Kıymetli okurlarımız, 18-19 Aralık 2020 tarihlerinde Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Müdürlüğü ile Diyanet İşleri Başkanlığı ve Kızılay Genel Başkanlığının ortaklaşa düzenlediği “Olağanüstü Durumlarda Manevi Danışmanlık ve Rehberlik Sempozyumu” düzenlendi. Söz konusu bu sempozyumda 33 üniversite, beş bakanlık, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Kızılay’da görevli katılımcılar tarafından online ortamda 85 bildiri sunuldu. Bildiriler, çok sayıda izleyici tarafından takip edildi. Benim de bildirili olarak katıldığım sempozyumda sunduğum “Helal ve Sağlikli Gida Eğitiminde Annenin Rolü” isimli bildirimi dikkatlerinize arz ediyorum:
Müminler, Rabbimizin rızasını kazanmak için hayatlarını Kur’an ve Sünnet ışığında Helal dairesinde yaşamak isterler. Materyalist felsefe esaslarının kol gezdiği ve insanları imansızlık bataklığına sürükleyen bir asırda yaşamaktayız. Bu imansızlık yangını, her insanın başına açılan ve ebedi hayatımızı kazanma ya da kaybetme davası, her mümin için olağanüstü bir haldir.
Biz helal ve haram kavramlarını Kur’andan ve Peygamber efendimizin (SAV) hadis-i şeriflerinden öğrenmekteyiz. Günümüz dünyasında bir mümin, kazancından, yediği ve içtiğinden, kullandığı ilaçlardan, giyiminden ve kuşamından, eğlencesine kadar hayatın her sahasında helal olanı tercih edip, haramlardan sakınmak ve şüpheli olanlardan da kaçınmalıdır. Peygamber efendimizin (SAV) bir başka diğer hadis-i şerifinde; “Helal bellidir; Haram bellidir. İkisinin arasında ise bir takım şüpheli şeyler vardır ki, insanların çoğu bunları bilmezler. Kim şüpheli şeylerden sakınırsa, dinini ve onurunu korumuş olur. Kim de şüpheli şeylere bulaşırsa, harama düşmüş olur…”. (Müslim, Müsâkât, 107) buyurmuştur. Bunu sağlamanın en kestirme yolu ise helal dairesinde yaşamaktır.
Sağlıklı Beslenme ve Yaşama
İslamiyet, temiz ve helal gıda ile beslenmeyi, sağlıklı yaşamanın esası kabul etmektedir. Hatta temizliği imanın esası kabul etmektedir.
Hadis-i şerifte “Temizlik imandandır” buyrulmuştur. Temizlik hususunda birçok hadis rivayet edilmiştir(Müslim, taharet 1; Darimi, Vudu 2; Müsned, 5/342,344; Acluni, Keşfu'l-Hafa, 129).
Sağlıklı beslenme ve sağlıklı yaşam biçiminin geliştirilmesi ile hastalıkların önlenmesi toplumlarda büyük önem taşımaktadır. Toplumun sağlıklı yaşaması ve ekonomik yönden gelişmesi onu oluşturan bireylerin sağlıklı olmasına bağlıdır. Sağlığın temeli yeterli ve dengeli diğer bir deyişle sağlıklı beslenmedir.
Toplumda var olan ve yaşam kalitesini bozan beslenme sorunlarının (zayıflık, bodurluk, demir yetersizliğine bağlı kansızlık, iyot yetersizliği hastalıkları, folik asit ve D vitamini yetersizlikleri, diş çürükleri, şişmanlık vb.) en aza indirilmesi veya yok edilmesi, beslenmeye bağlı kronik hastalıkların (kalp damar hastalıkları, hipertansiyon, bazı kanser türleri, diyabet, osteoporoz vb.) önlenmesine yönelik yaşam biçiminin iyileştirilmesi, çevre şartlarının düzeltilmesi ve geliştirilmesi, sağlıklı besine ulaşımın ve tüketiminin sağlanması ile sürdürülebilir. Sürdürülebilir besin güvencesinin sağlanması ise sağlığın geliştirilmesi amacıyla toplumun besin güvenliği, besin, beslenme ve sağlık konularında bilinçlendirilmesi ve eğitimi ile mümkündür (Pekcan ve ark., 2019).
Peygamber efendimiz Aleyhissalâtu vesselâm: "Size helal olan "taze" dir. Ondan hem yiyin, hem de hediye edin!" buyurdular." Ebu Davud der ki: "Tazeden maksad ekmek, sebze ve taze meyve (gibi fazla kalınca bozulan yiyecekler)dir."Ebu Davud, Zekât 44, (1686). Bu hadis-i şerif bize sağlıklı gıdalar ile beslenmenin önemini göstermektedir.
