Namussuz namussuzluğunu yapacak.
Kahpece arkadan vuracak...
Biz ısrarla kardeşlik vurgusu yapacağız...
Terörist teröristliğinden vazgeçmeyecek demek...
Hain, tuzaklar kuracak yolumuza...
Fitnesi, fesadı, rantı olacak bu işin...
Rantına bakmadan, bundan 80-100-150 yıl önceye kadar birlikte yaşamayı nasıl başarmışsak, yine başaracağız...
***
Terörist teröristliğini yapacak da buna boyun mu eğeceğiz?
Hain, tuzaklar kuracak da buna razı mı olacağız?
Elbette hayır!
Teröristin de, hainin de hakkından geleceğiz.
Kardeşliğimizin arasına girmelerine fırsat vermeyeceğiz.
***
Mehmet Akif’in mısralarını okuyacağız yeniden:
Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim,
Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim!
Adam aldırmada geç git!, diyemem aldırırım.
Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım!
Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu...
İrticânın şu sizin lehçede ma'nâsı bu mu?
***
İşte daha dün Çeltik’te yüreğimize gömdük Uzman Jandarma Çavuş Ramazan Gülle’yi...
Şehidimizi.
Elbette, bağrımız taş değil, bağrımıza bastığımız taş.
Şehidimizi cennete uğurlarken, bir kez daha azmedeceğiz ‘kardeşlik’ yolunda yürümeye...
Çanakkale’de birliğimiz için nasıl mücadele etmişsek, şimdi de aynı birliği muhafaza etmek için daha fazla mücadele edeceğiz.
Şehit Ramazan Gülle’nin kanı yerde kalmasın diye!
***
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun önceki gün Gaziantep’te söylediği cümleleri iyi okumak lazım.
Diyor ki:
-94 yıl önce, Kahramanmaraş istilaya uğradığında, Maraşlılar nasıl ki "Maraş bize mezar olmadan düşmana gülzar olmaz” demişse...
-Kim ne yaparsa yapsın, hangi tuzakları kurarsa kursun, bu topraklar bize mezar olmadan emperyalistlerin piyonuna gülzar olmaz. Bu toprakların üzerinde fitne tohum ekmek isteyenlere, kardeşliğimize son vermek isteyenlere fırsat vermeyeceğiz.
***
İşte tam da böyle...
Kardeşliğe giden yol, maalesef göğüs gerilmesi gereken acıları da barındırıyor.
Yine Davutoğlu’nun söylediklerine bakalım:
-Kahramanmaraşlılar öyle bir temel ilkeyi bize öğretti ki asırlar geçse unutulmaz. Eğer bir şehir kendi kaderine sahip çıkarsa, o şehirden yükselen meşale, bütün bir ülkeye insanlığa onur ve izzet verir. Onun için Kahramanmaraş, gerçekten kahramandır, gerçekten yiğittir ve tarihte hak ettiği yeri almıştır. Gönlümüzde, Türkiye'de her yer Kahramanmaraş'tır, çünkü her yerde istiklalimizin simgesi Kahramanmaraş'tır. Hepimiz bu anlamda Kahramanmaraşlıyız.
***
Şimdi ben de diyorum ki:
Hepimiz nasıl ki Kahramanmaraşlıyız...
Hepimiz aynı zamanda Çanakkaleliyiz de...
Dün İngiliz’i, Fransız’ı nasıl ki püskürtmüşsek vatan toprağından...
Türküyle, Kürdüyle, Arabıyla, Lazıyla, Çerkeziyle nasıl hep bir ağızdan “değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli” demişsek...
Hilali, hilalimiz, ortak kaderimiz, Anadolu’yu asla çiğnetmeyeceğimiz yurdumuz bilmişsek...
Bugün de bütün hain tuzaklara karşı: Hepimiz Çanakkaleyiz, hepimiz Çanakkaleliyiz!
***
Siper et gövdeni dursun bu hayâsızca akın!