Hayatı namazla programlayabilmek!
Rabbimiz böyle buyuruyor: Namaz müminler üzerinde vakitleri belirlenmiş bir ibadettir… Çünkü namaz müminler üzerine vakitleri belli bir farzdır.[1]
Vakit, namazın şartlarından yani olmazsa olmazlarındandır. Pek çok ayet ve hadiste namazın vaktinde kılınmasının önemine dikkat çekilmiştir. Zira günlük beş vakit namaz, kulun beş öğün manen beslenmesi, beş kere şarz olması demektir. Düzenli bir hayat için, düzenli beslenme ve şarz olma şarttır.
Namaz, sahibini kötülüklerden ve densizliklerden alıkoyar… Yani namaz hayatı programlar, namaz hayata yansır, namaz başlangıç tekbiri ile başlar ama selamla sona ermez. Belki sağımıza solumuza selam vermekle, namaz ruhunu sağımıza solumuza, dört bir yanımıza taşıyacağımızı söylemiş oluyoruz. Bu yüzden namaz ibadeti, namaz kıldığımız yerde ve zamanda kalmamalıdır. Önemli olan onu cami dışına, seccadenin ötesine taşıyabilmektir.
Nitekim Kur’ân, bizlere Hz. Şuayb peygamberin emreden-nehyeden, hayata yön veren namazından bahseder. Dediler ki: Ey Şuayb! Babalarımızın taptıklarını (putları), yahut mallarımız hususunda dilediğimizi yapmayı terk etmemizi sana namazın mı emrediyor?[2]
Yine Kutsal Kitabımız, namazın sahibini ahlaksızlık ve kötülüklerden alıkoyacağını haber verir. Sana vahy edilen Kitab'ı oku ve namazı kıl. Muhakkak ki, namaz, hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoyar.[3]
Yine Kur’ân’ımız, namazı devam ettirmenin ve namazı korumanın önemine dikkatlerimizi çeker: Namazlara ve orta namaza devam edin. Allah'a saygı ve bağlılık içinde namaz kılın.[4]
Âhirete inananlar namazlarını hakkıyla kılmaya devam ederler.[5]
Gerçek müminler namazlarını korurlar.[6]
Onlar, namazlarının muhafızıdırlar.[7]
Namaz kılanlar ki onlar namazlarında devamlıdırlar.[8]
Şimdi bu açıklamalardan sonra şu soruları kendimize sorarak namaz testi yapalım. Bu test ile kendimizi öteki âlemdeki büyük sınava hazırlayalım. Çünkü kabirde kula ilk sorulacak şey namaz olacaktır. Namaz sorgusunda başarılı olanın diğer sorguları kolay geçecektir:
Müminler olarak namaz kılıyor muyuz?
Namazları, Allah ve Rasülünün belirlediği vakitlerde kılıyor muyuz?
Kur’ân, namazı ikame etmekten bahseder. Bizler vaktinde ve gereği gibi namaz kılarak, cemaatle namaz kılarak, namazın hakkını vererek namazı ikame edebiliyor muyuz?
Peygamberimiz, bakın bana ben nasıl namaz kılıyorsam siz de öyle kılınız, buyurmuşlar. Peki, bizim namazlarımız peygamberimizin namazına şekil ve ruh olarak ne kadar benziyor?
Kur’ân, namazı emretmenin Peygamber ameli[9]; namazdan alıkoymanın Ebû Cehil eylemi olduğunu[10] söyler. Bizler, namazdan alıkoyarak değil namazı emrederek örnek olabiliyor muyuz?
Çoluk çocuğumuza, yakın çevremize, eş ve dostlarımıza namazı emrediyor, onların da namaz kılmalarına vesile olabiliyor muyuz?
Hayatımızı namaza göre yaşıyor muyuz?
Namazla programlanıyor muyuz?
Namaz hayatımıza yansıyor mu?
Yalnızca kendimiz için yaşamadığımızın farkında mıyız?
Dini bilen, karınca kararınca yaşayan, dini sohbetlere devam eden Müslümanlar olarak, başkalarından farklı mıyız? Farklı olduğumuzu, dinin temsilcisi olduğumuzu çevremizdekilere fark ettirebiliyor muyuz?
Evde, camide, iş yerinde, sokakta pazarda, alış verişte insanlar arası ilişkilerimizde en güzel örnekler sunarak, İslam’ın temsilcisi olduğumuzu hissettirebiliyor muyuz?
En güzel, en etkili ve en kalıcı tebliğin hâl ile olduğunu biliyor muyuz?
Namaz kılan Müslümanlar olarak kıldığımız namazlar, bizleri gerçek Müslüman kılıyor mu?
Kısacası namazlarımızın hayrını görebiliyor muyuz?