İçişleri Bakanlığınca görevlendirme yapılan Mardin Büyükşehir Belediyesi döneminde Türkiye'de örnek gösterilen Mardin Sokak Hayvanlarını Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi, 31 Mart seçimlerinin ardından HDP’li belediye yönetimine geçmişti. Yeniden görevlendirme yapılmasının ardından tüm birimlerde inceleme yapılırken, Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) Mardin temsilcisi Veysel Ögdür, sosyal medya hesabından HDP'li belediye döneminde hayvanlara yaşatılan dehşeti gözler önüne serdi.
İçişleri Bakanlığı tarafından 2016 yılında yürütülen PKK/KCK soruşturmaları kapsamında görevden uzaklaştırılan Ahmet Türk'ün yerine Belediye Başkan Vekili olarak Mardin Valisi Mustafa Yaman görevlendirildi. Yeniden görevlendirme yapılmasının ardından tüm birimlerde inceleme yapılırken, Mardin'e kazandırılan Sokak Hayvanlarını Koruma ve Rehabilitasyon Merkezinde ise 31 Mart seçimlerinin ardından HDP'li belediye tarafından köpeklerin aç, susuz ve bakımsız bırakılarak ölüme terk edildiği görüntüler ortaya çıktı. HAYTAP Mardin il temsilcisi Veysel Ögdür tarafından sosyal medya hesabından, Türkiye'de örnek gösterilecek duruma gelen Sokak Hayvanlarını Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi'nde hayvanların yaşadığı bakımsızlık gözler önüne serildi. Ögdür yaptığı açıklamada, "Yaklaşık 3 ay önce, Mardin Büyükşehir Belediyesi Sokak Hayvanları Rehabilitasyon Merkezi'ndeki görevimden istifa etmiştim. Benim için kolay bir karar olmamıştı fakat hayvanların sağlığını, yaşam koşullarını hiçe sayan bir yönetim anlayışıyla devam etmem mümkün değildi. Uzun bir aradan sonra RM'yi ziyaret ettim. Karşılaştığım manzara içler acısıydı. Hastane, artık cerrahi müdahalelerin olduğu, teknik cihazların kullanıldığı bir ortam olmaktan çıkmış. 3 ay boyunca sadece 2 poz röntgen çekilmiş" dedi.
“Hayvanların hemen hemen hepsi uyuz olmuş”
Hayvanların hemen hepsinin uyuz olduğunu kaydeden Ögdür, "Tedavi bekleyen, kanaması olan, kemiği dışarıda, kırık operasyonu bekleyen, acil müdahale edilmesi gereken ama çaresizce ölümü bekleyen birçok hasta, son derece kirli ve dışkıyla dolu zeminlerde son nefeslerini vermeye mecbur bırakılmışlar. Kedi evi ise tamamen felaket, günlerdir temizlenmemiş. Açık yarayla tedavi bekleyen, bir röntgeni bile çekilmeyen, dışkıdan yatacak temiz bir yer bile bulamayan ufacık kedilerle doluydu. Bunlar sadece gördüklerimiz, göremediğimiz nicesi çaresizce gitmiştir. Hastane ortamı, yerini her türlü hastalığa davetiye çıkarabilecek, sterilizasyondan uzak bir hal almış. Aksini iddia edecek olan varsa buradayım. Bunları iyi okuyun lütfen. Zamanında benim için ‘Biz ondan da hayvanseveriz, zaten sürekli sorun çıkarıyor' diyen zihniyet, bedelini hayvanlara ödetti. Üsttekilerden güç alıp ‘Ben hayvanların olduğu yere inmem, su da vermem' diyebiliyordu. Bu durumu üstüne söylediğimde ise ‘karışma ona' deniyordu. Karışmadım ve 3 ayda eserinize bakın. Hayvanları bir yudum suya, bir lokma ekmeğe, tedaviye muhtaç ettiniz. Neden? O malzemeler kayyum dönemi alındığı için mi? Hayvanların partisi, siyasi görüşü, dini, dili var mı? Kendi hırslarınızın, çıkarlarınızın bedelini o garibanlara ödettiniz. Orası örnek bir hastane iken, bu duruma gelmesi orada görev yapan herkesi rahatsız etmeliydi. Artık enkaz durumda, nasıl toparlanır bilmiyorum. Olan, orada çaresizce ölümü bekleyen garibanlara oldu sadece. Hepinize yazıklar olsun. Bilmenizi isterim ki bu kötü döneme 3 ay gibi bir sürede sebep olan HDP belediyeciliğidir. Kayyum dönemi hizmetlerini buradan görebilirsiniz" diye konuştu.