Türkiye’nin en iyi taraftarı yine şovunu yaptı. Yaklaşık 40 bin kişi maç başlamadan önce öyle güzel bir koreografi yaptı ki, sadece çokluğu değil coşkuyu da gördü, tüm Türkiye. Dakikalarca şarkı söyleyip, Fenerbahçe taraftarını da, futbolcusunu da ağzı açık bıraktılar. Maraton tribünü ve Nalçacı Grubu’nun Yeşil Beyaz kartonlarla yaptığı şov görülmeye değerdi. Stadyumda olmayanlara üzüldüm.
Tabi bu arada biz de sahaya konsantre olamadık. Aykut Kocaman, yıllarca futbol oynadığı, teknik direktörlük hayatının en başarılı ve en zor yıllarını geçirdiği Fenerbahçe karşısına çıkarken büyük bir risk aldı. Kenarda unuttuğu üç kartı hiç olmayacak bir maçta sahaya sürdü. Erciyes’teki gollerde hatası olan Selim’i kadroya almayıp Vukoviç’i stopere çekti. Kokaloviç’i kesip yerine Ali Turan’ı, sola da sık sık patlayıp takımı darmadağın etmesiyle meşhur Mehmet Uslu’yu koydu.
Ama şansı vardı. Maç öncesi sakatlanan Marica’nın yerine Kabze ve Mahlangu ikilisini sahaya sürdü ve hücum hattında hareketi arttırdı. Kaleci Mert Günok olmayacak bir hata yapınca uzayan pozisyon Mahlangu’nun golüyle sonuçlandı. İlk yarı bitmeden Fenerbahçe’nin Kuyt ve Gökhan Gönül ile kaçırdığı goller de Aykut Kocaman’a hediye gibi oldu.
Ama şunu belirtelim: Torku Konyaspor Ali Turan ve Mehmet Uslu’nun zaman zaman uyuması dışında, takım halinde oyun disiplininden kopmadı.
İsmail Kartal’ın ikinci yarıya Sow ve Emenike’nin yerini değiştirerek başladı. Ancak 20 dakika istediği sonucu alamadı. Sağ kanattan Mehmet Uslu’nun üzerine oynatmaya devam ederken dikine oynaması için de Emre Belözoğlu’nu hemen ardından Webo’yu oyuna aldı. Dört hücumcu ile gol atmamaları pek mümkün değildi. Yine de iyi tutundular ama çalışmadıkları yerden soru geldi. Korner pozisyonunda stoperler uyudu. Egemen’in golü Aykut Kocaman’ı uyandırdı. Yorulan Kabze’yi çıkarıp “affedilen” Rangelov’u oyuna aldı. Ömer Ali’yi öne alınca Djalma’nın çıkması fazla göze batmadı ama Dirk Kuyt’un karşısında hiçbir varlık gösteremeyen Mehmet Uslu’ya dakikalarca nasıl sabretti, anlam veremedim. Sakatlandığına değil ama oyundan çıktığına sevindim. Çünkü Fenerbahçe’nin galibiyet golü gelse gelse o kanattan gelirdi.
Fenerbahçe’nin şuursuz futboluna rağmen Konyaspor ne sahasına gömüldü ne de deli cesaretiyle rakibinin üstüne gitti. Haddini bildi. Son derece dengeli bir oyunla taraftarın muhteşem desteğinden aldıkları enerjiyi iyi futbola dönüştürmeyi bildiler.
Bu beraberlik gerçekten çok değerli. Hem moral hem de kritik puan mücadelesi açısından. Ayrıca hiç hak etmeden kaybedilen Saraçoğlu’ndaki maçın rövanşı da böylece alınmış oldu.
İyi mücadele ve sonuç nedeniyle futbolcuları ve Aykut Kocaman’ı tabi ki tebrik etmek gerekiyor. Ama en büyük teşekkür Türkiye’nin tartışmasız en büyük taraftarı, Konyaspor taraftarına.