Orijinleri itibariyle ilâhi dinlerin en büyük amacı, toplumlara yön ve yol gösterme özelliğine sahip olmalarıdır. Bu özelliğini kaybeden bir din, asla kendisi olamaz. Tarihsel süreçte bir nevi Hıristiyanlık böyle bir kaderi yaşamıştır. Dolayısıyla SATANİZM, Kilise’ye tepkinin ortaya çıkardığı doğal bir durumdur.
Örneğin, Aydınlanma düşüncesinin üç saç ayağından birisini oluşturan hümanizm, insanı aşağılayıcı bir tutum sergileyen Hz. İsa’nın tanrılaştırılmasına ve kefaret öğretisine; ikinci ilkeyi oluşturan katı akılcılık (rosyonalizm), dinî metinleri doğmalaştıran ve içtihad alanını tıkayarak inanç ve düşünce özgürlüğünü hiçe sayan anlayışa ve sonuncusunu oluşturan mantıkçı pozitivizm ise, tamamen içerisi, akıl dışı unsurlarla doldurulmuş bir dinin, gizem, büyü ve azizler kültüne karşı bir tepkiden doğmuştur.
Çağdaş Satanizm, 1966 Nisan’ında Anton Szandor Lavey tarafından AMERİKA’DA kurulmuştur. Onun kilisesine ‘Şeytanın Kilisesi’ adı verilir.
İnsanın heva ve arzularını tatmin etmeyi hedefleyen; hayat ve beden (dünyevi zevkler) bu inancın tanrısıdır. İbadeti, dinlerin haram saydığı bütün davranışlardır.
Bu inanca göre, cennet ve cehennem mevcut değildir. İnsanın kurtarıcısı, insanın kendisidir.
Besmeleleri: “Şeytanın Adıyla” şeklinde başlar.
Değişmez ilkeleri:
Hayat, zevkten ibarettir. Her şeyin tadını çıkar. Bu uğurda her şey mubahtır.
Ne istersen onu yap. Bütün kanunun bu olsun, başka ilke tanıma.
İnsanın kendisini sınırlaması büyük günahtır.
Her insan bir yıldızdır.
Sürekli ayinlerde şu telkin edilir: “Maddenin perdesi altına gizlenmiş, dünyanın kapılarını açan uyuşturucular vardır. Besine dönüştürülemeyecek kadar yüksek dozda zehir almak gerekir. İnsan sarhoşluk verici uyuşturucular almak suretiyle yaşamla ölüm sınırına varmadıkça gerçek satanist olamaz.
Satanizme göre insan hiçbir şeye karşı sorumlu değildir, tek sorumluluğu nefsinin kendisine emrettiklerini yerine getirmesidir. Bu durumda eğer nefsi insana öfkelenmeyi, kin tutmayı, intikam almayı, yalan söylemeyi, hırsızlık yapmayı, zarar vermeyi, öldürmeyi emrediyorsa bunun yapılmasında bir sakınca yoktur.
Sevgi, hoşgörü, sabır, affedicilik gibi erdemler, satanistlerin nefret ettikleri kavramlardır. Çünkü bu güzellikleri insanlara din tavsiye eder. Bu sapkın ideolojiye göre asil olan, kin, öfke, intikam gibi duygular ve kötülükte sınır tanımaz olmaktır. Satanizmin temel öğreti kitabı olarak kabul edilen Satanic Bible'ın (Şeytani İncil)’de: "Düşmanlarınızdan tüm kalbinizle nefret edin ve eğer bir adam sizin yanağınıza vurursa, siz de onun öbür yanağına vurun" talimatı yer almaktadır.
Satanizmin ortaya koyduğu toplum yapısı kanunsuz ve kural tanımazdır. Amaç nefsin tüm bencil duygularının ve kötülüklerinin özgürce yaşanmasıdır. Modern satanizmin kurucusu olarak kabul edilen Anton LaVey Satanic Bible (Şeytan İncili) adlı kitabında satanizmin temel prensiplerini aktarırken, takipçilerine kötülüğü diledikleri gibi yaşamaları ve yaymaları için telkinde bulunmaktadır. Hatta kendisi ile yapılan bir röportajda LaVey, "Kanunların kesin olarak çiğnenmek için yapıldığını hissediyorum... Sokakta birini soymakta hiçbir yanlışlık görmüyorum" demektedir. Bir nevi hırsızlık, kapkaççılık, dolandırıcılık gibi ne kadar kanun dışı ve insanlık dışı eylem varsa onaylamaktadır.
Satanizmin kural tanımazlığı elbette bununla sınırlı değildir. Kişi sadece kendisine ve yakın çevresine zarar vermekle kalmaz, düşmanlığı ve öfkesi tüm insanlığa yöneliktir. Üstelik bu kural tanımazlık, şiddeti hayatın ayrılmaz bir parçası olarak görmektedir. Satanizme göre şiddet tabiatın kendisinde vardır ve kaçınılmazdır. Bu sapkın inanışa göre tabiatta olan şiddetin insanlar arasında yaşanmasının da bir sakıncası yoktur.
Satanizm denildiğinde pek çok kişinin aklına, bu kişiler tarafından düzenlenen kara büyü ayinleri ve bu ayinlerde yaşanan korkunç vahşetler gelir. Ayinler esnasında satanistler metal ve rock müzik parçalarını uyuşturucu madde alma eşliğinde dinlemekten büyük zevk alırlar. Bu ayinlerin ana amacı, şeytanla bağlantıya geçmek ve onun sözde öğütlerini öğrenebilmektir. Bunun için özel ortamlar hazırlanır. Etkili bir ayin yapabilmek için kılıçlar, ayin kadehleri, siyah ipler, gong gibi malzemelerin bulunması gerekir. Âyin için özellikle köhne mekanları seçen satanistler, buralarda sınır tanımaz cinsel sapkınlıklar göstermekte, hayvanlara ve insanlara işkence yapmakta, hatta öldürdükleri KEDİ ve insanın kanını içmek gibi akıl almaz iğrençlikler sergileyebilmektedirler. Dünyanın pek çok ülkesinde satanist olduğunu söyleyen gençler uyuşturucu partileri düzenlemekte, bu partilerde her türlü ahlaksızlık ve sapkınlık yaşanmakta ve bu tarz partiler çoğu zaman şeytan için bir arkadaşlarını öldürmeleriyle neticelenmektedir. Bildiğiniz gibi İstanbul’da buna benzer olaylar olmuştur.
Satanizm inancının temelinde hevâ ve şeytana tapmak vardır. Kur’an’da şeytan kötülüğün simgesi olarak anlatılır. Şeytan, her hayırlı işin, iyi ve güzelin düşmanıdır. Bu sebeple şeytana taparlık olan satanizm felsefesinin özünü de bütün ilahi dinlerin getirdiği ilkelere karşı koymak, başkaldırmak oluşturur. Yani satanizm, kutsal değerlere hakaret üzerine oturmuş bir akımdır. Bunun için gençliğimizi bilgilendirerek bu tür yıkıcı akımların etkisinden korumamız gerekmektedir. Ayrıca bu konuda basın ve kitle haberleşme araçlarına büyük görevler düştüğü de unutulmamalıdır.