İçinde bulunduğumuz Covid-19 salgını sebebi ile ilaç kullanımı ya da temizlik ve hijyen kuralları bakımından zaruretlerden dolayı mesela el hijyeni için enfeksiyon hastalıkları uzmanlarının görüşleri doğrultusunda, ellerimizde alkol ya da alkol bazlı dezenfektanların kullanımı söz konusu olabilmektedir. Ancak eğer zaruret varsa, bu konuda ortaya konulmuş dini hüküm şöyledir. “ … Evet muztar adam, murdar etten tok oluncaya kadar yiyemez. Belki, ölmeyecek kadar yiyebilir….”(Nursî, 2015).
Olağanüstü Hallerde Değerler Eğitimi ve Manevi Bakım
İslam, hem dünya hem de ahiret mutluluğunu hedefleyen bir dindir. Dinimizde helal dairesi geniştir ve keyfe kâfidir. Bu bağlamda helal kavramı önemli bir değer olarak düşünülebilir. Dilmaç, 2007’ye göre, değerler bireyin düşünce, tutum, davranış ve eserlerinde birer değer olarak ortaya çıkar ve toplum bütünlüğünün ayrışmaz bir ögesini oluşturur. Değerler eğitimi kişiye hayatının ilk yıllarında verilir ve çocuğun hayat felsefesi ve yaşam biçimi öncelikle aile ortamında şekillendirilir. Aileden alınan terbiye, çocuklar için çok önemlidir. Çünkü çocuklar anne ve babalarını daha küçük yaşlarından itibaren taklit ederek iyi/kötü, doğru/yanlış, helal/haram vb. değerleri öğrenmeye başlarlar. Bu perspektiften ele aldığımızda, bir insanın en birinci ve tesirli muallimi, onun validesidir. Çünkü insanın vâlidesinden aldığı telkinler ve manevi dersler, o kişinin fıtratında manevi çekirdekler hükmünde yerleşir. Bu manevi çekirdekler, ilerleyen yaşlarda neşvü nema bulur.
Çocuklarda Gelişim Dönemlerinde Annenin Rolü
Aşağıda verilen tabloda da görüldüğü gibi çocuğun gelişim çağı psikolog ve pedagoglar tarafından çeşitli evrelere ayırlarak incelenmektedir (Şentürk, 1999; Aybey, 2016).
Tablo 1. Çocuğun gelişim çağı evreleri
Bebeklik evresi Doğum – 2. yaş |
Çocukluk evresi a) İlk çocukluk veya Okul öncesi dönem (2. - 6. yaşlar) b) Son çocukluk veya ilkokul dönemi (6. - 11. yaşlar) |
Ergenlik Dönemi a) İlk Ergenlik (11. - 14. yaşlar) b) Ergenlik (14. - 18. yaşlar) |
Çocukta dinî tezahürlerin belirgin bir hal almaya başlaması, bebeklik evresini izleyen ilk çocukluk evresinde görülür. Diğer taraftan, ilk çocukluk evresinde çocuk, çevresindekilerin her türlü hareketlerini bilinçli veya bilinçsiz olarak taklit ve tekrar eder. Zihinsel bakımdan henüz tenkit çağına ulaşmadığı için kendisine sunulanları aynen kabul eder (Peker, 1993; Aybey, 2016). Çocuğun duygusal olduğu bu devrede çocuk ile ebeveynler arasında bilhassa anne ile çocuk arasındaki duygusal bağlar oldukça güçlüdür. Dolayısıyla aile ortamında annenin helal ve sağlıklı gıda konusunda gösterdiği davranış ve telkinler, o çocuğun fıtratında manevi çekirdekler hükmünde yerleşmesine vesile olur. Yani annelerin çocuklarının ilk muallimi olduklarını bilmeleri önemlidir. Bu sebeple anneler her vesile ile çocuğuna helal ve sağlıklı gıda ile beslenmenin önemini anlatmalı ve yaşantısıyla da örnek olmalıdır.
Helal ve sağlıklı gıdalar ile beslenme konusunda halkın bilinçlendirilmesi, aile ortamında ve okulda çocuk yaşlarda alınan sağlam bir eğitim ile mümkün olabilir. Bu bağlamda aile ortamında ebeveynlerin vereceği eğitim ve okul müfredatları büyük önem arz etmektedir.
Ders Müfredatlarında Helal ve Sağlıklı Gıda Eğitimi
Milli Eğitim Bakanlığı ilk ve orta öğretimde ders müfredatlarını 2017 yılı sonunda yeniledi. Bu kapsamda yeni müfredatlar güncellendi ve değerler eğitimi ile ilgili kazanımlar da eklendi.
