Türkler, Anadolu’yu yurt edindikleri bin yıldan bu yana, bulundukları ve gittikleri her yere, insanlık adına, sadece Adalet ve Hakkaniyeti götürmüşlerdir. Dünya üzerinde insani değerlerin temsilcisi olan bu asil milleti dışarıdan gelen saldırılar ile bölüp ve parçalara da ayıramayan küresel sistem içerideki işbirlikçileri mahareti ile bin yıldan bu yana Türklerin Yurt edindikleri ve altı yüz yıl mazlumların da hamiliğini yapan devletleri yıkılmıştır. Küresel sömürü çeteleri parçalanan bu imparatorluğun her bir parçasındaki halklara etmedikleri zulümler de kalmamıştır. Sadece zulüm mü etmişlerdir? Bu bölgelerin yer altı ve yer üstü tüm zengin kaynaklarını da kendi ülkelerinin refahı ve zenginliği adına taşımışlardır! Tarihin tozlu sayfaları küresel sömürü çetelerinin tüm dünya halklarına yapmış oldukları bu zulümler ve sömürülerle doludur! Bizim medeniyetimiz, sadece ‘İmar’ etmek ve insanı da ‘Yaşatmak’ üzerinde bina edilmiştir!
Bağımsızlık ve istiklaline âşık olan bu asil millet; Türkler, parçalanan imparatorluğun küllerinden yeni bir devlet kurmayı da başarmış, dünya üzerindeki ender halklardan bir tanesidir! Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurulması akabinde, küresel sistem, bin yıllardan beridir sosyal, kültürel, tarihi ve dini bağlarının olduğu tüm gönül coğrafyası ile irtibat kurmasına da asla izin vermemiştir. Neden ve bunu da nasıl başarmışlardır? İşbirlikçi yöneticiler her daim küresel sömürü çetelerine hizmet etmek için emre hazır bir konumda bekletilmiştir! Türkler, tarih sahnesine yeniden tarihi kodları ile ve tekrardan güçlü bir şekilde çıkmaması için her yol denenmiştir! Bu konuda başarılı olmalarının tek bir ön şartı vardır; İçeride yönetim kademesinde her zaman etkili ve yetkili konumlarda küresel sömürü çetelerinin hizmetçilerinin bulunması yeterli görülmüştür! Yoldan çıkmaya başladığı dönemlerde ise hiç çekinmeden doğrudan veya içerideki hizmetçilerinin müdahaleleri ile balans ayarları da yapılmıştır! Neden yapılmaktadır, bu darbe ve post modern darbeler? Bu asil millet, Türklerin Tarihi kodlarına tekrardan dönmemesi adına! Bu asil millerin yüz yıllık Cumhuriyet tarihine kabaca bir baktığımızda, balans ayarlarının neden ve nasıl yapıldığı da çok net bir şekilde anlaşılacaktır!
15 Temmuz hain darbe ve işgal kalkışmasının olduğu gece, devlet, ana muhalefet ve muhalefeti ile bir ve beraber olan bu asil milletin her bir ferdi çok büyük bir felaketin eşiğinden dönmüştür! Küresel sömürü çeteleri devletimizi ve asil milletini bu defa tamamen teslim almayı hesaplamıştır! Yüz yıllardan beridir uyuttukları ve uyuşturdukları bu asil milleti, yeniden bir ve beraber olabileceği, tarihsel kodlarına da dönebileceğini hesap etmemişlerdir! Yani hesap hatası yapmışlardır, tüm küresel çeteler ve içimizdeki bizden görünümlü, tipi bizden olup da çipleri ağababalarının elinde olan, işbirlikçiler!
15 Temmuz tarihinde hesap hatası yapan küresel çeteler ve işbirlikçiler, Yeni kapıda şahlanan, devlet, ana muhalefet, muhalefet ve bu asil milletin birlik ve beraberliği karşısında neredeyse kudurmuşlardır! Devlet, millet, ana muhalefet ve muhalefet, bin yıl yurt eylediğimiz bu topraklardaki varlık ve bekamız adına birlikte hareket etmeye başlamışlardır! Yeni Cumhuriyet kurulurken bu da hesapta yoktu! Yani bu ülkedeki tüm farklılıklar birbirleri ile sadece ve sadece kavga ve çatışmacı bir şekilde formatlanmıştı! Neler oluyordu? Biz bu Cumhuriyeti bu şekilde kurgulamamıştık, demeye başladılar; tüm küresel ve işbirlikçiler!
15 Temmuz hain darbe ve işgal kalkışmasının akabinde, devlet kademesinin tüm birimlerinde yapılan işbirlikçi temizliği de küresel çeteyi sıkıntı ve endişelere gark etmiştir! Nasıl olabilirdi? Devletin aldığı her bir nefesten haberdar olanlar artık bırakın haber almayı, ne yapacağımızı dahi kestiremiyorlardı! Elbette ki bu durum içeriden ve dışarıdan birilerinin de hoşuna gitmeyecekti! Sınırlarımızda oluşturulmaya çalışılan kukla kanton veya koridor devletçiklere asla izin vermeyeceğini yüksek perdeden her bir siyaset adamlarımız dile getirmeye başlayınca, birilerinin de uykuları kaçmıştır! Bu aziz Devleti kendilerine göre formatlayanların ellerinden kaymaktadır! Her gün her kafadan aykırı gibi görünen tüm seslerin gerekçesi ve sebebi hikmeti de sadece budur! Başkaca bir şey değildir! Bu asil millet Türkler, bin yıllık tarihi kodlarına ve devlet geleneğine dönmeye başlamıştır! Tüm mesele bundan ibarettir! Yüz yıl önce, yedi düvel ile yedi cephede bağımsızlık ve istiklali için savaşan ecdadın torunları, bugün tarihsel kodlarını hatırlamış ve aynı şekilde varlık ve bekası için bin yıllardır yurt edindikleri Anadolu topraklarında, yeniden küresel çeteler ve içimizdeki işbirlikçilere karşı ‘yerli ve milli’ olmak savaşını vermektedir! Bugün dışarıdan ve içeriden farklı ve aykırı sesler neden çıkmaktadır? Küresel çeteler, işbirlikçileri maharetiyle yönetip, sömürdükleri, aziz devlet ve asil millet ellerinden sadece kaymaktadır! Kavga budur! Sen ne zannediyordun! Türk Devleti, yerli ve milli rayına oturmaktadır! Türk Devleti bin yıllık tarihsel rotasına girmektedir!