Hafta sonu Konyaspor Vestel Manisaspor karşısında güzel bir golle galibiyeti kazanan taraf oldu. Her ne kadar taraftarın sesi çıkmasa da oyuncuların saha içerisinde mücadele etmesi izleyenleri memnun etti. Fakat Sedat kredisini fazlası ile tüketti. Top Sedat’ın ayağına hiç yakışmıyor ama hocamız prensini oynatmaya devam ediyor. Futbolculuğunu bir kenara bırakalım ve Manisa maçında oyundan çıkarken nereden çıktığını hatırlayalım. Tabela kaldırıldığında Sedat çıkıyor ve yerine Erman Ergin giriyor. Ama Sedat bey sanki sahada değil de başka alemlerde. Ne yapması gerektiğini de mi biz öğreteceğiz. Önce oyuna girecek arkadaşına başarılar dile ve nereye gideceksen o zaman git. Ben bunu gördüğümde Sedat’ı eleştirmekte ne kadar haklı olduğumu bir kez daha anladım. Nurullah Sağlam sırf kendi transferi olduğu için oynatıyor ama oynadığı futbolsa ortada, arkadaşına yaptığıda. Nasıl aynı takımda oynuyorsunuz anlamak mümkün değil. Peki bunu yöneticilerimiz nasıl değerlendirecek? Nurullah Sağlam bu konuda ne yapacak? Eminim ki bu anlattıklarımı görmezden gelecektir. Yöneticilerimiz bunu affederlerse onlarda yöneticiyiz diye gezmesinler. Bu formaya hakarettir, arkadaşına saygısızlıktır, taraftara tepkidir, yöneticiye tepkidir ve her ne kadar Nurullah Sağlam bir açıklama yapmasa da asıl tepki kendisinedir. Yakın zamandan bir örnek vereyim. Fenerbahçe’de Appiah oyundan çıkarken el kol hareketi yaptı, hocaya bir şeyler söyledi ama oyuna girmek için bekleyen Deivid’in yanına gelince yüzü bir anda değişti ve gülümser bir yüz ifadesi ile arkadaşına başarılar dileyerek oyundan çıktı. İşte futbolcu dediğin böyle olur. Kime tepkili gösterirsen göster oyuna girecek arkadaşına saygılı ol.
Nurullah hocam sizi kişilik olarak takdir ediyorum. Oyuna yapmış olduğunuz müdahaleleri de beğeniyorum ama şu tek forvet anlayışınızı beğenmiyorum. Eğer forvet, defansın sağı ve Sedat problemini çözerseniz siz bu ligde en başarılı hoca olursunuz. Ama öncelikle kalıplaşmış fikirlerinizi değiştirin. Bu arada Elsaka ile ilgili çıkan haberlerin aslı astarı nedir ? hoca olarak ağırlığınızı koymanızı ve kaptanı takımda tutmanızı isteriz.
Nalçacılılar... hafta sonu alışık olmadığımız bir tablo ile karşılaştık. Taraftar kale arkası ve maraton olarak ikiye ayrılmış. Bu ayrılık gönülden gelen ayrılık. Keşke sadece karşılıklı tezahürat için yapılmış olsaydı. Taraftar dediğin yağmur çamur dinlemeyen takımı için KARŞILIKSIZ her şeyi göze alan ve takımını destekyendir. Ama hafta sonu karşılıksız sevenler ve karşılık bekleyenler diye ikiye ayrılan iki grup gördük. Bir tarafta takımını gönülden seven,karşılık beklemeyen bir grup, diğer tarafta bedava bilet için, farklı menfaat beklentisinde olan bir grup. Gönül ister ki böyle kırgınlıklar olmasın. Kardeşlik, sevgi ve barış hep ön planda olsun. Bizde artık örnek gösterilecek taraftar topluluğuna sahip olalım. Örnek gösteren değil,gösterilen olalım. İnşallah bir gün sahaya hükmeden , takımını ateşleyen bir taraftarımız olur. Sadece belli gruplar değil,tüm seyirciler için söylüyorum. Hepimiz Konyalıyız, KONYASPORLUYUZ.