KOCAELİ (AA) - Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, halk oylamasına ilişkin, "Bugünkü getirilen anayasa değişikliği bizim açımızdan 3 temel tercih nedenidir. Birincisi krizleri büyük ölçüde ortadan kaldıracak, ikincisi hükümet krizlerini ortadan kaldıracak, üçüncüsü Türkiye’nin istikrarlı bir süreç yaşamasını sağlayacak." dedi.
Hizmet-İş Sendikası ve Kocaeli Büyükşehir Belediyesi arasında toplu iş sözleşmesi imzalanması dolayısıyla Antikkapı Restoran'da düzenlenen törende konuşan Arslan, güzel bir toplu iş sözleşmesi imzalayacaklarını belirterek, sözleşmenin hayırlı olmasını diledi.
Toplu iş sözleşmesinin beklentilerle, imkanlar arasındaki bir uzlaşma olduğunu vurgulayan Arslan, “İyi bir toplu iş sözleşmesinin ilk kriteri iyi bir ücret değil. İyi bir toplu iş sözleşmesinin kriterleri, aşımızın devam etmesi, iş barışının sağlanması ve onun gününde ödenebilmesidir. Çok şükür uzun zamandır, bu sıkıntıları büyük ölçüde unuttuk.” diye konuştu.
Arslan, konfederasyonun 41 yıllık tarihinde en temel gündem maddelerinden birinin anayasa olduğunu, anayasanın kendileri için bütün sorunlarının toplandığı bir noktada karşılarına çıktığını belirtti.
Anayasa sorununu çözemedikleri sürece pek çok sorunu yaşamak zorunda kaldıklarına işaret eden Arslan, gerek 1961 anayasası gerekse 1982 anayasası konusunda net tavır aldıklarını kaydetti.
Arslan, sivil, katılımcı, çoğulcu, milleti esas alan ve geniş mutabakatla yapılan bir anayasa talebini söylemeye devam ettiklerini vurgulayarak, mevcut anayasanın antidemokratik ortamlarda oluşan ve milleti dışlayan bir anayasa olarak, bu zamana kadar yürürlüğünü sürdürdüğünü kaydetti.
-"Yeni anayasa talebimizden vazgeçmeyeceğiz"-
Hak-İş’in her ortamda yeni anayasa talebini gündemde tuttuğunu bildiren Arslan, şunları söyledi:
“16 Nisan’da gerçekleşecek referandum için Hak-İş anayasa değişikliği konusunda ciddi bir kampanya sürdürmeye çalışıyor. Şu sorulabilir, 'işçiler için bu anayasa ne ifade ediyor ki, Hak-İş, baştan itibaren anayasayı birinci gündem maddesi yaptı?' Değerli arkadaşlar anayasalar toplumsal uzlaşmamızın, toplumsal barışımızın güvencesi olan metinlerdir. Ancak, anayasa tarihimizde ne yazık ki toplumun katıldığı bir anayasa yapamadık. Hep birileri bizim adımıza yaptı ve bize dayattılar. Biz yeni anayasayı yapana kadar, bu talebimizden vazgeçmeyeceğiz. Hak-İş’in talebi keşke bugün yeni bir anayasayı referanduma götürecek olsaydık, keşke yeni bir anayasayı yapıp, milletin önüne çıkarsaydık. Bunu başaramadık. Vazgeçmek yok, kısmi de olsa bu değişiklik bizim açımızdan anlam ifade ediyorsa, biz bunlar desteklemeye devam edeceğiz.”
Arslan, Hak-iş’in anayasa değişikliğinin 18 maddesini uzun bir tartışmadan sonra destekleme kararı verdiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Hak-İş var olan sorunların, var olan problemlerin ortadan kalkması için ilk adım olduğuna inanıyor. Getirilen değişikliklerin Türkiye’nin istikrarlı bir devlete, istikrarlı bir hükümete, güçlü bir devlete olan ihtiyacını karşılayabilecek ciddi bir değişim getirdiğini düşünüyor. Çalışanlar için bunlar çok önemli. Türkiye ne zaman olağanüstü dönemler yaşamışsa, ne zaman darbeleri yaşamışsa, ne zaman ekonomik krizleri, siyasi krizleri yaşamışsa, çalışanlar kaybetmiştir. Çalışanların en güvenceli dönemleri, en refahlı olduğu dönemler istikrarlı dönemlerdi. O yüzden biz Türkiye’nin istikrarını kendi geleceğimiz açısından önemli görüyoruz."
-"Biz bu modeli, 16 Nisan'da milletimizin de onayıyla hayata geçirmek istiyoruz"
Arslan, darbe dönemlerinde, hükümet krizlerinde Türkiye’nin ekonomik açıdan hep kaybettiğini, binlerce insanın işsiz kaldığını, çalışanları yoksullaştırdığını belirterek, istikrarlı dönemlerde büyümenin arttığını, enflasyonun düştüğünü dile getirdi.
-"Anayasa değişikliği krizleri ortadan kaldıracak"
Bu yüzden çalışanların, istikrarlı hükümetleri tercih ettiğini kaydeden Arslan, şunları kaydetti:
“Özellikle bu anayasa değişikliğiyle istikrarlı bir hükümet modeline geçiyoruz. Kurulamayan hükümetleri yapılan çirkin koalisyon pazarlıkları, Türkiye’yi yoran kavgalar, siyasi kültürümüze giremeyen demokratik bir uzlaşma olmaması ve maalesef kişisel çıkarların milletin çıkarlarının önüne geçtiği dönemleri artık yaşamak istemiyoruz. Bugünkü getirilen anayasa değişikliği bizim açımızdan 3 temel tercih nedenidir. Birincisi krizleri büyük ölçüde ortadan kaldıracak, ikincisi hükümet krizlerini ortadan kaldıracak, üçüncüsü Türkiye’nin istikrarlı bir süreç yaşamasını sağlayacak. En önemlisi güvenlik konusundaki kaygılarımızı ortadan kaldıracak yeni bir model. Biz bu modeli, 16 Nisan'da milletimizin de onayıyla hayata geçirmek istiyoruz.”
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu da toplu sözleşmenin hayırlı olması temennisinde bulunarak, işçilerin haklarına ilişkin yaptıkları çalışmaları anlattı.
Referanduma kısa bir süre kaldığını aktaran Karaosmanoğlu, tarihi bir süreçten geçtiklerini, istikrarın devamı için güçlü bir şekilde "evet" denilmesi gerektiğini kaydetti.
Karaosmanoğlu, Türkiye'nin istikrarlı ve güçlü hükümetlere sahip olması gerektiğine işaret ederek, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimininde yaşananları anlattı.
Daha sonra Karaosmanoğlu ve Arslan arasında, 1 Ocak 2017 - 1 Ocak 2020 tarihlerini kapsayan ve bin 551 işçinin faydalandığı sözleşme imzalandı.
AA