Hayali, aynı kaderi paylaştığı kadınlara umut olmak

Evlendikten sonra gittiği Almanya'da eşinden gördüğü şiddet üzerine bir süre kadın sığınmaevinde kalan ve buradaki görevlilerin yaklaşımı sayesinde travmalarını atlatan Dürdane Sibel Üzegül'ün hayali, hayatını kadın konukevlerinde sürdüren şiddet mağdurla

İSTANBUL (AA) - HİKMET ORÇUN ÜRESİNLER - Evlendikten sonra gittiği Almanya'da eşinden gördüğü şiddet üzerine bir süre kadın sığınmaevinde kalan ve buradaki görevlilerin yaklaşımı sayesinde travmalarını atlatan 42 yaşındaki Dürdane Sibel Üzegül'ün hayali, hayatını kadın konukevlerinde sürdüren şiddet mağdurlarına yardım edebilmek.

Görücü usulüyle 2008'de hayatını birleştirdiği eski eşiyle Almanya'ya yerleşen Üzegül'ün yaşamı, evlililiğin ilk günlerinden itibaren başlayan şiddetle değişti.

Eski eşinden gördüğü şiddet nedeniyle henüz 2 aylık hamileyken bebeğini kaybeden Üzegül, bunun üzerine boşanmak için Almanya'da mahkemeye başvurdu.

Bu süreçte Almanya'daki bir kadın sığınmaevinde kalan Üzegül, sancılı sürecin sonunda boşanma davasını kazanarak tekrar Türkiye'ye döndü.

Türkiye'ye dönmesinin ardından bir akaryakıt istasyonunda pompacı olarak çalışmaya başlayan Üzegül'ün şimdiki hayali, bir kadın konukevinde çalışarak, kendisi gibi şiddet mağduru kadın ve çocuklara yardım etmek.

- "Bebeğimi kaybetmek onarılması zor travmalar oluşturdu"

Dürdane Sibel Üzegül, AA muhabirine yaptığı açıklamada, evliliğiyle ilgili "Hiçbir şey hayal ettiğim gibi olmadı. Kötü bir evlilik geçirdim. En başından beri eski eşimden şiddet görüyordum. Bu yüzden henüz 2 aylık hamileyken bebeğimi kaybettim. Bebeğimi kaybetmek onarılması zor travmalar oluşturdu." ifadelerini kullandı.

Almanya dönüşü yaşadığı psikolojik sorunları çalışarak daha rahat atlatacağını düşünerek, akaryakıt istasyonlarında pompacı olarak çalışmaya başladığını dile getiren Üzegül, şöyle devam etti:

"Bu işe gönüllü olarak başladım. Amacım kadının gücünü göstermekti. Özellikle teşvik etmeye çalıştığım kadınlardan olumlu geri dönüşler almak beni çok mutlu ediyor. Mesleğim hiç de kolay değil. Hatta kışın çok daha zor oluyor diyebilirim. Mola verdiğimiz alanda bir çay içip, ellerimi ısıtıp tekrar soğuğa çıkıyorum. Ellerim ve yüzüm soğuktan çatlıyor ama yine de işimi çok seviyorum."

- "Erkek sürücüler beni görünce şaşırıyor"

Üzegül, mesleğine ilk başladığı sıralarda daha önce kadın pompacı görmeyen insanların çok şaşırdıklarını dile getirerek, özellikle erkek sürücülerin kendisine başlarda güvenmediğini, araçlarına yanlış yakıt doldurma ihtimalini düşünerek korktuklarını söyledi.

Ama zamanla erkek sürücülerden de güzel tepkiler almaya başladığını anlatan Üzegül, bu olumlu yaklaşımlar sayesinde artık işine daha fazla sarıldığını belirtti.

Üzegül, kadınların da zor işlerde başarılı olduğunu göstermek istediğini vurgulayarak, "Beni gören erkek sürücüler bu işte zorlanıp zorlanmadığımı, nasıl cesaret ettiğimi ve neden bu mesleği yaptığımı soruyorlar. Ben de kadınların artık her işi yapabileceğini söylüyorum. Eskiden birçok kadının öz güveni yoktu, kendilerine hiç güvenmiyorlardı. Artık bu tamamen değişti. İnsanlar kadının gücünü görmeye başladılar." diye konuştu.

- "Hayalim anne olmak"

Almanya'da kadın sığınma evinde kalmak zorunda olduğu zamanları hiç unutmadığını ifade eden Üzegül, konuşmasını şöyle tamamladı:

"En büyük özlemim bir bebeğimin olması. Güzel bir evlilik, merhametli bir eş ve huzurlu bir yuva hayal ediyorum. Almanya'daki kadın sığınma evinde 5 ay kadar kaldım. Bu kurumlar kötü evlilikler yaşayan kadınlar ve çocuklarına kucak açıyor. Yaşadığım şiddeti burada verdikleri telkinler ve yardımlarla yenmeye çalıştım. Şimdi çok şükür ki ülkeme döndüm. Sığınmaevlerinde kalan kadın ve çocuklarının ne gibi zorluklar çektiklerini yaşayarak öğrendim. Bu yüzden ülkemdeki bir kadın sığınmaevinde çalışarak kendi vatanımdaki kadınlara ve çocuklarına yardım etmeyi çok istiyorum. Devlet bana böyle bir olanak sağlarsa çok mutlu olurum."

Kültür Sanat Haberleri

Turistik Doğu Ekspresi yeni sezonun ilk seferine çıktı
2024'ün kelimesi açıklandı: Kalabalık Yalnızlık
Pandeminin Psikolojik Yüzü: Mevlüt Soysal'dan 'Delilik Salgını' kitabı
24. Uluslararası Antalya Piyano Festivali sona erdi
Ankara Kalesi’nin Tarihi Surları Onarılıyor