bir fark yoktu, şimdi ne oldu onlar bütün bunları gördünüz değil mi? Ama öyle bir yürüdünüz ki bütün dünya ayağa kalktı, bütün dünya yürüdü sizinle, bütün dünya Halep dedi sizinle. Bu sloganı atın da herkes duysun, gerekirse Halep'e gideriz sloganını atın. yüreğinizi boşaltın."
Yıldırım, misafirperverliği için Reyhanlı halkına ve belediyesine teşekkürlerini iletti.
Türkiye'nin her yerinden yardımlar toplandığına dikkati çeken Yıldırım, "İnsanlar malını, mülkünü getiriyor, marketleri boşaltıyorlar, bir ilimizde Halep'e yardım gideceğini duyan market çalışanları tüm marketi boşaltıp yardım olarak gönderdiler. İnsanlar arayarak ağlıyorlar. İHH olarak şu anda sadece bin 500'den fazla tır yardım aldık, hepsini içeriye götüreceğiz Allah'ın izniyle." diye konuştu.
- "Halep'e yürürüz mesajı"
Yıldırım, bugün tekrar tahliye işlemleri başlayacak şeklinde bir anlaşma yapıldığını bildirerek, içeride 100 bine yakın insan olduğunu ve iki sokağa sıkıştıklarını söyledi.
Görüşmelerin devam ettiğini aktaran Yıldırım, arabulucu olarak bu sürece katıldıklarını ve bu sürede Reyhanlı'da toplanan kitlenin nöbet tutacağını ifade etti.
Halep'tekilerin tahliye edilmemesi halinde oraya yürüyecekleri mesajını tüm dünyaya vereceklerini vurgulayan Yıldırım, Türkiye'deki tüm grupları ve dünya genelindeki herkesi kendilerine destek vermeye davet etti.
Yıldırım, Halep'ten tahliyelerin olmaması halinde sabırlarının kalmayacağını ve kimseye dur diyemeyeceklerini dile getirdi.
Yıldırım, tüm kamuoyunu insani yardım koridorunu açmaya davet ettiğini sözlerine ekledi.
- Diğer konuşmalar
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın da 81 ilden yola çıkan ve "Yükümüz insanlık, yolumuz Halep" diyen herkese teşekkür etti.
Halep'te katliamlara izin vermeyeceklerini belirten Yalçın, yapılan konvoylarla Türkiye'de insanlığın ölmediğinin tüm dünyaya gösterildiğine dikkati çekti.
Davet ve Kardeşlik Vakfı Başkanı Recep Songül ise Halep'in yanında olduklarını, zulme karşı duracaklarını söyledi.
Gerektiğinde sadece Halep'e değil, Kudüs'e, Şam'a ve Irak'a kadar gidebileceklerini kaydeden Songül, "Bu bir oyun değildir, canını dişine katmış bir ümmetin önünde hiç bir engel olamaz." dedi.
Konuşmaların ardından katılımcılar bölgede nöbet tutmaya başladı.
AA