Çok taze bilgiler değil ama bundan birkaç yıl öncesindeki durum çok fazla da değişmemiştir.
İstanbul’u bir kenara koyarsak 32 günlük gazete ile Muğla yerel gazete çıkaran iller arasında ilk sırada geliyormuş… Daha sonra da 26 günlük gazete ile Antalya…
Bu sayılar 3 aşağı 5 yukarı böyledir.
Muğla ve Antalya gibi turizm potansiyeli de olan şehirleri bir kenara koyduğumuzda durum daha da trajik bir hal alıyor…
Afyonkarahisar’da 20’den fazla, Balıkesir’de 20’den fazla, Kayseri’de 21 yerel gazete var.
Şimdi Konya’da da 11 yerel gazete oldu…
Bu sayının önü de açık.
Önce genel yayın yönetmenimiz Adem Alemdar yazdı durumun vahametini…
Zaten gazete çıkaran bir kurumun, başka bir isimle daha gazete çıkarmasını “16 ya da 20 sayfalık kaliteli bir gazete çıkarmak dururken, 8 veya 12 sayfalık tamamen ‘resmi ilan’ almaya yönelik; daha doğrusu diğerlerinin haklarını da ben yiyeyim, (ben güçlüyüm, öyleyse diğerlerini ezerim) manasına bir durumla karşı karşıyayız” diye değerlendirdi.
Dün de Merhaba’dan Mustafa Arslan Bey’in konuyla ilgili değerlendirmelerini okuduk.
‘Yeni Gün’ün çıkışını korumaya alan Arslan, diğer kurumların yeni bir gazete çıkarmasını “düşünüp taşınmadan hareket etmek sıkıntıya yol açacaktır” diyerek karşılıyor.
Yeni Gün’ün de ‘son gelişmelerin müsebbibi’ olarak görülmemesini istiyor.
***
Oysa…
Yeni Gün bunca yol almışken, diğer gazetelerin ancak kendilerine gelerek yine ‘Yeni Gün’e cevap mahiyeti taşıyan ‘gazetelerini’ gecikmeli olarak piyasaya soktuklarını sektörün patronları bir araya gelip birbirlerine pek tabi söyleyebilirler.
***
Kayseri’de 21 gazete bulunuyor demiştim ya…
Bu 21 gazetenin en iyisinin satış rakamı 250 bilemedin 500’lerdedir…
En iyisi böyle ise, diğerlerinin halini düşünün…
Yani tüm Kayseri gazetelerini toplasanız Memleket’in tirajı kadar tirajları yoktur…
Bugüne kadar Konya basınını diğer şehirlere göre itibarlı kılan şeylerden biri de gazete sayılarıydı…
Doğrusu, bağımsız olarak herhangi birisinin bu şehirde gazete çıkarmak istemesine çok fazla bir şey söylemek doğru olmaz.
Fakat hâlihazırda gazete çıkaranların sanki fazladan enerjileri varmış gibi başka başka isimlerde gazete çıkarmaya kalkmaları intihardan başka bir şey değil.
***
Aslında bütün bu durumun müsebbibi basın ilandan elde edilecek (nereye kadar devam edeceği belli olmayan) gelir.
Buradan gelecek paraya bakmadan, nitelik yönüyle de Konya’yı daha ilerilere taşıyacak yerel gazeteleri şehre kazandırma gayreti olsa ne âlâ…
İsterseniz cevabını bildiğimiz soruları soralım:
Şimdiye kadar çıkan;
-Hangi ikinci gazete için yeni bir istihdam sağlanmıştır?
-Hangi ikinci gazete için teknoloji takviyesine gidilmiştir?
-Hangi ikinci gazete için ikinci bir adres tesis edilmiştir?
-Hangi ikinci gazete için köşe yazarı ya da gazeteci transferi gerçekleştirilmiştir?
Bunlardan birini görmüş olsak, gazetecilik mesleği adına sevineceğimiz ve alkışlayacağımız bir durumla karşı karşıya olduğumuzu anlar, şapka çıkarırdık.
***
Büyükler beni affetsinler…
Nihayetinde ben bu sektörün işçisiyim.
Benim nazarımda her bir gazete ‘ayrı bir iş sahası’ demek olmalı.
Fakat mesleğin itibarını en çok düşünmesi gerekenlerin tevessüllerinin gittiği nokta içimi karartıyor.
***
Bu kadar yazmışken bir de yerel gazetelere konulacak isim meselesi var. Olayı tatlıya bağlamak açısından bundan sonra çıkacak yerel gazetelere birkaç isim önerim olsun…
Ne de olsa 10-15 gazete hem vatandaşlar nezdinde hem de bürokratlar ve siyasiler nezdinde itibarlı olmayacağı için, yeni çıkacak gazetelerin isimleri de bu işe uygun olmalıdır.
İşte yeni çıkacak gazeteler için isim önerilerim:
1- Borazan
-Alo, Sayın Valim Borazan Gazetesi’nden arıyorum. Bir sorum olacaktı…
-Ne borazanı, kimin borazanı…
İşte size sloganınızı patlatmak için en iyi imkân: Halkın BORAZAN’I…
2-Horoz
Milletvekili kendisine soru soran şahsı tanıyamaz…
-Sen hangi gazetedensin kızım?
-Horoz…
-!!!
3-Etliekmek
-Abi bi etliekmek versene.
-Oğlum burası gazete bayi, fırın değil.
-E, biz de gazete istiyoruz be abi.