Her yıl 120 bin kişi organ nakliyle can buluyor

Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre, dünya genelinde her yıl yaklaşık 120 bin kişi organ nakli ile bir kez daha yaşama şansı yakalıyor- Türkiye Organ Nakli Vakfı Başkanı Kahveci:"DSÖ dünya genelinde bir yılda 119 bin 678 organ nakli yapıldığını, bunun

ANKARA (AA) - YEŞİM SERT KARAASLAN - Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) verilerine göre, dünya genelinde her yıl yaklaşık 120 bin kişinin organ nakli ile bir kez daha yaşama şansı elde ettiği belirtildi.

Türkiye Organ Nakli Vakfı Başkanı ve Avrupa Organ Nakli Cemiyeti (ESOT-EDTCO) Ülke Temsilcileri Komitesi Başkanı Eyüp Kahveci, Avrupa Organ Nakli Cemiyeti çatısı altında düzenlenen Avrupa Organ Bağışı ve Nakli Koordinasyon Ajansı tarafından Barselona'da gerçekleştirilen Avrupa Organ Bağışı Kongresi'nde, dünya genelinde bağış oranlarının ve nakil başarılarının ele alındığını söyledi.

DSÖ verilerine göre dünya genelinde bir yılda 119 bin 678 organ nakli yapıldığını ifade eden Kahveci, "Bunun 79 bin 768'i böbrek, 26 bin 136'sı karaciğer, 6 bin 542'si kalp, 4 bin 689'u akciğer, 2 bin 328'i pankreas ve 215'ini ince bağırsak nakli oluşturuyor. Organ nakli sayısında ise her yıl yaklaşık yüzde 10 artış görülüyor." dedi.

Eyüp Kahveci, nakil bekleyen hasta sayısının nakil oranlarına kıyasla çok yüksek olduğunun altını çizerek, "Dünyada nakil gereken hasta sayısının yaklaşık bir milyon olduğu belirtiliyor. En kötü yanı ise yaşama şansı yakalamaları mümkün olan bu hastaların yaklaşık 100 bini, nakil sırası beklerken uygun organ bulunamadığı ya da uygun organ nakli hizmeti alamadığı için yaşamını yitiriyor olmalarıdır." diye konuştu.

- Türkiye'nin kadavradan organ naklinde karnesi zayıf

Ölümlerin büyük bir kısmının organ nakli hizmeti olmayan veya organ nakli hizmeti bulunan, ancak organ bağışının yapılmadığı ülkelerde görüldüğüne dikkati çeken Kahveci, Türkiye'nin ise bu konuda karnesinin zayıf olduğu değerlendirmesinde bulundu.

Eyüp Kahveci, şunları kaydetti:

"Türkiye'de yaklaşık 30 bin hasta organ nakli için sıra bekliyor. Her yıl yaklaşık 2 bin kişi organ nakli beklerken yaşamını yitiriyor. Şu an ABD ve Avrupa ülkeleri organ naklinde lider ülkeler durumunda.

ABD'de şu an 119 bin 900 hasta organ nakli bekleme listesinde kayıtlı. ABD'de 2015 yılında toplam 30 bin 969 organ nakli yapıldı. Bunun 17 bin 878'ini böbrek, 7 bin 127'sini karaciğer nakli oluşturuyor. Bu 30 bin naklin 24 bin 980'i kadavradan, 5 bin 989'u canlıdan nakledildi. Yani Amerika'da canlı nakil oranı yüzde 19.

Türkiye'de 2015'te 4 bin 552 nakil yapıldı. Bunun 3 bin 405'i canlıdan gerçekleştirildi. Yani bizde canlı vericiden nakil oranı yüzde 75 seviyesinde.

ABD, ölen insanların organlarını kullanma noktasında ülkemizden çok çok iyi durumda. Ülkemizde geçen yıl 3 bin 203 böbrek, 89 kalp, bin 215 karaciğer, 29 akciğer, 6 ince bağırsak, 7 pankreas, 3 bin 155 kornea nakli olmak üzere 7 bin 704 organ ve doku nakli gerçekleştirildi.

Türkiye, beyin ölümü gerçekleşen kişilerden organ bağışı hususunda yetersiz olduğu için canlıdan nakilde önde. Son 3 yıldır canlıdan böbrek naklinde dünya 1'incisiyiz. Karaciğer naklinde ise Güney Kore ve İran'dan sonra 3'üncü sıradayız. Buna rağmen mesela İran'da 2015 yılında 700 donör çıktı. Bizde ise aynı yıl 472 donörden organ alındı. Bu demektir ki organ bağışında İran'dan kötüyüz."

"Canlıdan böbrek ve karaciğer naklindeki başarımız göz önüne alındığında, organ bağışı yeterli düzeye ulaşması halinde organ naklinde dünyada model ülke olabiliriz." değerlendirmesinde bulunan Kahveci, Türkiye'nin tıbbi altyapısının üst düzeyde olduğunu vurguladı.

Eyüp Kahveci, kadavradan organ bağışı oranlarının mutlaka artırılması gerektiğinin altını çizerek, yoğun bakım veya acil serviste ölen vakaların organlarını kullanma konusunda toplumsal farkındalığın artırılması gerektiğine dikkati çekti.

Vakıf Başkanı Kahveci, organ bağışında hukuki ve dini engellerin ön plana çıktığını dile getirerek, Diyanet İşleri Başkanlığının, organ naklinin İslamiyet açısından sakınca olmadığına dair fetvanın bulunduğunu anımsattı.

Bağış yapılması için tüm rol modellerin örnek olmasının da teşvik edici olduğunu belirten Kahveci, konunun film ve dizilerde örnek olabilecek bir davranış modeli olarak işlenmesinin hem farkındalığı hem de bağış oranlarını artırdığını ifade etti.

AA

Sağlık Haberleri

Türk Kızılay’dan AIDS iddialarına ilişkin açıklama
Koenzim Q10 Yok Sakatat Tüketin
Karapınar’da Dünya Diyabet Günü etkinliği
Mantarların Sağlık Üzerindeki Mucizevi Etkileri
Egzersiz ne zaman yapılır?