Ders müfredatlarında, öğretim programlarının perspektifi başlığı altında şu ifadelere yer verilmiştir; “Eğitim sistemimizin temel amacı değerlerimiz ve yetkinliklerle bütünleşmiş bilgi, beceri ve davranışlara sahip bireyler yetiştirmektir.Bilgi, beceri ve davranışlar öğretim programlarıyla kazandırılmaya çalışılırken değerlerimiz ve yetkinlikler bu bilgi, beceri ve davranışların arasındaki bütünlüğü kuran bağlantı ve ufuk işlevi görmektedir. …. Güncellik içinde öğrenme öğretme süreçleriyle kazandırmaya çalıştığımız bilgi, beceri ve davranışlar ise bizi biz yapan değerlerimizin ve yetkinliklerin günün şartları içinde görünürlük kazanma araç ve platformlarıdır; günün şartları içinde değişiklik gösterebilir yapısıyla arızîdir ve bu sebeple de sürekli gözden geçirmelerle güncellenir, yenilenir...”(MEB, 2018).
Yukarıda belirtildiği gibi, müfredatların dinamik bir yapıya sahip olduğu ve ihtiyaç halinde yenilenebileceği ifade edilmektedir.
MEB müfredat programları ile ilgili hazırlanan kitaplarda değerlerimiz başlığı altıda ise şu ifadelere yer verilmiştir. “Değerlerimiz öğretim programlarının perspektifini oluşturan ilkeler toplamıdır. Kökleri geleneklerimiz ve dünümüz içinde, gövdesi ve dalları bu köklerden beslenerek bugünümüze ve yarınlarımıza uzanmaktadır. ….Temel değerleri benimsemiş bireyler yetiştirmek asli görevidir; yeni neslin değerlerini, alışkanlıklarını ve davranışlarını etkileyebilmelidir. Eğitim sistemi değerleri kazandırma amacı çerçevesindeki işlevini, öğretim programlarını da kapsayan eğitim programıyla yerine getirir…”(MEB, 2018).
MEB tarafından hazırlanan bütün sınıf seviyelerinde ders kitapları müfredatları incelendiğinde, sağlıklı sıda eğitimi konusunda kazanımlar olmakla birlikte, helal gıda eğitimi konusundaki kazanımların eksik olduğu dikkati çekmektedir. Oysa çocuğun aile ortamında helal ve sağlıklı gıda ile ilgili aldığı eğitim, terbiye ve telkinlerin etkili olabilmesi için söz konusu müfredatlarda sağlıklı gıda eğitiminin yanı sıra helal gıda eğitiminin de yer almasının zaruri ve elzem olduğuna inanıyoruz.
Helal ve Sağlıklı Gıda Konusunda Yapılan Bazı Çalışmalar
Dünyada 1,8 milyar Müslüman yaşamaktadır. Bir başka ifade ile dünya nüfusunun %26’sını Müslümanlar oluşturmaktadır. Küresel İslâm Ekonomisi 2019/20 Durum raporuna göre, Müslümanlar 2018 yılında yiyecek ve içeceklere 1.4 trilyon $ harcamıştır ve bu değerin 2024 yılında 2.0 trilyon $’a ulaşması beklenmektedir (Anonymous, 2020). Bu değer, bir başka kaynağa göre 2023 yılında 2.6 trilyon $ olarak tahmin edilmektedir (www.statista.com) (Şekil 1).
Şekil 1. Dünyada 2017’den 2023’e kadar helal gıda pazarının trilyon $ olarak değeri (www.statista.com).
Aşağıda verilen şekil 2 incelendiğinde, dünyadaki helal ürünler pazarı altı ana sektörde toplandığı dikkati çekmektedir.
Şekil 1. Dünyadaki helal ürünler pazarı altı ana sektörde toplanmaktadır (www.statista.com; Anonymous, 2020).
Bilimsel araştırmalardan elde edilen rakamlara dayalı bu veriler, ticarî anlamda helal gıda üretiminin ve aynı zamanda tüketiminin ne kadar önemli olduğunu ortaya koymaktadır.
Ülkemizde helal ve sağlıklı gıda üretimi ve tüketimi konusunda Türk Standartları Enstitüsü’nün (TSE) ciddi çabaları olmakla birlikte önemli sivil toplum kuruluşu olan Helal ve Sağlıklı Gıda Platformu ile Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Denetleme ve Sertifikalandırma Araştırmaları Derneği’nin (GİMDES) sürdürdüğü önemli çalışmalar vardır. Uluslararası Helal ve Sağlıklı Gıda Kongreleri düzenlenmektedir. Söz konusu bu kongrelerde akademik anlamda bilgi paylaşımları yapılmaktadır.
