Bu hükümetin icraatları içindeki en büyük adımlardan birisi, sağlık sektörü ile ilgilidir. Sağlıkla ilgili konular, vatandaşın her gün birebir yaşadığı sorunlardan olduğu için, güçlü bir hükümetin yapması gerekenler bu dönemde yapılmaya çalışılıyor. Sadece sağlık alanında değil, sosyal güvenlik alanında yapılmaya çalışılan düzenleme de çok önemli bir adımdır. Hükümet 72 milyon ülke nüfusunun, eşit ve sürdürülebilir bir sağlık hizmeti alabilmesi için çaba sarf ediyor. Bunun için Sosyal Sigortalar Kurumunun idaresinde bulunan hastane ve diğer sağlık birimlerini, tek elden idareye yönelik yasal düzenlemeler çıkardı. Buna ilaveten hastaların insanca muamele görebileceği, tedavi kalitesini yükseltebilecek mevzuat çalışmaları da yürütüyor. Ancak kervan yolda dizilir mantığı ile hareket edilince, hazırlıkları yapılmadan uygulamaya konulan hastane devirleri ile, ülke nüfusunun yarısını teşkil eden SSKlıların bir anda bütün hastanelerden hizmet alır hale gelmesi, ciddi anlamda sıkıntılar meydana getirdi.Mevcut tedavi kurumları ile bu nüfusa hizmet etmeye yetişemeyen Devlet, artık şimdilerde özel hastanelerden de hizmet satın almaya başladı. Her şey buraya kadar çok güzel, ancak gözden kaçırılan ya da bilerek görmezden gelinen bir husus var; acaba hastaneler verdikleri sağlık hizmetinin dışında devletten para tahsil ediyor mu? Acaba Sağlık Bakanlığı bu konuda herhangi bir alt yapı oluşturmuş mu? Bu konu yıllardır hep geçiştirilen bir sorundur. Çünkü ödeme birimlerinden sorumlu kişilerin sağlık hizmetleri ile ilgili ödemeleri, teknik bir konu olması nedeniyle kontrol edebilmeleri mümkün değildir. Devletin kaynakları bu milletin verdiği vergilerden oluşmaktadır. Verilen her kuruş verginin vebali, bunları kullanan hükümetin, bakanların, bürokratların ve memurların sırtındadır. Dolayısıyla Devlet Bütçesinin maddi boyutları dışında manevi boyutları da bulunmaktadır. Eğer herhangi bir hastane, ameliyat etmediği bir hastayı ameliyat etmiş gibi göstererek bunun için devlete fatura düzenliyorsa, eğer yapılmaması gerekmeyen bir tetkiki, her gün hastaya yapılmış gösteriyorsa, eğer yatırmadığı hastayı yatar göstererek olmadık tahlil, tomografi vs. yapıldığını beyan ederek bunların parasını devletten tahsil ediyorsa ve aldıkları bu paraları personellerine ikram ediyorsa veya hoyratça sarf ederek yeni yeni masraf kapıları açıyorsa, işte bu millete en büyük zararı verenler, o haksız kazancı elde eden veya göz yuman yöneticilerindir.Sistemler her zaman kurulabilir. Önemli olan yeni bir sistem kurmak değildir. Esas önemli olan o sistemin, hem vatandaşın yaşam kalitesini artıracak hem de devletin kaynaklarının verimli kullanılacağı mekanizmayı işler halde tutabilmektir. Devletin sağlık harcamalarını en uygun şekilde denetleyebilmesi, tamamen uzmanlığı gerektiren bir konudur. Bu nedenle eğer sistemi sürdürülebilir kılmaksa amaç, buna uygun hazırlık ve düzenlemeleri bir an önce yürürlüğe koymak gerekir. Bu konuyu kamuoyu ile paylaşmak bizim için bir görevdir. Yoksa bütçedeki kara deliklerin çapı akıl almaz şekilde büyüyecektir.