BERLİN (AA) – HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, AB ve Almanya’yı sığınmacı krizinde ilkesiz bir politika izlemekle eleştirerek, “Savaş politikaları sorgulanmadan, eleştirilmeden, göçmen meselesi, mülteci meselesi asla tartışılamaz, sağlıklı tartışılamaz.” dedi.
Demirtaş, Almanya temasları çerçevesinde başkent Berlin’deki özel üniversitelerden Hertie School of Governance’ta, Türkiye’de demokrasi ve AB ile mülteci anlaşması konulu bir konuşma yaptı.
Avrupa Birliği ülkelerinin sığınmacı akını karşısında, günü kurtarmayı amaçlayan, öngörüsüz politikalar izlediğini iddia eden Demirtaş, bu ülkelerin Suriye’de savaşı sonlandırmaya dönük somut projeleri olmadığını kaydetti.
İnsanları göçe zorlayan uluslararası emperyal politikaların, enerji politikalarının sorgulanması gerektiğini savunan Demirtaş, “Savaş politikaları sorgulanmadan, eleştirilmeden, göçmen meselesi, mülteci meselesi asla tartışılamaz, sağlıklı tartışılamaz. Bu konuda kendi hükümetimizi de eleştiriyoruz, Alman hükümetini de eleştiriyoruz, AB’nin bu konudaki ilkesiz yaklaşımını da eleştiriyoruz.” dedi.
AB ülkelerinin, mülteci krizinde ekonomik ve siyasi çıkarlarını gözeten bir politika izlediklerini, insan onurunu korumanın öncelik olmadığını kaydeden Demirtaş, “Evet Türk hükümetiyle, AKP hükümetiyle veya Sayın Erdoğan ile elbette ki görüşmeler yapılmalı, Türkiye ile işbirliği yapılmalı. Bu konuda hiç tereddüt yok. Türkiye gibi önemli bir ülkenin, bir geçiş ülkesinin, AB aday ülkesinin, müzakerelerin yürütüldüğü bir ülkenin, bu görüşmeler ve işbirliğinin dışında tutulması doğru olmaz zaten. Fakat önemli olan bu ilişkinin hangi ilkeler üzerine kurulduğudur. Burada da sıkıntı görüyoruz.” ifadelerini kullandı.
AB ülkeleri ve Almanya’nın mülteci krizinde çözüm için Türkiye ile işbirliği yaparken, demokrasi ve insan hakları sorunlarını, Güneydoğu’daki operasyonları görmezden geldiklerini savunan Demirtaş, bu politikanın ilkeli ve mantıklı olmadığını, bu yaklaşımı çelişkili ve tutarsız bulduklarını kaydetti.
Bu politikanın olumsuz sonuçları olacağı, AB’nin Türkiye kaynaklı yeni mülteci akınıyla karşı karşıya kalabileceği iddiasında bulunan Demirtaş şöyle devam etti:
“Şu ilkesiz yaklaşım ve anlaşmalar, bir müddet sonra Türkiye’de yeni kaosların, belki de yeni çatışmaların tetiklenmesine yol açacaktır, bizim kaygımız bu, korkumuz bu. Eğer biz ülkemizde çatışmayı, savaşı durduramaz, demokrasi ve hukuku egemen kılamazsak Avrupa şu anda belki Suriye’den, Afganistan’dan ya da Kuzey Afrika’dan gelen göçmenlerle baş etmeye çalışırken, bir bakacaksınız ki Türkiye’den on milyonlarca insan, Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı Avrupa’ya göç etmek isteyecek belki, Türkiye’deki istikrarsızlıktan kaynaklı olarak. Bunun tek sorumlusu değil belki ama sorumlularından biri de Avrupalı hükümetler olacak, zamanında barış için müdahil olmamakla, zamanında etkili bir müdahale ve eleştiri geliştirememekle buna yol açmış olacaktır.”
