Reklamı hayır için verdiğini düşünen firmalarımız hem kendilerine hem de mecralara zarar veriyor aslında. Reklam kitleyle ürünü ya da hizmeti buluşturmak için yapılır. Hayır için yapılacak olanları din adamları söylesinler. Ama din adamları herhalde hayır için reklam verin dememişlerdir. Sadaka yerine reklam verin diyen din adamına rastgelmedik henüz.
Önüne gelen dergiye, gazeteye, radyoya, açıkhavaya, televizyona… hayrımıza diye reklam verdiyseniz reklamcılığı baltalıyorsunuz demektir. Reklam geri dönüş almak için yapılır. Geri dönüş almayacağınız mecraya reklam veriyorsanız saftiriksiniz. Kendinizi kandırıyorsunuz. Haliyle sektörü baltalıyorsunuz.
Geri dönüş alacağınız mecraya reklam verin ve onu da planlayın. Çok da vermeyin az da vermeyin. Tüketici analizinden bunu öğrenin.
Şimdi yapılacak reklam için size gelen gazetelere, dergilere, radyolara, televizyonlara, açıkhavacılara onlara reklam verdiğiniz zaman kime ulaşacağınızı sorun. Reklam ajansınıza sorun. Laf ola beri gele diyerek, bir de hayrımıza verdik biz diye böbürlenerek reklamcılığın içine etmeyin. Böyle reklam verenlerin verdiği reklama reklam dünyasının ihtiyacı yok. Hayır yapmak istiyorsanız milyonlarca yol var, onları deneyin.
5 Yıldızlı Otelden Yüksek Hastane Ücretleri
Büyükşehir Belediyesinin hastanesinde yatan bir dostumuzun yakını hastanede yatak ücretinin 180 lira olduğunu söyledi. İnanılır gibi değildi. 180 lira bir gecelik yatak ücreti. Hem de Büyükşehir Belediyesi Hastanesinde. Demek ki 5 yıldızlı otellerden daha yıldızlı hastanelerimiz varmış da haberimiz yokmuş.
Haberiniz olsun istedim.
Konya Böyle Kampanya Görmedi
Görmemiz mümkün değildi. Çünkü reklamda ne görmemiz gerektiği anlatılmıyordu. Bu garip reklamda ilk yanlış Konya diyerek herkese seslenmesi. Bu geri kalmış anlayış. Konya homojen bir özelliğe mi sahip ki, Konya diyince herkes size doğru mu koşacak! Radyolarda da sıkça yapılan hatadır. Ey Konya, gel Konya saçmalığı…
İkincisi Kızılkaya AVM diye bir yer, nerdeyse o yer, reklamda adres bile yok, günleri tarih vererek yazmışlar ve 5 günde diye vurgulamışlar. O günlerde ne yapılacaksa o da anlaşılmıyor.
Üçüncüsü 500.000.TL. lik bir fiyat vermişler. O fiyatta indirim ve hediyeymiş. Yani neyin hediyesi, neyin indirimi o da anlaşılmıyor. Yani bu alışveriş merkezine gidince dükkan mı satıyorlar, dükkan mı kiralıyorlar, neyin alışverişi olacağı belli değil. Muamma satıyorlar yani.
Bununla ilgili bilgi almak isteseniz telefon ya da internet adresi de yok. Şaka gibi. Hakikaten Konya böyle kampanya görmedi.
Venna!
Venna şıklığı etiketin yarısı diyerek iletişim yapan Venna’nın bu reklamını gören ne sattığını anlayabilir mi Allah aşkına? Şıklık diyince elbisenin hangi türü olduğunu bu reklamın görselinden anlamak mümkün mü? Tabiî ki de hayır!
Üstüne daha önceki dönemlerdeki reklamlarında yeşil ağırlıklı reklam yapan Venna şimdi bambaşka renkle iletişim yapıyor. Marka karakterinin oturması için bu iletişim kodlarına dikkat etmezsen algı nereye oturur sizce, soruyorum. Olmamış Venna olmamış.
KuleSini’ye övgü mü küfür mü!
“Şehrin Zirvesinde Lezzete ve Manzaraya” başlıklı bir reklam nasıl bir reklamdır? Sanki bu reklamı firma kendisi değil de rakip yapmış gibi! Rakip yapsa böyle yapardı herhalde. Lezzete ve manzaraya… yani iyi bir şey mi, kötü bir şey mi olacak belli değil.
Cümleyi bitirmeyerek tüketicinin cümleyi bitirmesi bekleniyor. Yani lezzete ve manzaraya bir iki… mi? Yoksa lezzete ve manzaraya iki bir mi? Böyle biricik özelliğe sahip olacaksınız ve bunu anlatamayacaksınız! Yazık!