CHP’li olmasına rağmen Konyalının sevdiği bir vekildir Atilla Kart…
Çokça eleştirsek de…
‘Haklı’ olduğunu gördüğümüzde alkışlamasını bildik…
Bu toplumun ortak değerlerine ne pahasına olursa olsun saygı göstermeyi ve taraf olmayı bilen yapısı, diğer vekiller arasında onu ayrı bir yere oturttu…
Mesela…
-Yalıhüyük’te bir doktorun başörtülü hastayı muayene etmek istemeyip, ‘zihinlerinizi değiştirin’ diye hakaret ettiği iddiasını Meclis’e taşıdı.
-“Böyle bir davranış hiçbir şekilde kabul edilemez ve hoş görülemez” dedi.
-“Ortak toplumsal alanlarda yurttaşlarımız başörtülü, türbanlı veya başı açık olarak elbette tercihlerini yapacaklardır. Bunda hiçbir tereddüt olamaz. Kamu hizmeti verenlerin böyle bir tercihe müdahale etme hakları yoktur” diyebildi.
CHP’nin en keskin duruş sergilediği, askerin tavrının belli olduğu zamanlarda bile şu cümleyi kurdu:
-Vatandaşlar askerî birimlere de başörtülü girebilmeli. Çocuğunun mezuniyet törenine, askerlik törenine gidecektir. Çocuğunun, yakınının mürüvvetini görmek için askerî birimler dâhil her yere girebilmelidir.
Toplumu bölmek isteyenlere inat kendi gerçeğini gözler önüne sererek şöyle dedi:
-Dinî değerlerimizle, kutsal değerlerimizle kimsenin kavgası yok. Aynı kültürden geliyoruz. Benim rahmeti babaannem üçetek giydi, annem başörtülüydü, halalarım şalvarlıdır. Neyin kavgasını yapıyoruz biz? Ortada bir ihtilaf mı var?
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın başörtüsü nedeniyle GATA’ya alınmamasına da tepki gösterdi:
-Emine Hanım veya bir başkası, ister başörtülü olsun ister başı açık olsun GATA’daki bir hastayı ziyaret edebilmelidir. Böyle bir ziyaretin o kurumun disiplinini ihlal etmesi söz konusu olamaz.
Tüm bu olaylara, sadece ‘CHP milletvekili olarak değil’, içinde yaşadığı ‘milletin vekili’ sıfatıyla yaklaştı…
Geçtiğimiz günlerde de partisi için şok bir çıkışta bulundu…
-“CHP’nin geçmişten bugüne sirayet eden genel merkez yapılanmasındaki, yönetim yapısındaki ve yönetim anlayışındaki komitacılığın ve yanlış anlayışların sona erdirilmesi gerektiği düşüncesindeyim” sözleri çok tartışıldı…
Bütün bu olaylar Sayın Kart’ın ‘aydın’ kimliğini net bir şekilde ortaya koyuyor…
Şimdi bu ‘aydınlığa’ CHP’nin daha çok ihtiyaç duyduğu bir dönemdeyiz…
Halkoylaması öncesinde “başörtüsü sorununu biz çözeriz” diyen CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na geçmişten bugüne sergilediği duruşuyla bir kez daha yol göstermelidir…
***
Haydi, Sayın Kart…
Üniversitelerin açıldığı bugünlerde kronik hale gelen çağdışı yasağın kaldırılmasına öncülük edeceğinizi düşünüyorum…
Kılıçdaroğlu’nun CHP içindeki ‘komitacıların’ direktiflerine boyun eğmemesi için şimdiye kadar göstermiş olduğunuz direnci bundan sonra da gösterin…
Kılıçdaroğlu tarihe ‘yasakçı’ olarak mı yoksa ‘özgürlükçü’ olarak mı geçmek ister…
Ona bunu sorun…
Başı örtmenin şekilleriyle vakit harcamasının kimseye fayda sağlamayacağını, saçın bir kısmını açıkta bırakan formüllerle, bir başkasının yaşam tarzına müdahalenin ‘özgürlükçü’ bir yaklaşım olarak görülmeyeceğini söyleyin…
Kılıçdaroğlu’nun bu tanımlamayla ‘Türkiye’yi İran yapma’ eğilimindeki komikliği görmesini sağlayın…
“Bugünkü kızlar babaannem gibi üç etek giymek zorunda olmadıkları gibi, İranlı kadınlar gibi örtünmek zorunda da değiller” deyin liderinize…
CHP bu çözümün adresi olacaksa, sizin bu işe çok fazla katkınızın olacağını düşünüyorum…
Haydi, Sayın Kart…
Daha özgür bir Türkiye için yapmanız gereken daha çok ödev var.
Konya sizin arkanızda…