Almanya ile Türkiye arasında köklü, stratejik ilişkiler bulunduğunu, kendilerinin de bu ilişkilerin geliştirilmesinden yana olduklarını ifade eden Demirtaş,“Biz Alman hükümetinden somut olarak da Türkiye’deki çatışmalı sürece, insan hakları ihlallerine dair, çok net bir tutum alması gerektiği konusunda öneride bulunuyoruz” dedi.
Türkiye’deki son gelişmeler ve Güneydoğu’daki operasyonlar konusunda AB’nin ve Alman hükümetinin yaklaşımını eleştiren Demirtaş, şöyle devam etti:
“AB’nin lokomotif ülkesi Almanya’nın bu konuda tek bir cümle henüz kurmamış olması, herhalde eleştirilmesi gereken bir durumdur. Tarafların bir an önce silahlı yöntemlerden vazgeçip yeniden müzakere görüşme, diyalog masasına, barış sürecine dönmesini teşvik etmek herhalde içişlerine müdahale değildir. Bu konuda cesur davranmak, tarafları barışa zorlamak, herhalde şiddete, teröre destek değildir. Barış konusunda daha cesur olmasını biz bekliyoruz. Almanya’nın da, AB’nin de kurumsal olarak bu konuda daha teşvik edici, barış isteyenleri cesaretlendirici bir tutum almasını bekliyoruz.”
- Katılımcıların sorularını yanıtladı
Demirtaş, konuşmasını tamamlamasının ardından katılımcıların sorularını yanıtladı.
Çözüm Süreci'nin neden başarısız olduğu yönünde bir soruyu yanıtlarken, sürecin şeffaf yürütülemediğini, kurumsallaştırılamadığını ve topluma mal edilemediğini belirten Demirtaş, “Geriye dönük baktığımızda nedir belki en çok hayıflandığımız mevzu... müzakerelerin kurumsallaşması ve şeffaflığı. Biz bu konuyu çok daha önemsemeliydik” dedi.
Demirtaş, “Yeniden başlayacaksa ki hemen başlamalı bize göre, bu hatalardan dersler çıkararak hepimiz daha kalıcı mekanizmalar kurmalıyız müzakere süreçleri için, daha güvence almalıyız. Kişilere bağlı olmaktan çıkmalı müzakere süreçleri, biraz kurumsallaşmalı ve topluma mal olarak o şekilde yürümeli” şeklinde konuştu.
Demirtaş, Alman bir akademisyenin “İslam dünyası demokratikleşme konusunda neden güçlük çekiliyor? Demokratikleşme için önce dinde reform mu gerekiyor?” sorusunu da yanıtladı.
Demokrasinin belli bir inanç nedeniyle gelişmediğini söylemenin haksızlık olduğunu söyleyen Demirtaş, “Bir yerden sonra İslamofobi’ye, çok tehlikeli bir tartışmaya götürebilir” dedi.
Yanlış genellemelere gidilmemesi gerektiğini ifade eden Demirtaş, Batı dünyasında yüzyıllarca yaşanan iç savaş ve mezhep savaşlarına atıf yaparak, “Bu acılı süreçlerden sonra ulaşılmış olunan düzey tam demokrasi. Batı kendine demokrasiyi üretti” dedi.
Demirtaş, “Fransa kendine demokrat ama Somali’de, Yemen’de ya da Cezayir’de hiç de demokrat değil” ifadelerini kullandı.
İki günlük ziyaret için Almanya’ya gelen Demirtaş, temaslarının ilk gününde Federal Alman Meclisi Başkanı Norbert Lammert tarafından kabul edilmiş, Yeşiller Partisi Eş Başkanı Cem Özdemir ile bir araya gelmişti. Demirtaş ayrıca iktidar ortakları Hristiyan Birlik partileri (CDU/CSU) ve Sosyal Demokrat Parti’den milletvekilleriyle buluşmuştu. Başkent Berlin’deki temaslarına salı günü devam edecek olan Demirtaş'ın, muhalefetteki Sol Parti temsilcileriyle görüşmesi bekleniyor.
AA