Bu Pazar önemli bir gün. Batılıların ürettiği ama dünya üzerinde kabul gören özel günlerden biri bu Pazar. Babalar günü…
Gölgelerinin bile yettiği babalara “İyi ki varsın, iyi ki benim babamsın” deme günü.
Bir borç defteri olsa ve doğumdan ölüme yazılsa, 100 yıl da üzerine çalışılsa onlara olan borçlarımıza karşılık gelmeyecektir eminim. Her başarınız takdir görecek, bazı hatalarınız yüzünüze söylenecek, eksikleriniz varsa onlardan uyarı alacak ve her şart durumda arkanızda olacaklar. Baba… Üzerine şarkılar söylenen, şiirler yazılan, ağıtlar yakılan… Boşlukları hiçbir şekilde doldurulamayanlar…
Anne her tülü ihtiyacımızı karşılasa bile baba her birimizin sırtını yasladığı bir dağ. Hiçbir kelimeyle varlıklarının şükrünü yapamadıklarımız. Her an varlıkları için şükran duyduklarımız…
Hatıralarımızda hep kahraman oluşlarıyla, babalarımız bizim çektiğimiz filmlerin başrolü, yazdığımız hikâyelerde başkahraman. Küçükken o serçe parmağınızdan tutuşlarıyla hatırladığınız birlikte bakkala, markete, restorana her bir yere gittiğimiz adam. Eve gelişleriyle evin havasını değiştiren, huzur kokan, başarı abidesi adam. Çocukken, gençken, yetişkinken her zaman başa bir şey geldiğinde ilk arayacağımız adam. O adam, işte o adam benim babam… Tıpkı sizinkiler gibi, ötekilerinin ki gibi, şu anda ebediyete göç etmiş olsa da bir zamanlar var olanlar gibi. O adamların babalar günü en içten hislerle kutlu olsun.
Kutlu Olamayanlar
Takvim sayfalarında bahsini ettiğim gün, bazılarımız için önemliyken bazılarımız için kara gün, atlanması gereken, unutulması gereken acı bir gün. Yokluğunun tekrar tekrar yürekten hissedildiğini gün…
Hakkâri’de, Sivas’ta, Artvin’de, Kayseri’de, Sinop’ta, Karaman’da, Denizli’de, Tokat’ta, Diyarbakır’da, Şırnak’ta, Manisa’da ve Türkiye sınırları ve dışında görevi başında şehit olan babalar. Nur içinde yatan babalar… Allah onların geride kalan evlatlarının bu babalar gününde hüzünlerini azaltsın ve bir kez daha hatırlasın o çocuklar babalarının cennette olduğunu…
Manisa'nın Soma İlçesi'nde, kömür ocağı faciasında yaşamını yitiren 301 kişi desem… Onların içinde baba olanlar desem. Ve son bir söz söyleyemeden gidenler desem… İşte her özel gün reklamlarda, broşürlerde, billboardlarda anlatıldığı kadar güzel olmayabiliyor. Biz “İyi ki varlar” derken onlar Ruhlarına Fatiha okuyor…
İsrail kurşunlarına hedef olan Filistinli çocuk Muhammed Durra da öyle… Hatırlar mıyız? Bence hatırlarız. Babasının kucağında kurşunlardan saklanmaya çalışırken hem babası hem kendisi ölmüş bir çocuk o. Ve dünya onlara bunu yapanları önümüzdeki babalar gününde de cezalandırmayacak. Dünya o babaya ödül veremeyecek. “Canlı olan her şeyi öldürün” emri alan İsrail askerleri hiçbir dönem o çaresiz baba ve minik evladını öldürdükleri için pişman olmayacak… Sadece geride kalanlar -ki kaldıysa- dualarıyla anacaklar onları.
Sırplar ve Bosna Hersek’te yaşattıkları vahşet diyeceğim. Klavyenden hiç iyi bir şey çıkmaz mı diyeceksiniz. Çocuklar ölürken nasıl babalar günü kutlanır ki… Babalar ölürken kaç geçen babalar günü bir diğerinden daha anlamsız olabilir ki…
Kafalarına çuvallar geçirilip öldürülen babalar vardı Bosna’da. Kafaları çocukları önünde kesilen babalar. Ve çocuklar vardı, babalarının gözleri önünde kurşuna dizilen. Şimdi hatıralarda, arşivlerde acılarla hatırlanan o insanlar da bir zamanlar baba bir zamanlar evlattı. Ölüp gittiler. Ve bu babalar gününde de geride kalan yavrular yetim ve bu babalar gününde de o yavruların yüreklerinde kor, içleri alev alev…
Afganistan’da, Suriye’de, Irak’ta, Doğu Türkistan’da, Arakan’da, Afrika’da ve dünyanın bizim dahi bilmediğimiz yerlerinde o kadar çok baba var ki bu günü kutlayamayan, o kadar çok çocuk var ki ömründe hiç babasını görmeyen… İşte tam bu noktada hiçbir güç o günü bir parça güzelleştiremiyor. Sonra diyorsunuz ki kendi kendinize “Kendi hayatınıza devam etmek başkalarının acılarına ortak olmaya engel değil.” Galiba dünyanın diğer çocukları için yapabildiğimiz az şeylerden biri de bu. Onları da hatırlamak ve unutulmamaları için çaba sarf ederken, arkalarından dua etmek.
Dünya üzerinde gözü yaşlı babaların, harita üzerinde yerini gösteremediğimiz ülkelerde yaşayan, huzurevlerinde evlatlarının gelmesini uman babaların da bu babalar günü olabiliyorsa ya da olduğu kadarıyla kutlu olsun. Daha güzel günler de işte o babaların olsun… O babalar mutlu olsun, o çocuklar ölmesin ve biz de güzel şeyler yazabilelim. Savaşlara, ölümlere, teröre bir nihayet olacağı ve herkesin aynı objektife içten gülebileceği babalar günlerini görmek ümidiyle…