TARTIŞMA VE SONUÇLAR
Kur’anı Kerimde Rabbimiz (C.C.) şöyle buyurmaktadır: Ey iman edenler! Eğer siz yalnız Allah’a kulluk ediyorsanız, size verdiğimiz rızıkların helal ve tayyib olanlarından yiyin ve Allah’a şükredin’ (Bakara 2/172). Diğer bir ayette ise “Sizden, hayra dâvet eden, iyiliği emredip kötülüğü meneden bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.” (Âl-i İmrân, 104). Bu ayeti kerimelerin ışığında helal ürünlere teşvik eden, haram ürünlerden meneden Müslüman bir topluluk haline gelmemizde annelerin çok önemli rolleri vardır. Annneler, çocuklarına “Allah’ım! bana helal rızıklarından nasip ederek, haramlarından koru! Lütfunla beni senden başkasına muhtaç etme.” (Tirmizî, Deavât, 110) duasını yaşayıp, yaşatarak fiili ve kavli olarak öğretmelidirler. Zira onların çocuklarına yapacakları manevi telkin ve dersler, birer tohum gibi neşvü nema bulacaktır ve helal/haram konusunda farkındalığı olan bireyler yetişecektir. Ancak bu tohumların yeşerip, büyümesi ve meyve vermesi çocuğun okula başladığı ilk yıllardan itibaren derslerde helal ve sağlıklı gıda başta olmak üzere milli ve manevi değerler konusunda alacağı eğitim ile hem sağlıklı toplumların yetişmesine hem de helal ve haram konusunda hassasiyet ve öncelikleri olan bireyler ortaya çıkabilecektir.
Literatür taraması şeklinde yaptığımız bu çalışmanın sonucu olarak, bir devlet politikası halinde MEB ve YÖK, bütün eğitim kademelerinde ilgili derslere sağlıklı gıda eğitimi ile birlikte helal gıda eğitimi ile ilgili kazanımları da eklemeli, Aile ve Çalışma Bakanlığı ile TRT vb. basın kuruluşları, Belediyeler ve gönüllü sivil toplum kuruluşlarının senkronize bir şekilde yapacakları ortak programlar ile ailede ebeveyn ve çocukların helal ve sağlıklı gıda eğitimine katkıda bulunmaları elzemdir.
Kaynaklar
Anonymous, (2020). State of the Global Islamic Economy Report (Driving Islamic Economy Revolution 4.0). Produced by DinarStandart, 178pp.
Aybey, S. (2016). 6-14 yaş arası çocuğun dini gelişim dönemi özelliklerinin bilinmesinin din eğitimi açısından önemi. International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 11/5 Winter 2016, p. 69-84.
Dilmaç B. (2016). Helal kavramının günlük yaşama uyarlanmasının metodolojisi. 4. Uluslararası Helal ve Sağlıklı Gıda Kongresi. Ankara Sayfa 6
Gürses, İ. Klavuz, M.A. (2011). Erikson’un Psiko-Sosyal Gelişim Dönemleri Teorisi Açısından Kuşaklararası Din Eğitimi ve İletişiminin Önemi. Uludağ Üniversitesi
İlâhiyat fakültesi dergisi Cilt: 20, Sayı: 2, 2011 s. 153-166
MEB (2018). Ortaöğretim biyoloji dersi öğretim müfredatı. TTK Başkanlığı, Ankara.
Nursi, B.S., (2015). On Dokuzuncu Mektup, Mu’cizat-ı Ahmediye’nin Birinci Zeyli, Mektubat, s. 2017. Risale-i Nur Külliyatı. Envar Neşriyat. İstanbul.
Nursi, B.S., (2015). On Dokuzuncu Lem’a, Dördüncü Nükte, Lem’alar, s. 142. Risale-i Nur Külliyatı. Envar Neşriyat. İstanbul.
Pekcan, A.G., Şanlıer, N., Baş, M., (2019). Besine Dayalı Beslenme Rehberi. Bölüm I (s 25-
28). Türkiye Beslenme Rehberi, T.C. Sağlık Bakanlığı Yayın No: 1031. 2. Baskı. Ankara.
Peker, H. (1993). Din Psikolojisi, Sönmez Mat. ve Yay., Samsun.
Şentürk, H. (1999). Eğitim Psikoloisi, Tuğra Matbaası, Isparta.
https://www.statista.com/statistics/562857/market-value-of-halal-products-worldwide/(Erişim tarihi:12.12.2020).