TBMM Anayasa Komisyonu tarafından hazırlanan, Anayasanın 18 maddesinin değişikliğe gidilmesi noktasında uzlaşmaya varılan ve TBMM Genel Kuruldaki görüşmeleri de tamamlanmış oldu. TBMM Genel kuruldaki görüşmeler çerçevesinde, vatandaşlarımız tarafından tasvip edilmeyen görüntülere de şahit olduk. TBMM Genel kuruldaki kavga vb. görüntülerin toplumun kılcal noktalarına nasıl sirayet edebileceğini de düşünmek gerekir. Türkiye ve bölge devletleri olarak İstiklal savaşı verdiğimiz bir dönemde içerideki kavga vb. görüntüler kimsenin işine yaramayacaktır; Sadece bu ülke ve bölge üzerinde hesabı bulunan küresel sistemin işini kolaylaştıracaktır. Daha fazla uyanık, inadına birlik ve inadına beraberlik halinde olmamız gereken bir dönemde… TBMM’deki birinci tur ve ikinci tur görüşmelerin sonucunda Anayasa değişiklik teklifi maddeleri Nisan ayının ilk haftasında vatandaşlarımızın oyuna yani halk oylamasına gidilecektir.
Referandum; Uygulamada belli konuların dâhil olduğu önerilerin halkoyuna sunulmasıdır. Anayasa değişiklikleri veya diğer kanun değişikliklerinin oylanması meclis tarafından hazırlanan tasarının, halk tarafından kabule sunulmasıdır. Referandumlar genellikle kabul ve ret manasına gelen iki seçenek ile oylamaya sunulur. Anayasamızın 79. Maddesi, Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunların halkoyuna sunulması, Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi, işlemlerinin genel yönetim ve denetimi de milletvekili seçimlerinde uygulanan hükümlere göre olur, şeklinde eklenen değişiklik metni, referandum kurallarını genel seçim usulleriyle birleştirmiştir.
Türkiye’de, 1960 yılından bu yana 6 kez referandum yapıldı. Bu referandumların 5’inden ‘evet’ oyu çıkarken, yalnızca birinde vatandaşlarımız tarafından ‘hayır’ oyu kullanıldı. Türkiye’de yapılan referandumların kronolojisi şöyledir; 9 Temmuz 1960; 27 Mayıs 1960 askeri darbesinden sonra hazırlanan 1961 Anayasası için yapıldı. Referanduma katılan seçmenlerin % 62’si ‘evet’, % 38’i ‘hayır’ oyu kullandı. Bu oylama sonucu Kurucu Meclis’in hazırladığı 1961 Anayasa kabul edildi. 7 Kasım 1982; 12 Eylül 1980 askeri darbesinden sonra oluşturulan Danışma Meclisi tarafından hazırlanan Anayasa, bu referandumda % 91.37 oyla kabul edildi. Bu referandum sonucu Cumhurbaşkanlığı’na da askeri darbenin lideri Kenan Evren seçildi. 6 Eylül 1987; 1982 Anayasa’sının siyasi parti liderleri ve yöneticilerine getirilen 10 yıllık siyasi yasakların kaldırılması için yapıldı. Bu referandumda da yasaklar çok az farkla kaldırıldı. Referanduma katılan vatandaşlarımızın % 50,1 yasakların kaldırılması yönünde ‘evet’, % 49,9 ise yasakların devam etmesi yönünde ‘hayır’ oyu kullandı. 25 Eylül 1988; Yerel seçimlerin 1 yıl öne alınıp alınmaması yönünde yapıldı. Bu referandumda seçmenlerin % 65 ‘hayır’, % 35 ‘evet’ oyu kullandı. Böylece yerel seçimlerin bir yıl öne alınmasına ilişkin Anayasa değişikliği reddedilmiş oldu. 21 Ekim 2007; Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilip seçilmemesi yönünde yapılan referandumda, anayasa değişikliği % 69 ile kabul edildi. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine karşı çıkanların oranı ise % 31’de kaldı. Böylece, cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine ilişkin anayasa değişikliği kabul edildi. 12 Eylül 2010; Anayasada 26 maddelik bir değişiklik içeren paket, TBMM tarafından kabul edildikten sonra Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından referanduma sunuldu. Referandum sonucunda % 57.88 evet ve % 42.12 hayır oyu çıkarak anayasa değişiklikleri kabul edildi
TBMM Genel kurulda referanduma girilmesi noktasında uzlaşılan Anayasa değişiklik teklifinin de yukarıda zikretmeye çalıştığımız referandum sonuçları çerçevesinde evet olarak sonuçlanacağına inanmaktayım. Türkiye’de siyasi irade ilk defa iktidar ve muktedir olabilmek için bazı girişimlerde bulunmakta ve riskler almaktadır. Ülkemizde, siyasi irade, askeri vesayet ve bürokratik oligarşi baskısı ile hiçbir zaman rahat ve huzurlu olamamıştır. Sürekli olarak darbeler ve muhtıralarla Demokles’in kılıcı siyasi iradenin tepelerinde bekletilmiştir. Her seçişin, bir şeylerden vazgeçiş olduğu bir dünyada yaşamakta olduğumuz da buradan hatırlatmak isterim. Referanduma gidilen Anayasa değişikliği ile ülkemizde vatandaşlarımız bir seçim yapacaklardır; Güçlü bir Yürütmenin mi yoksa vesayetlerin devamını mı? Vatandaşlarımız bu referandum ile Askeri vesayet ve bürokratik oligarşinin devam ettiği bir Türkiye’de mi, yoksa hem iktidar ve hem de muktedir güçlü bir siyasi iradenin olduğu bir Türkiye’de mi yaşamak istediklerinin seçimini yapacaklardır? Vatandaşlarımız bu referandum ile 15 Temmuz hain darbe ve işgal girişimlerinin olmadığı, bu asil devleti ve milleti küresel sisteme teslim etmeye çalışan hainlerin, taşeronların ve işbirlikçilerinin bulunmadığı bir Türkiye’nin de seçimini yapacaklardır. Vatandaşlarımız bu referandum ile Türkiye’de Güçlü bir Yürütmenin olduğu; Hem bu ülkenin ve hem de bölgemizin barışı, selameti, huzuru, refahı ve kardeşliği için seçimlerinde ‘ EVET ‘ diyeceklerdir. Bütün mesele ve seçim budur..