Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "Mevlana'yı biliyorsak ona makam kapılarını açan yüce dinimiz İslam'ın değerlerini, Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed'in yolunu anlıyorsak iyiliğin asla kişisel olamayacağını, arayışın bireyselde değil evrenselde sonuçlanacağını, anlamın bir, kapsamın ise hepsi olduğunu biliriz." dedi.
Ersoy, Mevlana Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen Hazreti Mevlana'nın 747. Vuslat Yıl Dönümü Uluslararası Anma Törenleri'nde, Mevlana'nın 747 yıl önce vefat etmesine rağmen, geride bıraktığı alazların, hala bütün dünyada farklılıkları bir kapta eritecek, katılıkları yumuşatacak, neticede herkesi etrafında toplayarak ısıtacak denli güçlü olduğunu dile getirdi.
Hazreti Mevlana'nın miras olarak benzersiz bir hayat bıraktığını dile getiren Ersoy, "Eserlerini ise mirasını sözlerle anmak için değil, sözleri takip ederek o hayatı bizim de yaşayabilmemiz için kaleme almıştır. Yolu bulmak için yolcuya tarif gerekir ama önce yola çıkmaya niyet etmek şarttır. Eğer maksat bu değilse hiçbir tarif kişiyi ne yolun başına getirebilir ne de sonuna ulaştırabilir." diye konuştu.
Ersoy, Mevlana'nın sözünün dilde değil gönülde ses bulması gerektiğini vurgulayarak yeri geldiğinde başkasına iletmek için değil, her yerde bizzat yaşayıp uygulamak için öğrenilmesi gerektiğini söyledi. İnsanın daima önünde duran gerçekleri bazen fark edemediğini belirten Ersoy, şöyle devam etti:
"Hazreti Mevlana'nın sözlerinin taşıdığı benzersiz etkinin, kelimelerin şanından değil söyleyenin şanından kaynaklandığını unutuyoruz. Kaldı ki sözün sahibini bilmek de kaynağı bilmek değildir. Kaynağı bilmek o sözü söyleten hayatı, değerleri, sebepleri bilmektir. Mevlana'yı biliyorsak ona makam kapılarını açan yüce dinimiz İslam'ın değerlerini, Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed'in yolunu anlıyorsak iyiliğin asla kişisel olamayacağını, arayışın bireyselde değil evrenselde sonuçlanacağını, anlamın bir, kapsamın ise hepsi olduğunu biliriz. Yol belliyken, rehber belliyken ve menzil de belliyken biz de iyilik arayışımızda kaybolmaktan korkmadan ilerleyebiliriz."
- "İyilik davranışta, sözdedir ve niyettedir"
Ersoy, iyiliğin davranışta, sözde ve niyette olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
"Gücümüz hangisine yetiyorsa azimle yerine getirmeye çalışmak da bizim görev ve sorumluluğumuzdur. Yine anlıyoruz ki iyilik sadece yaptığımız işlerin doğru olmasından değil, yanlış olanın düzeltilmesinden de kaynaklı bir erdemdir. Yani iyilik, kendimizle birlikte çevremizi de değiştirebilme gücüdür. İyilik aramak her şeyden önce samimiyet ve dürüstlük gerektirir. Aksi takdirde, bulduklarımızın ve ulaştıklarımızın, iyi olmaktan çok uzak olduğunu üzülerek tecrübe ederiz."
Nice insanın, kendilerine iyilik getirdiklerini söyleyenlerin elinde kötülükle tanıştığını vurgulayan Ersoy, şöyle konuştu:
"Adına 'demokrasi' deyin, 'özgürlük' deyin, 'medeniyet' deyin, dün ve bugün güzel sözlerin arkasına kötü niyetlerin saklanabildiğini yaşayarak öğrendik. Demek ki iyiliği doğru yerde doğru şekilde ve doğru kişilerde aramak da bir meziyettir. Üstelik yanlış ile doğrunun nice örneği, başı ve sonuyla karşımızda dururken girdiğimiz yanlış yolun mesuliyetini de üstlenmek zorundayız. Tercihi yapan bizken sonuç için başkasını suçlayamayız. İşte bu yüzden Mevlana'ya dönüyoruz. Onu anlamaya, anlatmaya ve yaşamaya çalışıyoruz. Kendi içimizden iyilik aramış ve bulmuş, sayısız insana da buldurmuş bir rehber varken ona başvurmaktan daha doğalı ve doğrusu yoktur. Şunu da unutmayalım yanlış yapmak insana mahsustur. Beşeriz, öyle ya da böyle yoldan şaşıyoruz. Ama bizim değerlerimizde umutsuzluk yoktur. Bu dergaha her gelişimizde biliriz ki kapı daima açık. Yeter ki gönlümüze kilit vurmayalım, içeriye girmekten çekinmeyelim."
Ersoy, sağlıklı günlerde, daha coşkun ve farklılıklarla zenginleşmiş kalabalıklarda birlikte olmayı temenni ederek bu yıl internet ve sosyal medya mecralarında, Şebiarus paylaşımlarının 150 milyon gösterime ulaştığını kaydetti.