ANKARA (AA) - Türk Toraks Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Bülent Karadağ, hava kirliliğini azaltmak ve iklim değişikliğini durdurmak için temiz enerji kaynaklarının etkin kullanımını hedefleyen politikalar geliştirilmesi, yeni enerji sistemlerinin tümüyle yenilenebilir ve karbonsuz olması gerektiğini belirtti.
Karadağ, yaptığı yazılı açıklamada, çevresel sorunlar ve özellikle hava kirliliğinin başta solunum yolu olmak üzere birçok hastalığın gelişiminde etkili olduğunu, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 91'inin her saniye kirli hava soluduğunu aktardı.
DSÖ raporuna göre, hava kirliliğinin her yıl dünyada 7 milyon kişinin erken ölümüne neden olduğuna işaret eden Karadağ, hava kirliliğinin erken ölümlerin yanı sıra kronik ve kişilerin yaşam kalitesini düşüren, uzun vadede ölümlere neden olan KOAH, astım ile akciğer ve mesane kanseri başta olmak üzere birçok hastalığa da yol açtığını ifade etti.
Karadağ, hava kirliliğine bağlı çocuklarda akciğerlerin gelişememesi, tüberküloz, kalp hastalıkları ve inme gibi sağlık sorunlarında da artış olduğuna dikkati çekti.
- "Türkiye'de hava kirliliği, DSÖ'nün öngördüğü sınırların üzerinde"
Karadağ, Türk Toraks Derneği, Tema Vakfı, Avrupa İklim Ağı (CAN Europe) gibi 17 farklı sivil toplum kuruluşunun birleşmesiyle oluşan "Temiz Hava Hakkı Platformu" tarafından hava kirliliğinin halk sağlığı üzerindeki etkilerini ortaya koyan raporda da Türkiye'de 163 istasyonda ölçümlenen hava kirliliğinin, Dünya Sağlık Örgütü kılavuz değerinin yüzde 96,3 üzerinde olduğunun tespit edildiğini bildirdi.
Türkiye'de hava kirliliği sınır limitlerinin DSÖ'nün öngördüğü sınırların üzerinde olmasının kirliliğin etkilerini artırdığını vurgulayan Karadağ, "Kentlerde yaşayan nüfusun yüzde 99,7'si dış ortam havasında DSÖ'nün belirlediği partikül miktarından fazlasına maruz kalıyor. Ev içi ortamdaki hava kirliliği ise daha çok yoksullar, kadınlar ve çocukları etkiliyor." açıklamasında bulundu.
- "Potansiyele uygun enerji üretimi ile iklim değişikliğine engel olunabilir"
Havanın kirlenmesinde kömür, petrol gibi fosil yakıtların önemli olduğunu anımsatan Karadağ, bu yakıtların enerji üretiminde ve konutlarda ısınma amaçlı kullanımı, aşırı kentleşme, artan trafik gibi etkenlerin hava kirliliğinde rol oynadığına değindi.
Karadağ, fosil yakıtlara dayalı enerji sistemlerinin iklim değişikliğine ve küresel ısınmaya da yol açarak halk sağlığı üzerindeki tehdidi artırdığının altını çizdi.
Hava kirliliğinin önlenmesi için acil tedbir alınması gerektiğini vurgulayan Karadağ, şunları kaydetti:
"Hava kirliliğini azaltmak ve iklim değişikliğini durdurmak için enerji konusunda acilen arz yerine talebi yönlendiren, temiz enerji kaynaklarının etkin kullanımını, enerji verimliliğini ve tasarrufunu hedefleyen politikalar geliştirilmeli. Yeni enerji sistemleri tümüyle yenilenebilir ve karbonsuz olmalı. Türkiye, güneş, rüzgar ve jeotermal gibi temiz enerji kaynağı bakımından oldukça zengin bir ülke. Güneş ve rüzgar enerjisinin yanı sıra özellikle jeotermal enerji, sürekli üretim yaparken aynı zamanda hava kirliliğine yol açmaması nedeniyle de temiz bir enerji kaynağı. Güneş, rüzgar ve jeotermal enerji kaynaklarının bulunduğu bölgelerde potansiyele uygun enerji üretimi ile iklim değişikliğine engel olunabilir."