Hayasız alçaklar!
Anamın dilinden düşürmediği "Densizin şerrinden baykuş viraneyi bekler" sözünü naçizane yazımızın başlığına çekmeyi bir an için düşündüm.
Lakin aklıma "Şinasi milleti" gelince vazgeçtim!
"Densiz" ne, "baykuş" kim, "virane"ye nasıl gidilir gibi sorularla inanın uğraşacak halim yok.
Neyse artık, madem herkesin anlayacağı bir başlık seçtik, lafı daha fazla dolaştırmadan mevzuumuza akalım.
Yani, yaşam tarzlarının tehdit altında olduğu korkusuna kapılan arkadaşların sahillerine akmayı geciktirmeyelim.
Bunun için de, AK Parti döneminde arzı endam eden televizyon dizlerine bakmakta müthiş fayda var.
Aman ha, "Aptallara güzel gelen televizyon dizleri" deyip geçmeyin! En güçlü, en etkili "yaşam tarzı" nakletme vasıtalarıdır.
İmdi, AK Parti döneminde (diziler vasıtasıyla) pazara sürülen, pazarlanan yaşam tarzlarını hülasa etmek için internet aleminde uzun süredir dolaşımda olan bir mavrayı nakledelim:
"Çocuklarım için seve seve diyorsan Binbir Gece,
Çocuklarım küçük yaşta (...) diyorsan Küçük Kadınlar,
Çocuklarımın hepsi bir kişiye (...) diyorsan Yaprak Dökümü,
Çocuklarım kankalarına (...) diyorsan Kavak Yelleri,
Bütün sülale birbirine (...) diyorsan Aşk-ı Memnu izle..."
Parantez marifetiyle sansürlediğim kelime; mahut dizlerin ana fikri yahut konsepti mesabesinde.
Adamların naklettikleri "yaşam tarzını" tanımlayan kelimeyi biz yazmaya haya ediyoruz, varın gerisini siz hesap edin.
"Kanal D"de gösterime giren bir dizi de bu mavraya eklendi: "Çocuklarıma zorla (...) etsinler diyorsanız 'Fatmagül'ün Suçu Ne'yi izleyin..."
Söz konusu dizinin aylar boyunca reklamı yapılmıştı.
Sinema versiyonundaki Hülya Avşar'ın mı, aynı adlı dizideki Beren Saat'in mi daha iyi tecavüze uğradığı merak uyandırmıştı!
"Merak uyandırmıştı" ifadesini "alegori" niyetine dercettim; yoksa düpedüz salyalı bir tecessüs bu!
Hey kurban olduğum Allah bu nasıl ilençli bir meraktır ki; zavallı bir kızcağıza dört şerefsizin tecavüzü milyonları ekrana kilitliyor, internette tık rekoruna koşuyor!
Demek ki, söz konusu dizi yapımcılarının (veya kanalın) tecavüz sahnesine ağ atması gayet isabetiymiş!
Demek ki, tecavüze meraklı bir toplum haline getirilmişiz!
Dizi deyip geçmeyin demiştik değil mi?
Hayır yani, bu toplum nasıl bu kadar çürüdü sanıyorsunuz?
Zina yaptığı adamla birlikte öz çocuğunu öldüren bu "anne" müsveddeleri, bu hayasız alçaklar nerden çıktı?
Peki...
Malum dizilerin ahlaksızlığı üzerine mavra çeviren internet çocukları "atv"de başlayan "Kılıç Günü" için ne diyecekler acaba?
Hülasa etmek ayrı bir maharet istiyor çünkü!
Zira mahut dizi Türk televizyonlarında bir ilke imza attı. Yarı çıplak iki "delikanlının" yer aldığı bir "eşcinsel yatak sahnesi"ne yer verdi.
Konusu, meramı ne olursa olsun tarifi imkansız bir rezilliktir bu!
Mezkur kanalın genel yayın yönetmeni, vaktiyle yönettiği Cem Uzan'ın Star TV'sinde bile yayımlayamayacağı bir sahneyi "yandaş" tesmiye edilen bir kanalda niçin yayımlar?
Her şeyden önemlisi...
AK Parti'nin yaşam tarzlarını değiştireceğini dillerine dolayan muhteremler, bu rezillikleri neden hiç gündeme getirmiyorsunuz?
Bu edepsizlikler "yaşam tarzlarınızı" hiç tehdit etmiyor mu yoksa?
Niçin bir kez olsun, "Siz nasıl muhafazakarsınız?.." diye sormuyorsunuz?
Ulan yoksa sizin bu olanca korkularınız, korktuklarınızın hızla size benzemesinden kaynaklanmasın?!
Belki de, ayna misali onlarda kendinizi görüyor; hem kendinizden, hem de yerinizi onlara kaybetmekten çekiniyorsunuz!
Ne diyeyim; Allah kimseyi size benzetmesin!
Salih Tuna - Yeni Şafak