İmtihanlarla sınanınca, öfkelenip neden diye soruyorsun ya?
Neden bunca eziyet?
Neden bunca sıkıntı, güçlük?
Sonra da iyi günlerini, gezip tozup yiyip içtiğin dere kenarlarını, ovaları, denizleri, aldığın hazları unutup küçük zorlukları gözünde deve yapıp güya Yaratıcıya sitem ediyorsun ya?
İşte bütün bunlar ne olup bittiğini anlamak için fırsat aslında. Böyle zamanlarda durup, hem kendine hem etrafa bakıp aslında ne oluyor, yaşamak denilen şeyin hikmeti ne diye sorgulama zamanları.
Ardından hayatın anlamını sorguluyorsun. Anlamaya çalışıyorsun. Bilmek anlamak için yeterli mi?
Başlangıcı belki. Bildikten sonra daha çok bilmek isteyeceksin, senden daha çok bilenleri bulacaksın, sadece bilmekle kalmamış, bihakkın yaşamış ve bilginin kendisi olmuş insanları bulup soracaksın onlara:
Neden?
Bütün bu olup bitenlerin anlamı ne?
İlminle gururlanma da ahdini bütünlemeye bak. Çünkü bilgi kabuğa benzer, ahitse onun içidir. Mesnevi.5.1170.
Yaşamak denilen şey verdiğin sözü tutmaktır. Ahdini yerine getirmekten ibarettir.
İşte sana hayatın anlamı.
Hani bir söz vermiştin hatırlıyor musun?
“Hani Rabbin (ezelde) Âdemoğullarının bellerinden zürriyetlerini almış, onları kendilerine karşı şahit tutarak, “Ben sizin Rabbiniz değil miyim?” demişti. Onlar da, “Evet, şahit olduk (ki Rabbimizsin)” demişlerdi. Böyle yapmamız kıyamet günü, “Biz bundan habersizdik” dememeniz içindir. Araf 172.”
Hatırladın mı?
Hatırlayanlar var. Hatırlamayanlar için de bilgi sağlam kaynaktan.
Fil gibi olunca Hindistan’ı rüyanda görürsün. Fil gibi yüksek ruhların arasına karışınca ve ruhen olgunlaşınca, anavatana ait bilgilere ulaşmak mümkün.
Yapılacak şey belli. Ahde vefa.
Neden yaşıyoruz? Verdiğimiz sözü tutmak için.
Soruyor Ben sizin Rabbiniz değil miyim?
Evet Rabbimizsin.
O zaman dürüstlük neyi gerektiriyor?
Vefalı olmayı.
Tersi ne? İsyan.
O da şeytanın huyu. Bir de onun adamlarının.
Vefalı adam gördüğü iyilikleri büyütür, sıkıntıları zorlukları abartmaz. İsyan etmez. Şükreder.
Şeytan gibi hasetçi değilsen dava kapısını bırak da vefa dergahına gel.
Madem ki vefan yok, bari söylenme. Çünkü sözün çoğu, bizlik benlik davasıdır. Mesnevi.5.1173-74
Lafı büyütme, uzatma. Vefalı ol. Hadi olamadın bari söylenme. Sızlanma. Çok laf isyandandır.
Dürüst insanların işi vefa.
“Ey gıda, temkin ve sebat ihsan eden Tanrı, halkı bu sebatsızlıktan kurtar.
Sabit olmak lazım olan iş de bu iki büklüm olmuş nefse yardım et, onu doğrult. Sen onlara sabır ver, sen onların terazilerinin iyilik kefelerini ağırlaştır, sen onları suret düzenlerinin hilesinden kurtar. Mesnevi.5.”